Yeni bölüme hoş geldiniz keyifli okumalar!
~~~~~~~~~~~~Bölüm şarkısı ♪Legends Never Die Remix♪
"İndirdim, tamam!" ölen kaçıncı insandı bilmiyorum. Bir süre sonra saymayı bıraktım. Çünkü sayamayacak kadar çoklardı...
Dazzle'dan duyduğum anons ile hemen dürbüne gözümü dayadım ve Dazzle'ın görev yerine baktım, dediği gibi indirmişti bunu görünce dudağım yukarı doğru kıvrıldı. Çünkü sıra bana gelmişti sabretmekten hiçbir zaman haz etmesem de görev için mecburdum en ufak bir hata sonucunda her şey mahvolabilirdi. Bu yüzden kimse acele etmemeliydi yani uslu durmalıydık...
Tüfeğime eğilip doğru zamanı beklemeye başladım susturucu olduğu için çok rahattım. O sırada karşıdaki duvardan kafasını çıkarmış adam gördüm büyük ihtimalle biri varmı diye kontrol ediyordu ama elbette beni göremezdi ondan metrelerce yüksekteydim ama benim için metrelerin önemi yoktu yanlarındaymış gibi vururdum onları, tetiğe elimi koyup sıktım ve sırıttım.
"Basitti." dedim ve ekibin yorumunu beklemeden tüfeğime eğilip dürbün den kontrol etmeye başladım o sırada çatıdaki bir keskin nişancı'yı gördüm, tabikide kamuflaj konusunda berbattı o kadar açıktaydı ki Dazzle bile onu aşağıdan hançeri ile indirebilirdi. Yüzümü buruşturup elimi tekrar tetiğe yerleştirdim. Tetiğe hafifçe bastığım sırada ben daha atel edemeden adamın boynu koptu. Ne olduğuna anlam veremeden tüfekten kafamı kaldırdım ve o yöne baktım. Whip yani "Whipper" biz ona kısaca Whip diyorduk adamın kafasını kırbaçla koparmıştı!
İçimden ona sinir cümlelerimi dile getirirken telsize yanaşıp "Ne yaptığını sanıyorsun Whip? " diye soru yönelttim. O ise "Rica ederim canım, ben yapmasaydım senin ateş edeceğin yoktu!" dedi. Kafamı iki yana sallayıp "Bir dahaki sefere avlarımı avlamazsan sevinirim Whip, Yoksa seni avlamak zorunda kalıcam!" dedim. Karşıdan hiçbir tepki gelmeyince devam ettim ve "Hem sen görev yerinde olmalıydın niye burdasın?" dedim. Bir yandan da adam varmı diye kontrol ederken "Hmm orası sıkıcıydı hem çok adam yoktu orda asıl eğlence burdaymış meğer!" dedi. Cevap vermedim zaten asla kurallara uyan biri değildi.
Adam olmadığını anladığımda tüfeğimi sırtıma alıp pelerinimi düzelttim ve aşağı inmeye başlayacağım sırada gelenler ile durdum ve yere eğildim.
"Eğilin birileri geliyor!" benim komutumla Dazzle ve Whipper eğilip saklandılar bende gelenleri incelemeye başladım. Çok geç olmadan anlamıştım polisler gelmişti tahmin etmiştim demekki gitme vakti gelmişti!
"Toplanın ekip gitme zamanı" diyip çıktığım yamaçtan arka tarafa doğru ilerleyip aşağı atladım. Maskemi yüzüme daha çok çekip tüfeğimi pelerinimin altına soktum ve koşmaya başladım ekibi beklememe gerek yoktu hatta onlar çoktan ortadan kaybolmuşlardır bile kaybolma konusunda çok iyiydik o yüzden bize "Kaybolanlar" diyorlardı. Onlar çoktan bir delik bulup girmişlerdir bile geç kalmıştım ama sorun olmazdı karşıma boş bir bina çıktı yanda çatıya tırmanmak için bir merdiven gördüm ve tırmanmaya başladım. Çatıya çıkmama 1 basamak kala polislerin sesini duydum. "Teslim ol Kaybolan!" içimden bir küfür savurup son adımıda attım ve çatıya çıktım arkamdan geldiklerini hissediyordum ama bana yetişemezlerdi onlardan daha hızlıydım.
Çatı düz olduğu için koşmam kolaydı çatı'nın sonuna geldiğimde karşımda 5 metrelik ara ile duran bir bina daha gördüm yani bu demek oluyordu ki atlamam lazımdı kahretsin. Birkaç adım geriye gidip koştum ve atladım içimden tam isabet diyip koşmaya başladım farkında değildim ama şehir merkezine varmıştım. Uzun bir süre binadan binaya atlayarak koştum arkama baktığımda tahmin ettiğim gibi onları atlattığı mı fark ettim. Olduğum binanın üzerine çöktüğüm de şehir merkezini izlemeye başladım...
"Yap şunu Zylan!" diye bağırdı eğitmeni küçük kıza...
"Yapamam çok yüksek korkarım ben yükseklikten!" diye söylendi küçük kız...
"Yapmazsan ceza alırsın Zylan, ceza mı almak istiyorsun?" diye ürkütücü bir sesle sordu eğitmeni...
Kafasını iki yana salladı küçük kız...
"Ama gerçekten çok yüksek ya bir yerime bir şey olursa?"Eğitmeni artık sinirlenmeye başlamıştı bunu hissediyordu küçük Zylan ama istemiyordu işte nasıl 100 m yükseklikten aşağı atlayabilirdi ki? Eğitmeni'nin dediğine göre aşağıdaki yardımcılar onu tutacakmış ve aşağıda büyük bir trambolin varmış bu yüzden korkmaması lazımmış.
Ama elinde değilmiş ki kim hemen 100 m yükseklikten sorgulamadan aşağı atlar?
(Yazar:Ben atlarım dnsldkşsdk)Birden eğitmeni onu itti...
Küçük kız aşağıya düşmeye başladı bir yandan ağlayıp bir yandan da çığlık atıyordu...Kendini trambolinde bulduğunda her şey için çok geçti çünkü bayılmıştı...
------------------------
O günden beri bir korkusu vardı Zylan'ın... "Yükseklik" ama bu küçük Zylan'ın korkusuydu...
İnvader'ın korkusu değildi... İnvader hiçbir şey den korkmazdı... Korkamazdı çünkü ona korkma'nın ne demek olduğunu öğretmemişlerdi, ona direkt korkuyu yaşatmışlardı...
O yüzden Zylan ve İstilacı tarafları farklıydı...
Zylan tarafını saklaması gerekiyordu. Bu bazen o kadar zor oluyordu ki rüyalarına bile giriyordu. Sabit tutmalıydı ne korktuğunu göstermeliydi ne de korkularını gizlemeliydi çünkü korku bazıları için zayıflıktı ama bazıları içinde güçtü bu yüzden Zylan bunu dengelemeliydi...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bir dahaki bölümde görüşürüz
Seviliyorsunuz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
6 MASKELİ
Action6 Maskeli kadın... Onlara Kaybolanlar diyorlardı çünkü onları kimse tanımıyordu, onlar gece yaşayanlardandı... Keskin nişancı, hançerci, imhacı, okçu, dövüşçü ve kılıçcı... Hepsinin bir uzmanlık alanı vardı... Ve de lakapları... İnvader, Dazzle...