Yazarın anlatımından'
"Böyle işte."
Taehyung bir yandan kahvesini bitirirken bir yandan da sevdiği çocuğu dinlemişti.
"Tamam, hadi şunu bir ele alalım. Yazılım uygulaması bozuluyor ve sen kim olduğunu söylemeyen biriyle konuşuyorsun öyle mi?"
Jungkook, karşısındaki bedenin aradığı kişi olduğunu bilmeden kafasını salladı.
"Sana bir şeyler söyledi ve sen de ipuçlarıyla bazı kişilerden şüphelendin?"
Jungkook her ne kadar Taehyung'a güvense de Taehyung da şüphelilerinin arasındaydı ve ona her şeyi anlatamazdı.
"Evet ama lütfen daha fazla soru sorma olur mu?"
Taehyung Jungkook'un kendisinden de şüphelendiğini anlamıştı, renk vermemeye çalışarak boğazını temizledi ve sordu.
"Son bir şey soracağım, merakımdan, böyle sosyal medya hesabı gibi hesap mı açılıyor orada? Ben de kullanırım belki diye soruyorum."
Jungkook kafasını salladı ve önündeki milkshakeden bir yudum aldı.
"Evet. Nickname'i falan oluyor herkesin ama dediğim gibi mesajlaşma özelliği yok. Mesajlaşma özelliği sadece bende açılıyor."
Milkshake'inden bir yudum daha alacağı sırada aklına dank eden şeyle durup Taehyung'a döndü.
"Belki sen de mi kullanırsın? Kullanmıyor musun normalde?"
Taehyung başını iki yana salladı ve yalan söylediği belli olmasın diye gözlerini kaçırdı. Jungkook o an yaşadığı heyecanla bunu fark etmemişti bile. Bu heyecanını Taehyung'a göstermemek için oldukça dirense de Taehyung heyecanlandığını çoktan anlamıştı.
"Anladım Taehyung. Dediğim gibi uygulamaya giriş yapman için nickname bulman gerekiyor. Mesela benimkisi otftpttftp123."
Taehyung şüphelerinin doğrulanmasıyla boğazına kaçan kahveyi umursamadan - her ne kadar öksürmeye başlasa da - Jungkook'a istemsizce büyüyen gözleriyle baktı. Jungkook Taehyung öksürmeye başladığında onun için endişelenip ayağa kalktı ve Taehyung'un sırtına hafifçe vurmaya başladı.
"Taehyung? İyi misin?"
Masadan suyu aldı ve Taehyung'a uzattı. Taehyung'un öksürükleri hafiflerken şişeyi açtı ve tepesine dikerek boğazındaki kahveyi yutmaya çalıştı. Şişenin kapağını kapatıp masaya tekrar koydu ve Jungkook'a gülümsedi.
"Endişelenme, iyiyim."
Jungkook henüz yerine oturmadan Taehyung merakına yenik düşerek sorusunu sordu.
"Yine sadece meraktan soruyorum, yanlış anlama. Nickname'inin anlamı ne?"
Jungkook gülümseyerek yanıt verdi.
"My Time diye bir şarkı var. Onun en sevdiğim kısmından. 'One time for the present, two times for the past.'"
Taehyung şarkının ismini hayatında ilk defa duysa bile anladığı şeylerin şaşkınlığını belli etmemek için gülümsemişti.
"Evet evet, ben de çok severim o şarkıyı."
Taehyung boğazını temizledi ve manipülatif bir yüz ifadesine bürünerek Jungkook'a baktı.
"Peki bu anonim olaylarından bizim grubun haberi var mı? Yoksa en son bana mı söylüyorsun Jungkook? Bana bu kadar mı güveniyorsun?"
![](https://img.wattpad.com/cover/343521600-288-k238665.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i don't even know you || taekook
FanfictionYazılım öğrencisi Jeon Jungkook ve çoktan uzman bir hacker olmuş Kim Taehyung, bir yazılım hatası sayesinde birbirlerini tanımadan konuşmaya başlarlar. - texting & düzyazı 210823, fic #1 270823, hayrankurgu #1 170923, text #1