1✩

33 4 7
                                    

Soğuk havada yapabildiği tek şey sıcak bir kahve içerek kitap okumak olmuştur. Ama bu gece için kitap okumak oba pek cazip gelmemişti, biraz içmek iyi gelebilir diye düşündü. Yalnız yaşadığı evin camından dışarı baktı, yağmur yağıyordu, hoş bir havaydı aslında.

Ceketini üstüne atarak kapıya ilerledi. Şemsiyesini alarak kapıdan çıkıp kapıyı kitledikten sonra, arabaya binmek için sakin adımlarla aşağıya indi.

Düz, duygusuz bakışlar ile şemsiyenin altında park ettiği arabaya doğru yürüdü. Arabanın yanına vardığında şemsiyeyi kapatıp arabanın içine girdi ve arabayı çalıştırıp yola koyuldu.

İlk olarak marketten içki alarak evde içmeyi düşündü ama sonra dışarıda herhangi açık olan bir yerde içmeye karar verdi. Maddi durumu kalan miras sayesinde fazlaydı, bu yüzden pahalı bir yeri de her türlü karşılayabilirdi.

Açık bir yer bulduğunda arabasını park ederek içeriye girdi. İçerisi fazla büyük olmayan ama lüks havaya sahip bir mekandı. Hem masaya oturalacak yer hem de isterse bar tarzında olan barmenin önündeki yerde oturabileceği bir alan vardı. Bar tercih etmeme sebebin başlıca coşkulu müzikti, şu an eğlenmek istediğini sanmıyordu...

Masadan çok içecekleri rahatça gördüğü alana geçti ve oraya oturdu. Yanında otururken fark etmediği turuncu uzun saçlara sahip bir adam oturuyordu. Adamın dalgın bir şekilde şarap içtiğini görünce şarap istedi.

Oradaki çalışan kadın bir bardak şarabı önüne koyup hızlıca işine döndü. Ama tam önüne koymaz, turuncu saçlı adam ile kendisinin arasına koymuştur. Kadının yaptığı hatayı görmezden gelip bardağa aldın. Tek kaşını kaldırıp ters bakışlar atarken adamda aynı bakışları sana atarak konuşur.

"Bunu ben söylemiştim." Çalışan kadına bakış attın ama kadın başka bir bardak hazırlamıyordur. "Bunu şimdi ben söyledim ve büyük ihtimal de bana ait." Turuncu saçlı adam "haah?" Tarzı bir ses çıkardıktan sonra çalışan kadın yanınıza gelir. Adam ile beraber hâlâ aynı bardağı tutup birbirlerine kötü kötü bakarlar.

Kadın aralarındaki gerginliği fark edince araya girer. "Bir sorun mu var acaba?" Diye sorar gerginliğin biraz azalması için sorar. "Bu bardağın bana geldiğini kabul edemeyen biri var."

Bakışlarını ayırmadan sinirle konuşmaya başladı. "Kendini mi kandırıyorsun? onu ben aldım!" Turuncu saçlı adam yüksek bir tonda konuşurken kadın ortamdaki gerginliği almanın yollarını düşünüyordu.

"Benim yanlışım olmalı, sadece bir adet şarap isteğinin geldiğini sanmıştım." Kadın bir bardak çıkarır ve şarabı doldurur. İkisinin tuttuğu bardağa yönelir ve ikisinin elinden kurtarır, ikili şaşkınlıkla birbirine bakarken ikisinin de önüne şarap dolu bardakları koyar. İkili "tch" sesi çıkarır ve önüne dönerler.

İki bardak içtikten sonra içme isteği kaybolur. İçtiklerini ödeyip çıkar, marketten alıp evde içmeyi daha mantıklı bularak arabaya tekrar biner ve eve giderken markete uğrar.

Eve geldiğinde ceketini çıkarır ve şemsiyeyi askılıkların yanına koyar. Bir an için aklına o sinir bozucu adam gelir, gözünü kısar ve yüzünü buruşturur. Sonra bir iç çekerek sakin yüz ifadesine geri döner.

Mutfağa gidip aldığı şarabı dolaba koyar. Dışarı kıyafetlerden rahatsız olup odasına gider ve değiştirmek için kıyafet arar.

Yarın sonunda uzun zanandır beklediği anlaşma sonuca varacaktır, bunun rahatlığı ile şarabı alır ve balkonda oturup manzarayı seyrederek yudumlar.

Chuuya x readerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin