Sonunda eve gelmiştim. Evde yine amcam olacak o adam yoktu bunun mutluluğuyla çizgili mavi pijamalarımı giyip kendimi yatağa attım. Bugün olanları düşünmeye başladım ilk defa öpüşmüştüm hemde Minho'yla aslında garibime giden şeyler vardı. Öpüşürken iğrenmemiştim acaba Minho yerine başkası olsa yine iğrenmez miydim?
"İlk defa biriyle öpüştüm"
"Ama bu Minho'ydu"
"Ama artık işim vardı"
"Ama öpüştüm"
"Ayrı eve çıkma hayalim için adım attım"
"Ama Minho'yla öpüştüm"
Hem kendi kendime konuştuğumu hemde yarın okul olduğunu fark ettim. Aklımdaki yüzlerce düşünceyle uyuya kaldım demek isterdim ama uyuyamayıp sabahladım. Saate baktığımda daha okula çok olduğunu fark ettim ve birden kendimde değişiklik yapma isteği geldi, amcamın tekrar evde olmadığını kontrol ederek tuvalete gittim uzun zaman önce aldığım maşayı yaktım, ısındıktan sonra sonucun ne olacağını bilmediğim için korkarak saçımın bir tutamını yaptım ilk başta garip olsada bitince gerçekten de hoşuma gitmişti. Saate baktığımda çok zamanım olmadığını fark ettim ve hemen dolabıma yöneldim altıma siyah paraşüt pantolon üstüme de beyaz tshirt giydim hırka olarak da mavi kapüşonlu bi hırka tercih ettim. Birkaç takı taktıktan sonra yine saate baktım ve yemek yemek için hiç zamanım yoktu bu yüzden okuldan yemeye karar verdim. Hemen ayakkabı dolabına gittim siyah run star hike converselerimi giydim ve artık hazırdım.
![]()
Koşa koşa da olsa otobüse yetişebilmiştim. Yine her zamanki yerim olan en arka sıraya oturdum bugün zorba sıra arkadaşım yoktu benden ne kadar özür dilese de hala onu sevmiyordum bana yaptıkları affedilecek değildi. İlk dersin boş olduğunu öğrenince sıraya kafamı koydum tam uykuya dalacakken yanıma biri oturdu bu kişi tanımadığım biriydi.
"Selam üzgünüm seslenmeden oturdum umarım korkutmamışımdır"
"Yok korkutmadın da-"
"Sen sormadan kendimi tanıtıyım ben Felix başka boş yer yoktu üzgünüm tekrardan"
"Cidden sorun değil yeni mi geldin ilk defa gördüm seni"
"Evet yeni geldimm sen kendini tanıtmayacak mısın"
"Ah pardon Jisung ben Han da diyebilirsin"
"Tanıştığıma memnun oldum Han"
"Bende Felix"
"Şey Han kantine gidicem de gelmek ister misin"
"Olur zaten bende inecektim"
"Bu arada arkadaşlarımla buluşcam sende tanışırsın istersen"
"Bilmem"
Felix yıllardır arkadaşmışız gibi hissettirdi çok tatlı bir kişiliği olduğunu düşünüyorum.
"Jisung gelsene katıl bize"
Felix'in oturduğu masaya göz gezdirince Minho'yu fark ettim tek boş yer onun yanı olunca oraya oturmak zorunda kaldım.
Minho kulağıma eğilip;
"Benden kaçamıyorsun sanırım dedi"
Tam kızarıcakken Felix söze başladı.
"Tanıştırıyım yanımda oturan kişi Hyunjin, Hyunjin'in yanındaki Chan onun yanındaki de Changbin, Changbin'in karşısındaki Seungmin onun yanındaki Jeongin, onun yanındaki de Lino tanışıyorsunuz sanırım"
"Hıhı tanışıyoruz bu arada hepinizle tanıştığıma memnun oldum bende Jisung"
"Zil çaldı sınıflara gidelim artık bir uyarı daha istemiyorum"
"Mezun olursan sevin Chan o uyarılarla"
"Sen sanki hiç uyarı almadın Bin"
"Hadi inatçı keçiler sınıflara Chan haklı sınıfta kalmayı istemeyiz"
Sonraki ders yine boştu. Felix beni de arkadaş gruplarına ekledi artık arkadaşlarım vardı bu benim için büyük bir adımdı ve onların da dans yarışmasına katılacağını öğrendim süre dolmuştu ama katılan sayısı az olduğu için idare kabul etmişti artık Minho'ya olan tribimi bitirmeye karar verip eve gidince Minho'ya yazdım.
📱: Hey Minho artık çalışmanız lazım az kaldı dans yarışmasına.
📱: Haklısın Jis en son buluştuğumuz yerde buluşalım.
📱: Tamam 30 dakikaya ordayım.
"Jisung 1 saat oldu ağaç oldum burda"
"Üzgünüm otobüsü kaçırdım"
"Beni çağırsaydın yine alırdım seni, bana yazınca küslüğü bitirdik sanmıştım"
"Küslük bitirdim çünkü dansı etkilemesini istemiyordum yanlış anlama"
"Tamam tamam anlamam bu arada bu kumaş pantolonla rahat edebilecek misin? zorlayabilir seni yedek eşofmanım var verebilirim istersen"
"Dans hareketlerinin esnekliğini unutmuşum varsa gerçekten iyi olur"
"Tamam al giyinecek yer yok arkamı dönüyorum"
"Tamam ama bakma sakın"
"Söz veremem"
"Ya Minho"
"İyi be döndüm"
Eşofmanı giymiştim ama bi sorun vardı bu belimden düşüyordu.
"Jisung dönüyorum artık"
"Minho bi sorun v-"
Arkasını döndüğüm gibi eşofman belimden düştü.
"HAHAHAAHAHAHAHHAHAAHAA (Keloğlan gülüşü)"
"Bu kadar minik olduğunu unutmuştum üzgünüm"
"Ya dalga geçme napıcam benim pantolonunda düğmesi koptu"
Minho dans pratik odasının köşesinde bulunan çekmeceye gitti bir tane lastik toka aldı ve yanıma geldi beni kendine yaklaştırdı
"Kaldır kollarını"
Eşofmanın bol gelen yerlerini lastik tokayla bağladı.
"Jisung nefes almayı mı unutuyorsun"
"Nefes ne yeniliyo mu?"
"Ne"
"Yok birşey dans edelim"
Sonunda çalışmayı bitirmiştik ama ben hala o anın etkisindeydim.
---------
Ay normalde hep melikeyle yazıyoduk ilk defa kendim yazdım umarım olmuştur ve severek okumussunuzdur. <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Partner // minsung
Romance••• "Aslında ödeyebilirsin" "Anlamadım" "Benimle çıkar mısın?" "NE?"
