Jiminden:
Artık zamanı gelmişti. İntikam zamanıydı. İntikamımı alıcaktım. Sevdiklerimin intikamını alıcaktım. Kardeşim ve ona tıpa tıp benzeyen Yoonginin intikamını alıcaktım. Kötüyle köötü olunmaz derler. Hayır kötüyle kötü olmak gerek nasıl birisi olduğunu anlamalı değil mi. Jinhoo çok zavallı birisi. Acıyorum ona. Kardeşimi canımdan çok sevdiğim kardeşimin intikamını alıcağım. Elbetde bunun sonu iyi bitmiyor. Bir plan yapmam gerek. İntikam planı. Eskiden çok masum biri gibiydim. Ama şimdi masum değil intikamcıl Jimin var. Jinhooyu doğduğuna pişman edeceğim. Aslında tüm kötü insanlara acıyorum nedrn mi. Çünkü masum ve zararsız insanları eziyorlar küçümsüyorlar. Bunun aynısını kardeşime yaptılar hatta tek kardeşime değil kardeşime benzeyen hatta ona canımı bile vere bileceğim Yoongiye bile yaptılar. Bunuda yapan o Jinhoo oruspusuydu. İntikamımı alıcağım. Kardeşimin ve Yoongimin intikamını alıcağım. Şimdi sıra bendeydi. Ne sırası olduğunu sorduğunuzu biliyorum. Kötülük sırası bendeydi. Artık ipler benim elimde.
Jimin o kadar öfkeliydi ki sakinleşemiyordu odasının önünde sağa sola gidiyordu. İntikam için plan yapıyordu. Bulamayınca odadan çıktı.
Jiminden:
Dışarıda yağmur yağmaya başlamıştı. Kendime sıcak bir kahfe yaptım ve pencerenin önüne geçip kahfemi yudumlamaya başladım. Böyle havayı çok severdim yağmurun yağması beni skainleştiriyordu. Yağmurun sesi, toprağın kokusu. Acaba toprak sevdiklerimizi bizden aldı diye mi bu kadar güzel kokuyor?. Ah bilemiyorum. Bir anlık içimdeki ses kahfeni bitir ve dışarıya çık yağmurun altında gez dedi. İçimdeki sesi dinledim. Büyükler her zaman ne derdi içindeki sesi dinle ve asla pes etme. Bende öyle yaptım kahfemi bitirdim odama çıkıp üzerime ince bir şeyler giydim. Hastalanmaktan korkmuyordum. Evden çıktığımda yağmur iyice şiddetli yağmaya başlamıştı. Toprağın kokusu çoktan nefesimi açmıştı. Yavaş yavaş evden uzaklaştım. Yürürken yağan yağmur damlaları birer birer saçımı ıslatıyordu. Yarım saatlik yol gitdim evden baya uzaktım. Yorulduğum için yerde oturdum yağmurun altında zevk alırken bir yandanda sırılsıklam oluyordum. Çok eğlenceliydi hep böyle şeyleri yapmayı severim. Bir kaç dakika sonra üşümeye başlamıştım. Yerden kalktımığmda titriyordum üşüyerek eve geri dönmeyi denedim. Yarım saatlik yolu geri dönüceğim. Çok üşüyordum sanki bir buzluktaymışım gibi. Bir kaç dakika yürüdüm artık o kadar üşüyordum ki dayanamadım ve koşmaya başladım. Koştuğumda kısa sürede eve vardım hemen gidip üzerimi değiştim üzerime kalın bir şeyler giydim. Saçımın ıslaklığını kuruladım. Ama ben hala üşüyordum ve halsizdim. Çok halsizdim. Aklıma tek bir şey gelmişti acaba Yoongiyi mi arasam?. Hayır onuda bu yağmurda sıcak evinden çıkartmiyim şimdi. Çok üşüdüğüm için yatağa yatdım üzerime baktaniye örtdum. Ama hala üşüyordum dayanamadım bu sefer yorganın altına girdim. Artık o kadar halsizdim ki mecbur Yoongiyi arayıcaktım. Titreyen ellerimle telrfonu aldım. Armaya başladığında "Aradığınız numara şu anda meşgullütfen daha sonra deneyiniz" dedi. Titreyen ellerimle Yoongiye mesaj atmaya karar verdim.
WatsApp
Jimin:
Yoinhi
(13:56)
Yoongi:
Ne?
(14:00)
Jimin:
Yoingi hemem bizr grl
Yoongi:
İçtinmi aq?
Jimin:
Çol üşşüyurim
Yoongi:
Tamam hemen geliyorum.
Diye yazdı. Bir kaç dakikalar sonra kapı açılma sesi duydum. Sanarım gelmişti. Ama ben yerimden kalkamıyordum. Gözlerim yanıyordu gözlerimi kapamıştım çok ama çok halsizdim.
