Yorgun argın taş meydandaki eski çeşmenin kenarına oturdum. Omuzlarımda hayatın bana getirdiği hayal kırıklıkları. Yüzümde ise bir umutsuzluk...
Gözlerimi kapıyorum ve derin bir nefes alıyorum. Kulaklarıma Modern şehrin rahatsız edici gürültüsü hala geliyor.
Ardından biraz kafa dağıtmak için bir süre cep telefonuma bakıyorum.
Kısa bir süre sonra güneş ufukta batmaya başladığında. Şehrin kalabalığı meydandan çekiliyor.
Tam bu sırada gözlerim eski çeşmenin içerisine. Dilek için atılmış bozuk paralara takılıyor. Daha sonra yerde ayaklarımın hemen arasında garip bir madeni para fark ediyorum.
Parayı incelemeye başlıyorum. Bu madeni para daha önce gördüğüm hiçbir madeni paraya benzemiyor. Gümüş renkte ve oldukça ilkel bir yapıda.
En sonunda bu paranın turistlere satılan hatıra paralarından olduğunu düşünüyorum. Ne kadar saçma diye düşünerek. Bu hiçbir yerde geçmeyen parayı ne yapabilirim? diye bir süre düşünüyorum...
En sonunda Parayı bir dilek için eski Dilek çeşmesine atmaya karar veriyoum.
Böyle şeylere inanmasam da...
Bu madeni para için başka işe yarar bir kullanım yöntemi bulamıyorum...
Dileğim: Saf temiz bir aşk istiyorum. Katıksız Güçlü kocaman bir aşk. Her şeye karşı koruyacak. Hayranlık uyandıracak eşsiz bir aşk istiyorum.
Kahramanımız Ekin dileği ile birlikte. Madeni parayı eski dilek çeşmesine atar. Para havada dönerek eski çeşmenin sularına düşer. Madeni para çeşmenin dibine doğru düşerken Ekin bunu seyreder.
Ekin Parayı seyrederken çeşmenin içinde bir girdap oluşmaya başladığını fark bile edemez...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
