12

8.8K 696 227
                                    

Bir önceki bölümü hatırlamak için göz atmakta fayda var💗

-

Taksiden inmeden önce şoföre fazlaca para uzattım ve üstünü istemeden koşarcasına arabadan indim. Cebimdeki bana tonlarca gibi gelen şeyleri karıştırarak sonunda evin anahtarını buldum ve cebimden çıkarıp kapıyı açtım. İçeri girince anahtarı portmantoya fırlatırcasına attım ve kapıyı arkamdan sertçe kapatıp odama doğru koştum. Bu meyve fobisini araştırmam gerekiyordu.

Sandalyeme oturup hemen bilgisayarımın açma tuşuna bastım ve açılmasını beklerken parmaklarımla masaya vurarak ritim tutuyordum. Kısa sürelik bir bekleyişin ardından bilgisayar açıldığında hızlıca Google'a girdim ve meyvelerden korkmak hakkında yazı yazmış birkaç sitede dolanmaya başladım. 

Anonimle konuşmalarımızda o da meyvelerden korktuğundan bahsetmişti ve bunun özel bir sebebi olduğunu söylemişti. Taehyung ile olan konuşmalarımızdan da yola çıkarak o kişinin Taehyung olabilme ihtimalini göz önünde bulunduruyordum, sonuçta o da bir yazılımcıydı.

Meyve fobisinin bilimsel adı "Karpofobi"ydi. İlk kez bu fobiyi duyuyor olmama rağmen biraz araştırdığımda insanlar arasında oldukça popüler olduğunu öğrenmiştim. Evet, Taehyung'tan şüphelenmeye başlamıştım ama sadece bu bilgiyle o kişinin Taehyung olduğuna kanaat getiremezdim. Masamın çekmecesini açıp içindeki not defterlerini karıştırdım ve hiç kullanmadığım bir defterin ilk sayfasını açıp masaya koydum. Aynı çekmeceden tükenmez kalem de alıp kocaman harflerle sayfanın en üstüne başlık attım.

"ANONİM OLDUĞUNDAN ŞÜPHELENDİKLERİM"

Altına yine büyük harflerle Taehyung'un ismini yazdıktan sonra çekmeceye defteri koydum ve ekrana döndüm. Uygulamanın tekrar bozulmasını bekleyip birkaç ipucu daha toplamalıydım, aynı zamanda Taehyung ile daha çok konuşmalıydım. Anonimle olan konuşmalarımız ve Taehyung ile olan konuşmalarımız arasında daha çok benzerlik bulursam belki ona sorabilirdim. Ya da başka birilerinden de şüphelenebilirdim, henüz bilmiyordum.

Meyve fobisi hakkında biraz daha araştırma yaptıktan sonra aklıma o masada Yoongi'nin Taehyung'un hassas noktalarından bahsederken gram tereddüt etmeyen keyifli yüzü ve Taehyung'un hiçbir şey demeden kalkıp lavaboda boynunu yıkadığı anlar gözümün önüne gelince az da olsa yatıştırdığım sinirim tekrar içimde belirdi ve elime telefonumu alıp bizim grubun bu konu hakkındaki fikirlerini öğrenmek için whatsapp grubumuza girdim. Şaka yollu bir giriş yapabilirdim, tabii Jimin'in de o grupta olduğunu unutmuşum.

-

Birkaç mesajla senelerdir arkadaş olduğum Jimin ile iletişimi kesmiş olduğum ve onun objektif davranmak yerine haksız olmasına rağmen Yoongi'nin yanında oluşu aklımda yankılanıp dururken bir yandan da buğulu gözlerle bilgisayarımın karanlık ekranına bakıyordum. Sadece Yoongi'nin hesabını çalmam için benimle arkadaş olduğunu söylemesi çok koymuştu, hatırladıkça daha yeni yeni dinmiş olan hıçkırıklarım tekrar başlıyor ve yanaklarımdan yaşlar tekrar süzülüyordu.

Kullanılmıştım.

Asla yapmaz dediğim, koşulsuz güvendiğim sayılı insanlardan biri olan Jimin yapmıştı hem de bunu. Beni kullanmıştı. Bu gerçeği sindirmeye çalışırken Hoseok hyung ve Seokjin hyungdan geldiğini bildiğim mesajların bildirim seslerini duymazdan geliyordum. Ardı ardına mesaj atıyor olmalılardı ki bildirim sesi asla susmuyordu. Telefonumu sessize alıp ayağa kalktım ve odamdan çıktım. Telefonumu cebime sokuştururken portmantonun yanına geldim ve kalın bir hırka alıp üzerime geçirdim. Bir yandan burnumu çekerken bir yandan da dış kapıyı açtım ve dışarı çıkar çıkmaz kapıyı tekrar kapatıp kilitledim. Anahtarı hırkamın cebine koyup kendimi hızlıca sokağa attım ve gecenin karanlığında ürpersem de evde kalmak beni bunalttığı için sahile gitmeye karar verdim. Sahil beni her zaman rahatlatırdı. Derin bir sessizlikteki dalga sesleri, benim için huzurdu.

i don't even know you || taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin