27'

298 32 44
                                    

~Final bölümü

"O gün ne gülmüştük ya!" San kolunu Wooyoung'un omzuna atarken güldü. Ekip mezuniyet akşamı evlerinin bahçesinde toplanmıştı. Saatlerdir aralıksız sohbet ediyordular. Akıllarına gelen anılarını anlatıp eskileri hatırlıyordular, unutmak istemiyormuşçasına tekrar tekrar anıları hatırlamaya çalışıyordular.

"Saat kaç?"

"Gece yarısı olmak üzere." Wooyoung telefonundan bakıp Mingi'ye tam saati söyledi. On dakika vardı gece yarısına. Mingi ayağa kalkıp odasına gitti.

Seonghwa ve Hongjoong dışında herkes ne yapmaya gittiğini biliyordu ve bildikleri için hepsinin yüzünde mutlu bir ifade vardı.

"Nereye gitti çocuğum benim?" Hongjoong olduğu yerden Mingi'yi görmeye çalışmıştı ama karşısında oturan Yunho sağ olsun evin kapısını göremiyordu.
Uzun insanlardan nefret ettiğini söyledi kendine bir kez daha.

Birkaç dakika sonra Mingi elinde ufak kadife bir kutuyla geri gelmişti.
Seonghwa ne olduğunu anladığı için olsa gerek ağzı aralanmıştı. Arkadaşları cidden böyle bir şey yapmış mıydı?

Mingi elindeki kutuyu onlara doğru uzattığında Hongjoong sevgilisinin alması için izin vermiş eliyle işaret etmişti.

Seonghwa kutuyu alıp açtığında mutluluktan ağlayacağını hissetti. Kutuyu çevirip sevgilisi aynı zamanda gelecekteki kocasına gösterdi.

Kutunun içinde iki alyans vardı.

Hongjoong büyüyen gözleriyle Seonghwa'ya yaklaşıp kutuya baktı. Alyansların altında, kutunun iç kısmına H ve S harfleri yazılmıştı. Hangisinin kime ait olduğunu bilmek için yapıldığı anlaşılıyordu.

İkisi de kendi alyanslarını alıp inceledi. Seonghwa'nın alyansının üstünden ince bir elmas şerit geçiyordu.

Hongjoong alyansının iç kısmında üç harf görmüştü. S ve H harfleri arasına kalp işlemmişti biraz ilerisinde de A harfi vardı. Ne soracağını anlamış gibi Yunho konuştu ve aklındaki sorudan kurtardı onu.

"Birbiriniz dışında sevdiğiniz şeyleri de hatırlatsın istedik. A harfi en sevdiğin çikolatayı temsil ediyor." Hongjoong anladım der gibi başını sallayıp gülümseyerek alyansa baktı.

"Benimkinde neden haç işareti olduğuna şaşırmadım madem öyle."

Hepsi birden güldü.

"Hadi ayağa kalkın. Nikah vakti geliyor. Beş dakika var."

İkisi de şaşırmış olsa da ayağa kalktı.

Mingi, San ve Jongho Hongjoong'un yanına, Wooyoung ve Yeosang da Seonghwa'nın yanına geçmişti.

Hongjoong Jongho'ya baktı.

"Ne var moruk? Seni en çok ben destekledim tamam mı tabii ki senin yanında duracağım. Önüne dön papaz nikah kıymayı bekliyor."

"Papaz? Yunho mu?" Seonghwa dediğinin doğru olduğunu fark edince güldü. Aralarında başından beri ateist olan kişi Yunhoydu ama şu an karşılarında papaz rolüne girmişti.

the real ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin