selamunaleykum
Jennie
Harika! Uyuyakalmışım! Hemde bugün Tayland'daki bir şirket ile anlaşma yapacaktık. Mükemmel! Aferin sana Jennie.
Hemen hazırlanıp evden çıktım. Anlamıyorum. Jisoo neden beni uyandırmadı ki bu kızı anlamıyorum. Hemen onu aradım.
Js: Alo?
J: Jisoo! Neden beni de uyandırmadın? Deli misin sen!?
Js: Şey özür dilerim. Sen öyle tatlı tatlı uyurken uyandıramadım.
J: Of Jisoo hemde en önemli gün bugün biliyorsun.5-6 saniye telefondan ses gelmedi.
Js: Biliyorum.
J: İyi kapat geliyorum şimdi.Diyerek yüzüne kapattım. Hemen bir taksi durdurup bindim. Adresi söylediğimde gitmeye başladık. Hayret.
...
Şirkete ulaştığımda şirketin önü magazinciler ile doluydu. Onları geçip şirkete girdim. Jisoo'ya doğru gitmeye başladım. Jisoo bana korku dolu gözlerle bakıyordu. Tabii böyle bakması normal. Şimdi onun kafasını klozete sokacaktım çünkü.
-Hoşgeldin Jennie.
"Hiç hoşgelmedim Jisoo. Jungkook beni sordu mu?"
-10 dakika sonra toplantınız başlayacakmış.
"Anladım. Peki bu magazinciler ne alaka?"
-Tayland'dan gelen adam ünlüymüş baya orada onun için gelmişler.Anladım dercesine kafamı salladım.
"Ben kahve almaya gidiyorum geliyor musun?"
-Hadi gidelim, diyerek yürümeye başladık.
"Sen onları gördün mü?"
-Kimi?
"İşte buraya gelen ünlü adamı."
-Şey... evet.
"Anladım. Bugün biraz garipsin sanki ama neyse."Kafeteryaya gittiğimizde çok dolu değildi. Hemen birer kahve aldık ve masaya oturduk. Jisoo sürekli etrafa bakınıyordu.
"Ne oldu Jisoo. Neden öyle bakıyorsun?"
-Hiç... hiçbir şey olmadı Jennie ne olacak?"
"Ne bileyim? Sanki bir şeyden... çekiniyorsun?"
-Ne alaka Jennie? Neyden çekineyim?
"Of bir şey demedim tamam."O sırada Tae yanımıza geldi.
-Jennie ve Jisoo hadi birazdan toplantı başlayacak.
Jisoo'nun anlam veremediğim diğer hareketi ise korku ile gözlerini kocamam açmak oldu. Nesi vardı bunun böyle?
"Geliyoruz Tae. Sen önden git."
Tae kafasını sallayıp gitti."Sende bir şeyler var. Ya da bir şeyler saklıyorsun. Jisoo."
-Hayır bir şey yok ve bir şey saklamıyorum. Jennie.
"Peki öğrenirim bunu senden."Masadan kalkıp toplantı odasına gitmeye başladık. Toplantı odasına giderken birkaç kişi bir şeyler konuşurken onları duydum. Yanlışlıkla.
"Chai Saeli çok yakışıklı değil mi?"
"Evet baya ama karısı da baya iyiymiş."Chai Saeli? Yeni anlaşma yapacağımız kişi bu muydu? Karısı ile mi gelmişti? Neyse öğreniriz az sonra.
Toplantı odasına vardığımızda kapıyı çalıp içeri girdik. Odada Jungkook, Tae ve birkaç tanımadığım kişi vardı.
-Kızlar hoşgeldiniz şöyle oturun bakalım, diyerek bize kapıya arkası dönük olan sandalyeleri göstermişti Tae.
Hemen oturduk.
"Eee anlaşma yapabilecek miyiz?"
-Yüzde 95 net, diyerek cevap verdi Jungkook.
-Seninle anlaşma yapmayan cidden kafayı yemiştir sevgilim, diyerek Jungkook'un elini tuttu. Jungkook ise Tae'ye gülümsedi. Çok yakışıyorlar. Keşke bende Lisa ile... Hayır. Hayır. Unut onu. O Tayland'da.Birden kapı açılınca ürktüm. Kapı arkamızda kaldığından giren kişiyi görememiştim.
-Oh! Chai hoşgeldin buyur otur, dedi Jungkook.
Ayağa kalkıp arkamı döndüm. Ne? Lisa? Lisa? Nasıl?
Şu an Lisa'nın gerçek olup olmadığını algılayamıyordum. Lisa ile göz göze geldim. Ama hemen o gözlerini kaçırıp Jungkook'a baktı. Ben ise hala ona bakmaya doğru başladım.
Jungkook konuşmaya devam etti.-Arkadaşlar bunlar Chai Saeli ve Lalisa Saeli.
Ne? Soyadları neden aynı? Kardeşlerdir değil mi? Kardeş.
Gözlerim aşağıya doğru kaydığında elleri kenetlenmiş ve ikisinin parmağında da nişan yüzüğü vardı. Lisa neden?
Ben senin için o kadar beklerken sen gerçekten evlendin mi?
Gözlerimin dolduğunu fark ettim. Jisoo elini omuzuma koydu. Jisoo biliyordu. Lisa'nın buraya geldiğini biliyordu. Bu yüzden garip davranmıştı. Herkes oturmuştu. Ben ise hala aynı yerimde kapıya doğru bakıyordum.
Jungkook
-Hey Jennie otursana.Jungkook'a döndüm.
"Jungkook ben toplantıya katılmasam olur mu? Ben.. kendimi biraz rahatsız hissediyorumda."
-Peki öyle olsun. Dikkat et.Kafamı sallayıp hızlıca odadan çıktım. Gözyaşlarım çoktan akmaya başlamıştı. Neden?
Neden onu unuttum derken geldi? Bana yine acı çektirmek için mi? Evliliğini gözüme sokmak için mi? Daha da kötü olmam için mi? Neden Lisa? Neden bir anda geldin? Neden şu an senin için gözyaşı döküyorum?
Ah.. Doğru ya sana aşığım. Ben sana aptal bir aşığım. Kendime ne kadar Lisa'yı unuttum desem de onu unutamadım. Nasıl unutayım Lisa'yı. Çiçeklerine çok iyi baktım her gün geleceğini biliyordum. Ama evli olarak geleceğini bilseydim çiçeklerini çöpe atar yakardım.
Lanet olsan bana! Lanet olsun Lisa'ya olan aşkıma! Onunla asla yüz yüze gelmeyeceğim ve eve gittiğimde çiçeğini atacağım. En doğrusu bu.
_____________________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mezarlık | JenLisa
РазноеJennie annesini ziyaret etmek için her gün mezarlığa geliyordu. O gün mezarlıktaki kız dikkatini çekmişti. Ve Jennie bilmiyordu ki o günden sonra o kızı her gün mezarlıkta görecekti.