The boy İs mine -[jaden walton]

🌅

Çadırlarımızın olduğu yere geldiğimizde herkes hazırlanmış bizi bekliyordu.

"Ne oldu anne niye giyindiniz?"

"Hadi bakalım akşam yemeği için Daniel'in misafiri oluyoruz."

İlerde telefondan birbirlerine bir şeyler gösteren abimler ilk defa bize bulaşmamıştı.

Jayla çantasından çıkardığı bir kaç parça kıyafeti alıp yanıma gelmişti.Tam olarak nerede giyinicektik?

"Hadi ilerde soyunma odası var sende bir şeyler kap gel bekliyorum orda seni."

"İyi tamam sen git geliyorum"

Jayla Burdaki çoğu ışığa rağmen karanlık alanda duran tahtalardan yapılmış soyunma odasına ilerlerken bende çantama uzandım. Elime ilk geçen şeyler mavi kot şort ve lacivert askılı crop olmuştu. Diğer kıyafetlerimi arıyacaktım fakat gerçekten üşenmiştim. Üstelik çantam epey dağınıktı. diğer elimde beyaz spor ayakkabılaromla soyunma odasına ilerledim. Herkes Çadırlarının onunde küçük bir yemek kurmuş yiyordu.

"Pişt, Nereye gidiyorsun?"

Arkamı döndüğümde Jaden bana doğru geliyordu. Yerimde durmuş bana gelmesini bekledim.

"Jayla'nın yanına "

Arkamı dönüp ilerlerken geride duran Jaden da benimle geliyordu.

"Gelmene gerek yok bak hem orda da insanlar var tekin Bi yer değil yani"

"Olsun en azından Başınızda Birisi beklesin"

"Of Jaden. İyi tamam gel"

Jaylanın yanına vardığımızda önce Jaden ne alaka der gibi bana bakmıştı. Önümüze baktığımda 3-4 kişi vardı. Epey bekleyeceğiz sanırım. Önümüzde duran Muhtemelen yaşıt olduğumuz kızlar Hafifçe bize doğru dönüp kıkırdıyordu. Jayla telefonu ile ilgileniyordu. Yanımdaki Jaden'a kafamı kaldırarak baktığımda Jaden'ın da onlara kaçamak bakışlar attığını farkettim. Artık Jaden ile bu kızlar arasındaki bakışmalar artınca aradan çekilip arkada beklemeye başladım. Kollarımı bağlamış Sahile doğru dönmüştüm. Bize doğru gelen Luke ve Javon'u farkedince yüzümdeki sinirli ifade yerini gülümsemeye bırakmıştı.

"Niye buradasın sıraya gelsene sende" Luke Arkasındaki ağaca yaslanmış bana bakıyordu.

"Çok dar alan nefes almak baya zor sıra azalınca Jayla çağırır beni"

Luke tekrar önüne dönmüştü.

"Ee, siz ikiniz niye geldiniz peşimizden"

"Haa söylemeyi unuttum. Annemler geç kalacakmış önden gittiler. Ayrıca çabık gelsinler diyorlardı. Biz yeri öğrendik beraber gidicez"

Başımı aşağı yukarı sallayıp gözlerimi tekrar yere çevirdim.

"Sana bi şey olmuş bence"
Javon bir elini omzuma atmış eğilerek gözlerime bakıyordu. Ben ise gözlerimi kaçırıyordum.

"Söylemiyorsun yani? İyi tamam sen bilirsin. Ama üzüldüğün şey her neyse bu kadar üzülmene değmez bana kalırsa"
"Değil mi Luke"

Javon Luke'a baktığında Luke gülerek biriyle mesajlaşıyordu.

"Luke sana diyorum!"

"Ha evet, Javon haklı Ashley"

"Kimle yazışıyorsun sen?" Javon Hafifçe kafasını kaldırıp telefona bakınca Luke Telefonu başka yöne çevirmişti.

"Ooo hayırlı olsun Luke. Hiç bahsetmiyorsun"

Javon sitemli bir şekilde Luke'a laf attığında Luke hiç bir cevap vermemişti.