Epsodie: 1

44 10 10
                                    

Hyunjin

Sabah çalan alarmın sesiyle uyandım. Hemen yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve okula gitmek için hazırlandım. Merdivenlerden aşağı inip kahvaltı hazırlayan annemin yanına gittim. Annem bana 'günaydın tatlım haydi kahvaltını yapta okula git' dedi.

Bende hemen kahvaltımı yapıp ikizim Yeji'yi bekledim.

Yeji'de gelince hemen evden çıkıp okula doğru yol aldık. Okul zaten eve yakındı ondan araba yerine yürüyerek gidiyorduk.

Okula vardığımızda okulun kapısının önünde Yeji'nin sevgilisinin beklediğini gördük. Bu arada Yeji'nin sevgilisinin adı Ryujin idi.

Yeji hemen koşup Ryuji'e sarıldı o sırada bizimkileri gördüm ve hemen yanlarına gittim.

Yanlarına gittiğimde 'herkese günaydın' dedim.

Tabi daha MinSung çifti ve Felix yoktu. Aslında MinSung çifti hep erken gelirdi ama bu sefer gelmemişlerdi. Tahminim okulu asıcaklardı.

Birkaç dakika içerisinde ise Felix geldi. Hemen yanına gittim."Günaydın Lix"

"Günaydın Hyun. Nasılsın?"

"İyiyim Lix. Sen nasılsın?"

"Bende iyiyim Hyun. Hadi diğerlerin yanına gidelim."

H-" Tamam."

Diğerlerin yanına gittik ve Felix hemen Chan hyunga sarıldı. Tabi Felix'in günlük rutini bu herkese sarılmak.

Herkese sarıldıktan sonra gelip bana sarıldı. Her zaman ilk diğerlerine sonra da bana sarılırdı.

Aslında her sarıldığında kalbim öyle atıyorki bunu hiç kimseye söyleyemiyorum. Aslında sadece ona aşık olduğumu Chan hyung biliyor.

Çünkü kuzeni olarak ilk onun bilmesini istedim.

Felix herkese sarılma işini bitirdikten sonra bahçedeki çardaklardan birine oturma kararı aldık ve o sırada MinSung çifti geldi.

Aslında şaşırdım okulu ascaklarını sanmıştım ama öyle olmamış ve gelmişlerdi ve merakımı gidermek için ise Minho'ya dönüp konuştum.

"Neden geç kaldınız Minho?"

"Üzgünüm Hyunjin bey erken gelcektin ama ne yazık ki bir tane beyefendi uyuya kalmış yarım saat onu uyandırmakla uğraştım."

Minho böyle söyleyince herkez gülmüştü ve ben sadece bir tane gülmekte olan birine takılmıstım.

Felix'e o gülümsemesi beni benden alıyor o her güldüğünde gözlerim gülücükte takılı kalıyor.

Biraz daha güldükten sonra yanımıza Wooyoung gelmişti. Neden geldi ki şimdi bu.

"Wooyoung neden geldin" diye soru yöneltti Chan hyung.

"Felix'le özel bir şey konuşmak için geldim" dedi.

Oh hayır olamaz tahminim Felix'ten hoşlandığını söyliyecekti. Çünkü birkaç gün önce Wooyoung'u ' Felix'ten hoşlanıyorum' dediğini duymuştum.

O an içimi panik kapladı eğer Felix kabul ederse çok üzülürdüm evden dışarı çıkamazdım.

Herkez Felix'in cevabını bekliyordu bende dahil.

"Şey tamam Wooyoung geliyorum" demişti Felix.

Wooyoung ve Felix biraz uzakta konuşmaya gitmişlerdi. Şuan içim içimi yiyordu çünkü Felix kabul ederse cidden kendime gelmem zor olurdu.

Wooyoung ordan ayrıldığında üzgün gözüküyordu demk ki Felix red etmiş yoksa üzgün olmak yerine mutluluktan havalara uçardı.

Wooyoung gittiğinde Felix yanımıza geldi herkez ona meraklı gözlerle bakıyordu tabi bende öyle bakıyordum.

"Hadi Felix söylesene meraktan çatlama bizi."-Minho

"Aynen Felix hadi"- Changbin

"Tamam tamam söylicem"- Felix

"Ee hadi o zaman söyliceksen söyle zil çalcak hadi."-Jisung

"Şey... tamam söylüyorum. Wooyoung benden hoşlanıyormuş."-Felix

"Ne! Peki sen ne dedin?"- Chan

"Red ettim senden hoşlanmadığımı ve arkadaş olarak gördüğümü söyledim."-Felix

Bir an içimden bir oh çektim şuan çok mutluydum çünkü onu red etmişti.

Biz böyle havadan sudan konuşurken zil çaldı ve sınıflarımıza gittik.

Minho ve Changbin ile aynı sınıftaydık ve dersimiz ise kimyaydı. Aslında kimya dersini hiç sevmezdim ama hocamız değiştiğinden beri kimya dersini sevmeye başladım.

Kimya dersimize Jisoo Hoca giriyordu ve oldukça tatlı bir kadındı. Eşi yani Jennie Hoca ise biyoloji öğretmeniydi.
İkiside tatlı hocalardı gören kişiler ise birbirleri için yaratılmış diyorlardı.

Keşke benle Felix içinde öyle diyen olsaydı ama yoktu.

Teneffüs zili çaldığında sıramdan kalkıp Minho'nun yanına gittim.

"Pşt napıyorsun?" Dedim ve kafasına bir tane vurdum.

"Ya! Napıyorsun Hyunjin acıdı."

O sırada sınıfa Felix ve Jisung girdi. Diğerleri ise tahminim dışarı çıkmışlardır diye düşündüm.

"Diğerleri dışarı mı çıktı?" Diye Felix'e sordum. 

"Evet bizi bekliyorlar hadi." Dedi ve dışarı çıktık.

Çardakların oraya doğru yürümeye başladık ve bir anda Felix'in ayağı takılıp benim kucağıma düştü. Tabi onun düşmesiyle bende yere düştüm ve işte herşey o zaman başladı çünkü şuan dudaklarımız birbirine değiyordu.

Öyle ikimizde birbirimize şaşkın şaşkın  bakıyorduk. Felix kendine gelir gelmez hemen üstümden kalktı.

"Ben... özür dilerim Hyun. Yanlışlıkla üstüne düşmedim bir anda ayağım takılıp yere düştüm. Özür dilerim Hyun."

"Hey hey sakın Lix sorun değil hem özür dilemene de gerek yok tamam mı."

"Şey sen öyle diyorsan tamam Hyun."

Dademin olanlar gerçek miydi yoksa değil miydi emin değildim ama çok utanmıştım ve benim gibi Felix'te çok utanmıştı.

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
The end

Merhaba aşklarım nasılsınız?

Ben iyiyim teşekkürler

Umarım beğenirsiniz

Beğenmezsenizde anlarım zaten sorun yok😊

Dediğim gibi okunup okunmaması umrumda değil sadece canım sıkıldığı için yazıyorumm

Neyse hadi görüşürüz aşklarım byeeee

♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️        


Under The StarsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin