The boy İs mine -[jaden walton]

daelo ile maç

"Caleb keşke bizi eve bıraksaydı, 20 dakikadır yürüyoruz ya" Ben konuşurken jaden yolu snap atmakla meşguldu.

"az sabret geldik neredeyse" telefondan başını kaldırmadan konuşuyordu.

biz hala yürürken bana bakıp konuştu.

"Farkettimde biz senle hiç yakın değildik. hep javon ile takılırdın"

"sen bizle gelmezdin ki hiçbir yere. Hatta biz yokken daha neşeli davranırdın"

"artik değiştim ashley"

biz konuşurken eve varmıştık.

kapıyı açan Daelo idi.

"Sonunda Yemek!"

içeri girdiğimizde javon ve Luke bu sefer burda maçlarına devam ediyordu.

"Luke, buraya neden geldiniz?"

Konuşurken elimizdeki poşetleri tezgaha bırakıyorduk. Jaden hemen yanlarına oturdu. Ben ise tezgaha yaslanmıştım.

"İnanabiliyor musun ashley evde elektrikler gitti!" Luke'un gözü hala maçtaydı ama konuşmaya devam etti.

"Javon yenilgisini kabul etmeyince Bi kaç el daha atmak için buraya geldik."

Saat'e baktığımda 1'e yaklaşıyordu. Dışarıda 2-3 saat kalmıştık demek ki. Jayla yanıma geldiğinde yaşanan her şeyi teker teker anlattım.Kustuğum anı bile...

"Ben olsaydım kızla saç başa girerdim heralde. kitlemek mantıklıymış."

"yaa ne demezsin" ikimizde gülüşerek masaya poşetlerden çıkardıklarımızı koyuyorduk.

"Annen ve babanın hala gelmemesi çok ilginç"

Ben konuşurken jayla dolaptan içecek çıkarıyordu.

"Sanırım biraz vakit geçirmeleri gerekiyor.Uzun süredir baş başa vakit geçirmediler."

Kafamı anladım dermişcesine salladığımda jayla daelo ve diğerlerini çağırıyordu.

"En kritik yerde çağırdın abla Sanırım abim Luke Abiyi yenecek!!" Daelo ekranın başında heyecanlı heyecanlı duruyordu.

"VE GOL!!" Javon ayağa kalkmış ellerini yumruk yapıp karşısında biri varmış gibi hareketler yapıyordu. Sevinç gösterisi gibi.

Hepimiz masaya yerleştiğimizde Abim konuştu.

"Ashley jaden ile nereye gittiniz?"

"Klasik bi partiye gittik. Fakat çok durmadan geri geldik."

"Beni çağırmadınız mi!?"

Javon burgerinden ısırık alarak konuşuyordu.

"Maçını bırakıp gelirdin zaten"

"yaani haklısın"

hepimiz iştahla yemeklerimize gömülmüştük. Bi kaç saat önce yemek yememiş gibi.

Hepimiz doyduktan sonra kanepeye dizilmiştik.

"Abi, Bi kere de ben oynasam kaç saattir ikiniz oynuyorsunuz" Daelo Javon'un elinden oyun konsolunu almaya çalışıyordu.

"Sen daha sonra oynarsın bırak biz oynayalım Daelo"

Daelo inatçılık yaparak oyun konsolunu çekiyordu. Javon ise bir eliyle Daelo'yu ittirmeye çalışıyordu.

"Biz jayla ile telefonlarımıza dalmışken Daelo ayaklarını yere vuruyordu sinirden.

"Javon bir an önce şu konsolu ver, ağlama seslerinden bıkmak üzereyim" Jayla Daelo'yu yanına çekip konuşurken Javon elindeki konsolu derin nefes vererek uzattı.