x: Ateş okulun en çalışkan çocuğu ona imrenmiyiyor musun?
Mert: Benim yeni ps5'im daha güzel sen ona imreniyor musun peki?
x: ...
Mert: Bende öyle düşünmüştüm ez.
Ateş: Sana söylemedim mi yemek yerken? Ailen bize misafirliğe geliyor bugün.
Mert: ...
NE? Şaşkın şekilde gülümsedim.
Mert: Hayır? Söylemedin?
Ateş: Ama ailen şu an bizde.
Şaşkınım. Bu onun akıllı kafasının bir planıydı. Yoksa bana böyle birşey olacağını elli kere söylerdi. Zaten bugün de keyfi yerindeydi. Birşey olduğunu anlamam lazımdı...
Ateş: Ve sende evinin anahtarı yok.
Sinsi şekilde gülümsedi. Ateş? Bu yönünü 12 yıl boyunca hiç görmemiştim arkadaşım?
Mert: Bunu nerden biliyorsun?
Bir yandan da ceplerimi karıştırmaya başlamıştım. Cidden, anahtardan eser yoktu.
Ateş: Biliyorum çünkü evine geldiğimde duvardaki askılıkta anahtar duruyordu ve onu almadan çıktın.
Of fazla zeki...
Mert: Tamam... Hadi gidelim.
Eve doğru ilerliyoruz. Aslında Ateş'in evine ara sıra gidiyordum zaten ama gitmeyeli de 1 sene olmuştur. Sinirim de çekindiğimden değil bunu bana haber vermeden yapması.
Bunları düşünürken birden bileğimde bir acı hissettim...
Mert: Ha!?
Ateş: ...
Ateş bileğimden tutup beni kendine çekmişti. Tökezledim ve ona baktım. Çok yakınız. Yani değiliz ama bana öyle geliyor sanırım. Ciddi görünen suratına baktım.
Ateş: Biraz dikkatli olsan?
Mert: Eh?
Farkındayım utanç verici ama ağzımdan sadece bu söz çıkıyor.
Ateş: Yürürken önüne bakmıyorsun sanırım. Az önce önünden hızlı bir araba geçti.
Gözlerim büyüdü. Cidden mi?
Mert: G-gerçekten mi? Çok özür dilerim.
Ateş: Özür mü dilersin? Sessiz: ben de seni dilerdim...
Mert: Ne dedin?
Ateş: Yok birşey...
Mert: Peki..?
Eve geldik.
Kapıyı Ateş'in annesi açtı ve gözleri büyüdü.
Ateş'in Annesi: Mert, oğlum! Sen ne kadar büyümüşsün! Kocaman olmuşsun. Önceki sene şu kadarcıktın. Ne kadar tatlısın sen!
Mert: Eheheh...
Ateş'in annesi beni bir süre daha övdükten sonra Ateşle içeri girdik.
Mutfakta ailelerimiz toplu şekilde masa hazırlıyorlardı. Bizde yardım ettik ve topluca masaya oturduk.
Yemeklerimizi yedikten sonra ailelerimiz balkona çay içmeye çıktılar.
Ateş: Bence odama gidelim biz.
Mert: Olur.
Ateş: Kahve içer misin?
Mert: Evet teşekkür ederim.
Ateş: Sen odama git ben kahveleri yapıp geleyim.
Mert: Pekiiii.
Ateşin odasına gidip kapıyı açtım;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Odasını değiştirmiş sanki. Ne kadar toplu... Yan odaya geçip kendim için sandalye getirdim ve masaya oturdum.
Bir süre sonra o da geldi ve kahvemi bana uzattı. Ben de masaya koydum.
Ateş: Neden masaya oturdun?
Mert: Ne yapayım?
Ateş: Rahat ol. Yatakta oturalım.
Mert: ...
Bu... Biraz garip bi cümle... Dediğini yapıp yatağa oturdum ve bağdaş kurdum. O da aynı şekilde oturdu ve biraz sohbet ettik. Bi yarım saat kık dadika sonra içeri annem girdi.
Yasemin (Mert'in annesi): Oğlum biz eve gidiyoruz. Istersen bugün burada kalabilirsin. Ateş'in annesi kalsın sorun olmaz dedi.
Ateş bana baktı. Ben de ona baktım.
Ateş: Kalacak Yasemin abla.
Yasemin: Sen ne kadar büyümüşsün Ateş? Çok da yakışıklı olmuşsun!
Ateş: Teşekkürler efendim o sizin
Eh? Kalacağımı söylememiştim. Ateş birden neden böyle davranmaya başladı? Yoksa hep böyleydi de bende mi bir sorun var? Ben böyle şeyler düşünürken annem de Ateş'i övüyordu tabi...
Sonuç olarak annem ve babam gitti. Gece olduğu için de Ateş'in anne ve babası uyumaya karar verdi. Yani tek kaldık...
Yazar: Bu bölümü bilerek kısa yaptım az heyecanlanın JAJFKSNFJANA
Arkadaşlar farkındayım 1 ay oldu ve kısa bi bölüm paylaştım ama sınavlarım var ve erkenden hazırlanmak istedim bide dershane falan siz anladınız beni. Söz veriyorum daha sık bölüm atmaya çalışacağım... Oy verirseniz belki bölüm daha hızlı gelir ^^