Pansuman Bahane Kaslar Şahane

38 2 0
                                    

Evet sonunda basladım şimdiden iyi okumalarr umarım beğenirsiniz :)

------------------------------------------------

"Minho hadi bacağını aç"

"Tamam Jisung bu arada yere düşerken belim de yüzülmüş şimdi fark ettim"

"Belini de hallederim merak etme"

"Etmiyorum zaten çünkü sen yapıyorsun"

Jisung bi anlığına da olsa kızarmıştı.

"Cüş bi anda mı söylenir böyle şeyler"

"Jisung bey haber yollamamı mı isterdiniz"

"Lütfen"

"Başlayacak mısın?"

"Neye?"

"Saçımı örmeye"

"Saç ne alaka hem örülecek kadar saçın yok"

"Pansumandan bahsediyorum"

"Ha doğru unuttum bir an"

"Düşündüğümden daha çok yüzülmüş. Pardon abarttığını sanmıştım"

"Jisung bu üzgün ve masum halinin fotoğrafını çekmeliydim. Olamaz çok pişmanım"

"Of sende özür dilemeye gelmiyosun"

Bunu derken Jisung pansumana başlamıştı.

"Oha yavaş ol biraz acıyo"

"Üf peki ne nazl çıktın sende"

Jisung Minho'nun bacağını sarmıştı. Sıra beline gelmişti.

"Minho belini açar mısın?"

"Sen aç"

"NE????????????"

"Canım Jisungcum fesat düşünme kolum ağrıyo"

"İyi peki açıyorum o zaman"

"Aç"

"Açıyorum"

"Aç"

"Açıyorum"

"Yeter Jisung acun musun sen"

"Ah nerde o günler"

O sırada Minho'nun t-shirt'ünü açmıştı.

"Oha çüş yuh Minho bu kaslar ne?"

"Daha önce de görmüştün. Unuttun sanırım unutturmamak lazım."

"Ne nasıl unutturmican"

"O da bende kalsın Jisung ama başlayacak mısın? O kadar çok kaslarıma bakarak nefes alıp veriyosun ki yaram acımaya başladı"

"Özür dilerim neyse başlıyom"

Jisung pansumanı bitirmişti.

"Han"

"Efendim Minho"

"Pantolonum düşünce yırtılmış. Bana ödünç kıyafet verir misin?"

"Ah tabi daha demin getirecektim ama unuttum."

Jisung Minho'ya tam olsun diye aşırı bol oluyor diye giyemediği siyah pijama takımını getirdi.

"En bol kıyafetim bu dar olursa yaralarına gelir diye düşündüm"

"Sağol sağol da kurşun yemişim gibi konuşuyorsun ufak birkaç sıyırık"

"Şey Minho"

"Efendim"

Hafif kızararak.

"Bu akşam burada kalmak ister misin? Saat geç olmuş."

"Aslında olabilir. Ama amcan gelirse rahatsızlık vermiyim şimdi"

"Yok gelmez merak etme"

"İyi peki"

"Televizyondan film izleyelim mi?"

"Olur ben seçerim güzel bir film biliyorum"

"O iş sende o zaman"

"Tamam sende biraz atıştırmalık getirir misin?"

"Olur evde çok birşey kalmamış hemen karşı marketten alıp geliyim"

"Bende geliyim"

"Hayır gerek yok merak etme"

"Sen bilirsin madem"

Jisung marketten dönmüştü.

"Ben geldim Lino"

Yanıt almamıştı. Salona baktığında uyuyan Minho'yu görünce şaşırdı.

"Ne kadar da tatlı uyuyo"

Kısık bi sesle;

"Seni duyuyorum Jisung"

"Uyandırdıysam özür dilerim"

"Yok problem değil"

"Ben aldıklarımı tabağa koyup geleyim"

"Bekliyorum"

Jisung birkaç dakika sonra geri dönmüştü. Filmin ortasında Jisung omzunda bir ağırlık olduğunu fark etti.

"Cidden uyumuş mu?"
"Minho"

Aslında Jisung'un hafiften hoşuna gitmişti ve Jisung da oracıkta uyuya kaldı.

Jisung sabah kalktığında Minho yanında yoktu.

"Günaydın Jisung evinde kalma bedeli olarak kahvaltıyı hazırladım elini yüzünü yıka da gel"

Jisung bir anda ağlamaya başladı.

"Annem ve babam öldüğünden beri ilk defa biri bana kahvaltı hazırlıyo teşekkür ederim"

Minho ne yapacağını bilememişti ama birden Jisung'a sarıldı.

"Jisung şimdiye kadar yanında olamadığım için tekrardan özür dilerim benim yanıma tekrardan ilklerini yaşamanı sağlayacağım"
-----------------------------------------------------------
Ay sanırım yazmayı özlemişim. Hatalarım varsa özür dilerim.
Ne zamandır yazmıyordum umarım beğenmişsinizdir. Bugün yeni bölüm atmaya çalışırım

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

The Partner // minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin