Bölüm 1 - Yeni bir başlangıç

1.2K 42 7
                                    

"Esin hadi kızım uyan artık."

Annemin sesiyle gözlerimi araladım.Gözlerimi ovuşturarak yavaşça sıcak yataktan sıyrıldım.

Bugün benim için ilginç bir gün olacak gibiydi. Ankara'da son günümdü. Saatler sonra İstanbul'a taşınacaktık. Orada beni yeni bir hayat bekliyordu. Yeni arkadaşlar, yeni bir ev, yeni bir okul..

Kafamda yeni hayatımla ilgili birçok soru dönüyordu. Ya hiç arkadaş edinemezsem? Ya tekrar taşınmak zorunda kalırsak?

Aklımdaki soruları bir kenara iterek düşünmemeye çalıştım, dolabıma yöneldim. Elime aldığım dar kotumu bacağıma geçirdim. Üzerime de salaş, askeri yeşil bir tişört giydim. Valizimi elime alıp dolabımdaki kıyafetlerimi düzenli bir şekilde valizime yerleştirdim ve aşağı annemin yanına indim. Annem elindeki kutulara önemli eşyalarını koyuyordu. Beni görünce sevecen bir şekilde gülümsedi. Bende gülümsedim ve "Anne taşınmak zorunda mıyız?" diye sordum. Annem buruk bir ifadeyle "Ankara'dan ayrılmak istemediğini biliyorum ama babanın işleri için oraya taşınmamız gerek kızım. Hem belki orda daha iyi arkadaşların olacak, orayı daha çok seveceksin." diye beni teselli etti. Sonra elindeki kutuyu göstererek "Hadi yardım et de şu kutuları taşıyalım." dedi. Hafifçe başımı sallayıp yanına giderek elindeki kutuyu aldım ve dışarıya yöneldim.

Dışarda eşyaları götürmek için hazırda bekleyen iki kamyon vardı. Ağustos ayında olduğumuz için hava sıcak ve güneşliydi. Bunaltan sıcağa aldırmadan elimdeki kutuyu kamyonun arkasına bıraktım. Tekrar eve yöneldim ve anneme yardım ederek tüm kutuları kamyona taşıdım. Diğer büyük eşyaları da babam başka bir kamyona yüklemişti.
Babam ben ve annem arabamıza bindik ve yola çıktık. Arkamızdanda kamyonlar geliyordu. Sıkılacağımı bildiğim için telefonumu elime alıp oyalanmaya başladım. Birkaç saat sonra arabanın yavaşlamasıyla yeni evimize geldiğimizi anladım.
Arabanın kapısını açıp dışarı çıktım ve etrafıma bakınmaya başladım. Yeni evimiz dublex, bahçeli, güzel bir evdi. Ne çok büyük ne de çok küçüktü. Üst katın balkonuna kadar uzanan sarmaşıklar ve bahçedeki çiçekler eve ayrı bir güzellik katıyordu. Evimizin etrafındaki evler de hemen hemen bizim evle aynıydı.

Burası sakin bir mahalle gibi duruyordu. İstanbul'un çok katlı binaları ve yoğun trafiğine inatla burası oldukça sakin ve sessizdi. Annemle babam kamyondaki eşyaları indirirken ben evin içine girip gezinmeye başladım. Ev temizdi ama içerde boya kokusu vardı. Anlaşılan ev yeni boyanmıştı. Duvarlar mavimsi bir renkle boyanmıştı, bu evi daha ferah gösteriyordu. Salonun sol tarafındaki merdivenler vardı. Mersivenlerden ikinci kata çıktım. Karşıda iki oda ve diğer tarafında balkonun kapısı vardı. Balkona yöneldim, burdaki manzara çok güzeldi. Hava yavaş yavaş kararıyordu. Manzarayı seyrederken hafif bir rüzgar yüzümü yalayıp geçti ve ürpermeme neden oldu. İçeriye girip aşağı indim.

Babam kamyoncu adamın yardımıyla eşyaları yerleştirmiş, annemde temizliğe başlamıştı. Ben de ona yardım ettim.
.....

