Twenty-Four

140 8 1
                                    

selamunaleykum

Lisa

-Sevişelim mi?
"Ne?"

Jennie'nin dediği şey ile ona dönmüştüm ciddi miydi? Yüzünde bir gülümseme vardı. Kırmızı ışığın altına gözleri çok güzel duruyordu. Yatakta doğruldu. Bir anda üstüme çıkınca gülümsedi.

"Ne yapıyorsun?"
-Hiç, diyerek yüz üstü üzerime uzandı. Yutkundum. Böyle temas halinde olmamız hiç iyi değildi.

-Benimle sevişmek istemiyor musun?
"Tabiiki isterim Jennie."

Bunu dediğimde gülümsedi ve dudaklarıma kapandı. Bu kız cidden ciddiydi. Ona karşılık vererek ellerimi beline koyup okşadım.

Dudaklarımdan ayrılıp yüzüme baktı.
-Neyse uykum geldi uyuyalım.
Ne?
"Ne?"

Üzerimden inip yanıma yattı ve bana sırtını döndü.
"Jennie benimle dalga mı geçiyorsun?"
-Yok. Neden dalga geçeyim Lalisa?
"İyi."

Gülmeye başladı.
-Lisaaaa evlenmeden olmaz.
"Benimle evleneceğine eminsin demekki."
-Tabiiki benden başkası ile evlenmeyi mi düşünüyorsun?, diyerek kaşlarını çattı.
"Hayır aşkım nereden çıktı öyle bir şey?"
-Bilmem. Neyse ne yapalım?
"Uykun gelmedi mi senin?"
-Yok kaçtı uykum.

Biraz düşündüm. O sırada aklıma onun bana ben yokken ne yaptığını anlatmadığı aklıma geldi ve sordum.
"Ben yokken ne yaptın sen buralarda?"

-Hiçbir şey.
"Nasıl hiçbir şey?"
-Evet. Hiçbir şey.
"Yapma Jennie illaki bir şey yapmışsındır."
-Imm aslında bir yere gittim.
"Nereye?"
-Hastaneye.
"Jennie yapma ama."
-Lisa anlatacak bir şeyim yok.
"Peki. Zorlamayacağım seni."

Öylece tavana bakmaya başladım. Jennie elimi tuttuğu için ona döndüm.
-İyiki geri döndün Lisa.
Gülümsedim.
"İyiki beni unutmadın Jennie."
-Seni unutmak mümkün mü? Bana takıntılı bir insanı asla unutmam.
Bu dediğine güldüm.
-Yarın sabah mezarlığa gidelim mi?
"Tabii. Sen nasıl istersen."
Gülümsedi ve göğüsüme doğru sokuldu.
-İyi geceler Lisa.
"İyi geceler aşkım." diyerek saçlarını öptüm.

5 aydan sonra mükemmel bir uyku geçirecektim. Harika.

...

Uyandığımda Jennie yanımda yoktu. Yataktan kalkıp salona geldim. Mutfaktan sesler geliyordu. Mutfağa gittiğimde Jennie bir şarkı mırıldanıp hem de dans ediyordu. Onun bu haline güldüm. Geceliği hala üstündeydi. Saçını dağınık topuz yapmıştı.
"Jennie?"
Sesimden irkmiş olacak ki yerinden sıçradı ve bana döndü.
-Lisa? Ne yapıyorsun? Korktum, diyerek elini kalbinin üzerine koydu.
"Özür dilerim." diyerek sarıldım ona.
"Ne yapıyorsun."
-Kahvaltı hazırlıyorum ama...
"Ama ne?"
-Beceremedim sanki baksana, diyerek ocakta yanmış olan yemeği gösterdi.

"Ow! Bunu yersek ölürüz Jennie."
Bana kızgın bir şekilde baktı.
-Ee ne yapıcaz o zaman?
"Dışarıda kahvaltı edelim. Sonra mezarlığa gidelim. Mezarlıktan da şirkete geçeriz. Olur mu?"
-Olur.

İkimizde odaya gitmiştik. İlk Jennie, sonra ben giyinmiştim. Evden çıkıp arabama bindik ve arabayı sürmeye başladım. Jennie bana döndü.
-Chai bugün boşanma belgelerini getircek değil mi?
"Evet getirecek."
-Güzel.

Boşandığım için çok mutluydu. Bunu görebiliyordum.

Mezarlığa vardığımızda Jennie'nin annesinin yanına gelmiştik. Toprağının üstü çok güzel çiçekler ile kaplıydı.
-Anneciğim, bak ben geldim. Beni özledin mi?
Hala aynı cümle ile başlamasına şaşırmıştım. Tekrar konuşmaya başladı.
-Ve sana bahsettiğim kadını da yanımda getirdim. Aşık olduğum kadını...
Bana baktı ve gülümsedi. Bende ona gülümseyip annesinin mezarına döndüm.
"Merhaba Bayan Kim. Kızınızı çok güzel yetiştirmişsiniz. O benim ilk ve son aşkım olabilir."
Jennie kısıkça güldü.

-Sanırım sende benim ilk ve son aşkım olacaksın Lisa.

Dediği şey ile gülümsedim. O eşi benzeri olmayan birisiydi. Onun gibi birisini bulmak çok zor bir şeydi. İyiki ona sahibim.

___________________

bi sonraki bölüm final olacak gibiii

Mezarlık | JenLisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin