16

1.8K 226 97
                                    

Minho ve jisung el ele girdikleri ortamdan yayılan renkli ışıklar, acımsı kokular ve boş ses kirliliği cidden Can sıkıcı olmak yerine daha güzel hissettiriyordu. İkili masaya oturdukları anda bir garson gelip siparişleri alıp masadan ayrıldı.

Minho, jisung'un elini avucunun içerisinde sıkıp minik bir öpücük kondurarak gülümsedi.

Kalçasının acısında dolayı tüm gün huysuz gezmişti ancak minho, jisung'un böyle ortamlarda eğlendiğini biliyordu, bu yüzden jisung'un en sevdiği şeylerden biri olan şarkı söylemek planın en üstüne çıkmıştı.

Karaoke tarzı sahneden insanlar seçilerek sahneye çıkıyordu ve tezahürat yapan grup resmen çıldırıyordu. Gecenin asıl bombasını gördüklerinde nasıl çıldıracaklar görmek istiyordu minho.

Düşünceleri arasında önüne koyulan içki bardağını jisung'un bardağına çarpıştırdı.

"Evliliğimize içelim."

Jisung heyecanlı ortamın enerjisine kapılmıştı ve sırıtmasına engel olamadan minho'ya bakıyordu.

"Evliliğimizeee."

İkisi de büyük bir yudum alarak kısa bir sohbete dalmışlardı. Sıradaki şarkı bittiğinde minho oturduğu yerden kalkıp elini jisung'un tutması için uzattı.

"Bebeğim..."

Jisung ne olduğunu anlamadan onun elini tutarken minho onu sahneye çekmişti bile.

İnsanlar alkışlarken şarkının giriş kısmı gelmişti ve jisung hâlâ şaşkınlık içerisinde minho'yu izliyordu.

Minho şarkıyı söylemeye başladığı anda jisung heyecandan hafif titreyen eli ile mikrofonu düzeltti.

Ve bu kesinlikle masum bir aşk şarkısı değildi.

"İ'm not shy i'll say it"
"Utangaç değilim, söyleyeceğim."

"İ've beden picturing you naked"
"Seni çıplak hayal ediyorum."

"İ'am a liff so faded"
"Birazcık soldum."

Minho kelimeleri mükemmel sesiyle söylerken elini jisung'un boynunda ve ensesindeki saçlarda gezdiriyordu.

"You look like a fucking painting."
"Lanet olası bir boyacı gibi duruyorsun."

Burada jisung şarkıyı ele almıştı. Bu sefer minho'yu gözleriyle etkileme sırası ondaydı.

"Big tall eye amazing"
"Büyük oyuncak gözler harika."

"She's everything i've been praying."
"Dua ettiğim herşey o."

"My heart go protection."
"Kalbim çarpıyor."

"She looks like the type to break it."
"O kıracak birine benzemiyor."

Bu part'ı ikisi de söylemeye başlarken neredeyse dudakları dip dibeydi. İnsanlar ağzı açık hayranlıkla izliyordu.

Minho elini jisung'un beline sararak kendisine daha çok çekti.

"Me and my boyfriend playing,"
"Ben ve sevgilim."

"There's something mu house."
"Evimde giydirmece oynuyoruz."

Jisung minho'nun açık ilk üç düğmesini çekerek birini daha açmıştı ve parmağını yukarı doğru gezidirerek boyun hizasına getirmişti.

"İ gave mu boyfriend come and lingers on my couch."
"Kanepemdeki erkek arkadaşıma oral sex yaptım."

Jisung nefesini sonuna kadar kullanırken nefesini kesen şey şarkı değil kocasının dudaklarıydı.

İnsanların sesleri ortama karışırken şarkının beat kısmı mırıltı gibi geliyordu. Minho, jisung'un dudaklarında kendini kaybederken jisung ellerini minho'nun yanaklarına çıkardı.

Sonunda nefesi kesilip ayrılınca birbirlerine bakarak hızlıca nefes almaya başladılar.

"Beni her yerde kendine aşık etme. Bir dahaki sefere duramayabilirim Lee minho."

"Senin beni aşık ettiğin gibi ben de seni kendime aşık edeceğim sürekli ve inan bana durmanı istemiyorum Lee han jisung."

Bu bölüm böyle kalsın

Yazım hayatlari varsa kusura bakmayın

Geç bölüm attığım için iki bölüm üst üste atıyorum üzgünümmm

Geç bölüm attığım için iki bölüm üst üste atıyorum üzgünümmm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
evliyiz teyzeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin