~"Minho, Minho."
Sesle bir an kalktım ve başım döndü.
"Yanımda mı uyudun?" Dedi.
Gözlerimi yeni yeni açtım "Ah, uyuya kalmışım. Seni yatağa taşımıştım."
"Neden dün beni uyandırmadın?"
"Uyandırmak istemedim, neyse saat 12 olmuş, hemen kahvaltı hazırlayayım."
**
4 gün akıp gitmişti, 2 günde bir temizlik yapar ve seungminle vakit geçirirdim. Annesi de bana sürekli yazardı, numarasını bir kağıda yazıp bana vermişti ilk gün. Sık sık sorar ve bende iyi olduğunu sorardım.
"Anne bugün geliyor." Oturuşumu düzelttim.
"Böyle iyiydi biliyor musun!" Kederli bir şekilde iç çekmişti.
"Anneni istemiyor musun?"
"Onsuz güzeldi sanki, neyse ona ne diyeceksin. Sen hâlâ beni hayata geri döndürmedin, sadece günlerimi güzelleştirdin ve eğlendirdin."
Hızlıca kaşımı kaldırdım "Bu bile ona yetecektir." Gülümsedim.
"1 saate burada olur değil mi?"
"Evet."
1 saat sonra
"Kapı çaldı!"
Kapıyı açınca annesi bana gülümseyerek "Of evim gibisi yok."
"Hoş geldiniz."
"Hoş buldum oğlum."
Salona doğru geçti ve seungmini kitap okumuş bir şekilde görünce "Oha o kitap mı okuyor?" Dedi mutlu bir şekilde bakarak.
"Evet, sevmeye başladı. Bir günde 3 kitap bitirmeye başladı."
Seungmin soğuk gözlerle annesine baktı "Hoş geldin."
Annesi yanına geçti "Günlerin nasıl geçti, sevdin mü Minho'yu?"
Bana baktı ve sonra annesine "Senin ilgilenmediğin kadar benimle ilgilendi sağolsun."
Annesi "Oğlum ne diyorsun, ben ilgilenmiyor muyum."
"Eee ben gideyim isterseniz!"
"Hayır kal Minho." Seungmin eliyle dur işareti yaptı bana.
Annesi "Neden hâlâ benden nefret ediyorsun?"
"Sen bana bir şey olunca ilgi göstermeye başlıyorsun bilmem farkında mısın? Senin beni geceleri sevmen için bana sıcak sıcak yemek yapman için bana bir şey olması gerekiyor değil mi?!!"
Annesi bana baktı "Oğlum, bizi bir yalnız bırakabilir misin?"
"Hayır anne, niye durduruyorsun. O her şeyi biliyor zaten."
"Ben gideyim." Dedim ve kapıyı kapatarak uzaklaştım.
**
"Ne konuştun annenle."
Kitap odasına geçmiş yine kitap okuyorduk. Ama ben onu düşünmekten kitaba odaklanmıyordum.
Omuz silkti "Bir şey konuşmadık, ayrıca umurumda değil."
"Peki."
Kitaba öyle bir odaklanmıştım ki seungminin sesini duyunca yerimden azıcık sıçramıştım.
"Doğum günüm yaklaşıyor ve seninle vakti geçirmek istiyordum, annem seni sevmemi sevindi. Ama onunla da vakit geçirmemi istiyor, bunu tartıştık."
Bir dakika bir dakika o az önce 'seni sevmemi sevindi' mi dedi?
"Beni sevdin mi?"
"Bir kere söylerim."
"Beni sevebileceğini düşünemiyordum, emin olamadım."
"Sevmişim işte." Omuz silkti, kafasını kitaptan hiç ayırmıyordu.
"Ne zamana?"
"22 Eylül."
"6 gün sonra."
"Hıhı."
"Evde kutlayalım hem annen de yanında olur."
"Bilmiyorum, bunu sonra konuşuruz."
Kafamı kitaba çevirdim ve saatlerce geçen zaman...
6 gün sonra.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐢𝐭 𝐟𝐞𝐞𝐥𝐬 𝐥𝐢𝐤𝐞 𝐚 𝐠𝐨𝐨𝐝 𝐛𝐨𝐨𝐤/𝟐𝐦𝐢𝐧
Short StoryMinho evsiz ve kimsesiz olduğu için bir adam onu bulur ve kendisinin yakın bulduğu kişiye verir, Minho o evde hizmetçi gibi bir şey olur, evin ihtiyaçları desen veya tekerlekli sandalyede oturan bir hasta seungmin'i koruması gibi. Seungmin paten kay...