Saat baya geç olmuştu. Yorucu bir temizlikten sonra ilk katı halletmiştik. İkinci kat diğer güne kalmıştı. Benim odam ikinci katta olacağı için orayı temizleyene kadar odaların birinde yatacaktım. Herhangi bir odaya girip kendime yatacak bir yer hazırladım ve valizimden pijamalarımı çıkarıp giydim. Annemlerde başka bir odaya yatak hazırlamış ve yatmışlardı. Onlara iyi geceler dedikten sonra yatak hazırladığım odaya gittim ve yatağa uzandım. Heyecanımı bastırıp uykuya dalmaya çalıştım. Zaten yorgun olduğum için göz kapaklarım yavaşça kendini uykuya teslim etti.
....

Burnuma dolan omlet kokusu beni yataktan kalkmam için dürtüyordu. Aldırmayıp uykuma devam etmeye çalışırken midemin gurultusuyla irkildim. Midemle daha fazla inatlaşmayarak yataktan kalktım. Mutfağa yöneldim.

Annemle babam güzel bir kahvaltı hazırlamış beni çağırmaya hazırlanıyordu ki beni görünce ikisi de "Günaydın Esin." diyip masaya yerleştiler. Birlikte güzel bir kahvaltı yaptık. Babam ev için gerekli malzemeleri almaya gittiğinde annemle masayı toplayıp ikinci katın temizliğine başladık.

Kendime bir oda seçtim ve her yeri güzelce silip babamın dün taşıdığı yatağımı ve dolabımı ordan oraya taşıyarak kendi isteğime göre düzenledim. Odam çok güzel olmuştu. Annemde diğer odayı halletmişti. Evin işleri bittiğinde sıra komşularla tanışmaya gelmişti.
İlk olarak sol taraftaki eve yöneldik. Kapıyı annem yaşlarında güzel bir kadın açtı. Bizi görünce çok sevecen bir tavırla "Sanırım yeni taşındınız, yorgunsunuzdur içeriye geçin size bir şeyler hazırlayayım." dedi. Bizde teşekkür ederek içeriye girdik.
Evleri bizim evimize çok benziyordu. Ama bizim evin aksine daha koyu renklerle boyanmış, sade bir evdi. Evi incelemeyi bırakıp kadına döndüm.

Kadın bize kendini tanıtmaya başladı. "Adım Melek. Yıllardır kocam ve kızımla burda oturuyoruz." dedi. Sonra bana bakıp "Galiba Ceyda'yla aynı yaştasınız. Eminim çok iyi anlaşacaksınız." dedi. Kadına gülümsedim.

Annemle Melek abla konuşmaya devam ederken merdivende sarışın, uzun saçlı güzel bir kız belirdi. Sanırım bu Ceyda'ydı. Yanımıza gelip "Hoşgeldiniz." dedi. Sonra yanıma oturdu, elini uzatıp "Ben Ceyda Kara." dedi. Bende elini sıkarak "Bende Esin, tanıştığımıza memnun oldum." dedim, gülümsedi. Sonra konuşmaya başladık. Bana ben gibi 12. sınıfa geçtiğini, bir kolejde okuduğunu ve kendi hakkında bir kaç sey anlattı.

Ceyda'yı sevmiştim, çok kafa ve komik bir kızdı. Galiba İstanbul'da ilk arkadaşımı bulmuştum.
....

Buraya geleli yaklaşık bir ay olmuştu. Ve artık neredeyse mahalledeki herkesi tanıyordum. Okulun açılmasına az bir zaman kalmıştı. Babamla Ceyda'nın okuduğu koleje gidip kayıt yaptırdık. Yarın okullar açılıyordu. Odama yönelip kendimi yatağa bıraktım. Yorganın altına girip gözlerimi kapadım. Heycanlıydım. Ve kafamda Ceyda'nın anlattığı okulu canlandırmaya başladım. Zaten bir kolejde okuyacağım için eminim etrafta havalı ve zengin öğrenciler olacaktı. Alışamayacağımı düşünsemde Ceyda'yla aynı okulda olmak beni biraz olsun rahatlatıyordu.

Gözümü aralayıp baş ucumdaki saate baktım saat 12yi geçmişti. Daha fazla düşünmemeye karar verip tekrar gözlerimi kapattım ve kendimi uykunun sıcak kollarına bıraktım. Yarın benim için yeni bir başlangıç olacaktı...

BöğürtlenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin