Sonunda dansı bitirmiştik.
"Jisung"
"Efendim"
"Acıktım"
"Napiyim"
"Ya bana yemek sözün vardı unuttum sanma"
"İyi be tamam"
"Ne yicez"
"Ee şey çok iyi bir yer biliyorum oraya götüreyim seni"
"Neresi"
"Gidince görürsün"
Sonunda gideceğimiz yere gelmiştik tahmin edin nereye tabiki de onu markete getirmiştim.
"Jisung su almaya mı geldik buraya?"
"Market sudan ibare değildir canım hadi yine iyisin hangi rameni istersen alcam"
Minho'dan
Bende en pahalısını seçmekte kararlıydım. Fiyatlara bakınca Samyang'ın 3 kat yazılı kırmızı bir ürününü gördüm en pahalısıydı.
"Bunu istiyorum"
"Emin misin?"
"Sen en pahalısını ödetirken iyiydi sıra bende"
Jisung'dan
Gülüşümü saklamaya çalışıyordum. Mal en acısını seçmişti pahalı diye.
"Su ekle şurdan"
"Ya ben bilmiyom sen yapıver işte"
"Tamam beceriksiz"
"Aaa ne kadar ayıp Jisung bey"
"Al 5 dakika bekle sonra sonra yeriz"
"Doldu mu?"
"Hayır"
"Şimdi"
"Daha değil"
"Jisung doldu mu?"
"Minho sus artık"
"Doldu dimi artık"
"Minho bu elimdeki çubuğu görüyo musun?"
"Evet"
"Sana girsin ister misin?"
"Sustum"
"Tamam doldu artık karıştırıp ye"
Minho birden hepsini ağzına soktu hep sıcaklığından hemde acısından çığlık attı benimde o sırada gülmekten çenem ağrımıştı .
"Jisung beni öldürmek mi istiyosun su ver tatlı ver bişey ver GÜLME"
"HAFSFSVWHG"
"JİSUNG AGZİNA SİCİCAM"
"Al şu muzlu sütü"
"Hala gülüyo ya"
"Komik ama pahalı diye en acısını seçtin mal"
"Neyse iyi geldi süt ama ben hala açım bana acı olmayan ramen al"
"Tamam şu rafın en başındaki güzel onu yiyebilirsin"
Minho'ya gülücem diye kendi ramenimi unutmuştum yumuşamıştı.
"Bana da al Minho gülcem diye yemeyi unuttum"
Yemeği bitirmiş kalkmıştık. Minho en son aldığını sevmişti.
"Jisung yemek için teşekkürler"
"Rica ederim"
"Bin motora eve bırakayım seni"
"Hayır demem"
Eve gelmiştik. Minho tam el sallamış gidicekken yere yapıştı.
"Jisung yardım et"
"Salaksın yeminle nasıl düşmeyi becerdin"
"Taşa takıldım tut elimi ayağım acıyo kalkmama yardım et"
"Tamam"
"Jisung ya kan kaybından ölürsem"
"Minho abartma istersen yüzülmüş sadece"
"Ya ölürsem suçlusu sen olursun"
"Amma abarttın ayağa kalkta evime gidelim pansuman yapıyım"
"Ayağa kalkabilsem burda durmam herhalde"
"Of Minho ne bekliyorsun sırtıma falan mı alayım"
"Evet"
"Minho eşek kadarsın"
"Dava ederim seni"
"Seni taşırken benim sırtım kırılırsa nolcak"
"O kadar kilolu değilim alt tarafı 2 dakika sırtında durucam abartma ya"
"Ya of Minho neyse daha fazla ugraşamayacağım 3 e kadar sayıcam sırtıma bin"
"Sonunda be"
"1, 2, 3 hadi"
"Gördün mü taşınması kolay biriyim"
"Düşüdüğümden daha hafifsin"
"Şişko olduğumu mu düşünüyorsun alınıcam şimdi"
"Minho bey kesin sesinizi artık geldik zaten"
Jisung'dan
Sonunda eve gelmiştik Minho'yu koltuğa oturtturdum pansuman aletlerini almaya gittim.
Minho'dan
Amcasıyla kaldığı ev bu olmalıydı. Ona bu evde vurmuştu şerefsiz. Onu gördüğüm yerde öldürmeyi planlıyorum.
Of acaba Han'ı neden bu kadar önemsiyorum kimseyi böyle önemsememiştim benim için sadece bir arkadaş mı daha fazlası mı? Bunları düşünürken Jisung odaya girdi.
"Daha iyi misiniz Minhocum"
""
Hepinize selamlarr bir süredir asla yazma isteğim gelmiyo başlasamda bırakıyorum bu kısa bölümü de taslakta buldum ve yine devam edemedim içimden gelmedi ama yinede paylaşmak istedim belkide son bölümdür bilmiyorum ama sizleri çok seviyorummm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Partner // minsung
Romance••• "Aslında ödeyebilirsin" "Anlamadım" "Benimle çıkar mısın?" "NE?"
