Sıradan bir gündü. Second tüm gününü rahatlayarak geçirmeye karar vermişti. Bir koltukta yatıyordu. Tek isteği biraz sakinlikti. Diğerlerinin seslerini görmezden gelmeye çalışıyordu. Elleri ile olmayan kulaklarını kapatıyordu. Arkadaşlarının eğlencesini bozmak istemiyordu ama yavaş yavaş sabrı taşmaya başlamıştı.
Bulunduğu yerden ayağa kalkıp arkadaşlarının ne yaptığını görmeye gitti.
Olmayan gözlerini ovuşturdu. Yorgun olduğu her halden belliydi. Onu gören sıradan birisi heralde 2 haftadır uyumadığını düşünürdü. Adımları yavaştı.
Çokta uzak olmayan bir mesafe yürüdükten sonra karşısındaki manzara ile karşı karşıya gelmişti.
Arkadaşları bir 'hız treni' inşa ediyor gibi görünüyor. Yellow'un bir önceki sefer neden bu kadar çok tren rayına ihtiyaç duyduğunu şimdi anlamıştı.
Second kafasını kaşıdı. Böyle bir şey inşa ederlerken neden hala bu kadar çok ses çıkardıklarını anlayamıyordu. Onların yanına gitmeye karar verdi.
"Merhaba arkadaşlar, burada neler oluyor böyle?" diye seslendi onlara. Dikkatleri hız treninde olan arkadaşları ona bakıp gülümsediler. Second'ı da aralarında görmekten hoşnut olmuşa benziyorlardı.
Aralarından ona ilk cevap veren Red olmuştu. "Bir lunapark inşa etmeye karar verdik! Kulağa eğlenceli geliyor öyle değil mi?" heyecanlı bir şekilde söyledi. İki kolunuda yana açmıştı ve onları sallıyordu. Bu fikirden pek memnundu.
"Güzel görünüyor ama bunu biraz daha sessiz yapamaz mısınız? Lütfen." Second onlara seslendi. Elinden geldiğince sesini onlara duyurmaya çalışmıştı. Arkadaşları bu durumu biraz garipsedi. Ama saygı duydular. Bu kadar çok ses çıkardıklarını bilmiyorlardı.
Green bu durumdan biraz suçlu hissetmişti kendini. Hız trenine müzik eklemek onun fikriydi. "Kusura bakma Second, çok ses yaptığımızı fark etmemişiz." ensesini kaşıyarak cevapladı. Belki de fazla bağırarak konuşuyorlardı. Sonuçta bir lunapark inşa etmeye karar vermek her yiğidin harcı değildi. Şimdilik sadece hız trenini yapıyorlardı ama diğer şeyleri de inşa edeceklerdi elbette.
"Pekala, eğer daha sessiz olacaksanız ben dinlenmeye gidiyorum tekrardan." bıkkın bir ifadeyle konuşmuştu bu sefer. Daha fazla sese katlanamazdı.
"İyi dinlenmeler sana Second!" Yanlarındaki Blue ona seslendi. Ona ses yapmayacaklarına dair güvence vermişti. Second gitmeden önce onlara el salladı.
Tekrardan gitmişti çok sevdiği koltuğunun yanına. Her anında yanında olmuştu bu koltuk. En güzel anıları bunun yanında geçmişti denilebilir.
Second esnedi ve yavaşça kendini koltuğa bırakıp gevşedi. En sevdiği hobisini yapmaya geri dönmüştü işte. Tembel tembel sadece yatmak.
Bir süre dinlendikten sonra arkadaşlarının sesleri tekrardan yükselmeye başlamıştı. Ve bu onu çok rahatsız ediyordu. Daha biraz önce uyarmıştı onları oysaki! Göz devirip tekrar ayağa kalktı.
'Yine başlıyoruz' diye geçirdi aklından. Utana sıkıla yine arkadaşlarının yanına dönmüştü. Arkadaşları kısa bir süre içerisinde hız treninin inşasını bitirmiş, deneme aşamasına geçmişlerdi.
Her biri ikişer kişi şeklinde olmak üzere vagonlara oturmuşlardı. Ellerini havaya kaldırmışlar, hız treninin keyfini çıkarıyorlardı. Hız treni yukarıdan aşağı doğru ilerlediğinde ise her biri sevinç çıklıkları atıyordu.
Second onlara anlamsızca baktı. Bu günde dinlenemeyeceğini kabullendi. Ayrıca arkadaşlarının yaptığı bu hız treni eğlenceli görünüyordu.
Second'ın geri geldiğini ilk fark eden Green oldu ve ona el salladı.
"Tekrar hoş geldin Sec!"
"Hoş buldum."
"Sende katılmak ister misin?" diye sordu Red. Turuncu olan kafası ile onayladı. Second içinde bir vagon ayarladılar. Ardından her biri tekrardan vagonlara bindi ve eğlencenin tadını çıkardılar.
Beklenmedik bir anda hız treni hata verdi ve tüm bloklar kayboldu. Second ve arkadaşları kendiliğinden yere düştüler. Olan biteni anlamaya çalışıyorlardı.
"Neler oluyor?" Diye sordu Blue.
"Redstone teknolojimle alakalı bir sorun olmamalıydı! Her şeyi baştan incelemiştim. Böyle olmaması gerekiyordu." Yellow söylenmeye başladı.
Second etrafına şüpheyle bakmaya başladı. Ters giden bir şeyler olmalıydı. Arkadaşlarının yüz ifadeleri ve hareketlerinden üzgün olduklarını anlayabiliyordu.
"Daha lunaparkı bitirmemiştik oysaki..."
Blokların bu denli kaybolması hiç normal değildi. Ama görünürde hiçbir şey yoktu. Böyle bir şeyin aniden nasıl olduğunu anlayamamışlardı. Kimse anlayamamıştı.
~Devam Edecek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hacked - AvA/AvM (Alan Becker)
FanfictionSıradan bir gün olduğunu düşünüyorlardı. Ta ki birisi onların bilgisayarını hackleyene kadar. Alan bilgisayarına hiç bir şekilde erişemiyordu. Bilgisayarı kurtarabilecek tek kişi artık onlardı. The Second Coming, Red, Blue, Yellow ve Green. Bunu nas...