Aşk kuşlarım sanarım beğenmiyorsunuz o yüzden bu bölüm biraz adrenalin ve komikliklerle dolu geçicek iyi okumalarr
Jungkookdan:
Sabah uyandığımda kafam çok ağrıyordu. Hepimiz televizyonun karşısında korku filimi izlerken uyuya kalmışız. Masanın üzerinde bir not buldum notu alıp okumaya başladım notda şöyle yazıyordu. "Arkadaşlar sabah sabah babamın lanet olası telefon aramasıyla uyandığım için erkenden gitmek zorunda kaldım o yüzden kusura bakmayın okulda görüşürüz". Diye bir notdu sanarım bu Jiminin notuydu çünkü aramızdan eksik olan oydu. İlk önce yerde uyuyan Tae'yi kaldırdım sonrasında rahat olan yastığa kafasını koyan Yoongi böylece hepimiz kalkmıştık.
Yg:
Jk ne güzel rüya görüyordum neden kaldırdın amk evladı.
Jk:
Ayıp ya ayıp okula geç kalıcaksın diye uyandıralım bizim gördüğümüz mualemeye bak.
Yg:
Haklısın ama hiç olmazsa biraz uykumun tadını çıkaraydım yaa.
Jk:
Neyse çok konuşmada gel bana yardım et kahvaltı hazırlıyalım.
Dedi Jungkook. İkimiz mutvağa geçib kahfltıyı hazırlamaya başladık. Kendimi Jungkookun Arkadaşı gibi değilde bir hizmetçisi olarak görüyordum. Neyse çocuk zaten dünden beri bizim için bir şeyler yapıyor yoruluyor tabi. Mesela bende bir zamanlar eve ekmek parası götüre bilmek için garsonluk yapıyordum. Neden diye sorduğunuzu duyar gibiyim çünkü babam işten gelirken tüm parasını ya kumara ya içkiye yada bardaki kadınlara verirdi. Evet benim babam tam bir yavşak piçti ondan nefret ediyordum. Annemde bunun üzerine bana eziyet ediyordu benim garsonluk yaptığımı bildiği için hep beni ağşalardı benim işe yaramaz bir hiç olduğumu söylerdi. Kahfaltıyı hazırlamak için Jungkooka yardım ederken bir andanda bunları düşündüm ve gözlerim dolmuştu. Jin'in bana seslenmesi ile kendime geldim.
Jin:
Yoongi yardıma ihtiyac olur diye geldim. Ver bende yardım ediyim.
Yg:
Yok ben yaparım sen otur Jin
Jin:
Ver işte yapalım elimizemi yapışıcak olm.
Dedi hafif gülümsedim izin vermeseydim başımın etini yerdi. Çünkü Jin çok inatçı ve çokta konuşkandır özellikle sinirlendiğinde.
Tae:
Köm yöptö bö ömletö
Jk:
Ağzındakini botirde öyle konuş ne söylüyorsun amk.
Jin:
Kim yaptı bu omleti diyor. Haha tabiki ben başka kim yapıcak
Tae:
Jin seni evime hizmetçi olarak alsam bana böyle güzel yemekler yaparmısın.
Jin:
Babanın uşağımı var lan kendin yapamıyormusun.
Tae:
İyi be yapmazsan yapma.
Yemek yerken Tae ve Jin'in ufak tartışmasından sonra hepimiz üniformamızı giyip okula gitdik. Jinhoo acaba yine bulaşıcakmı bana?. Benimle çok uğraşıyor aslında ona haddini verirdim ama onun bir ordusu var. Maskeli tanınmayan ordusu şimdi bana korkak dersiniz hayır ben korkmuyorum. Sadece onlarla kendi başıma tek başıma baş edemem. Arkadaşlarımı da bu işe sokmak ve onların başına bela almak istemiyorum onları ailemden çok seviyorum. Babam beni hiç sevmedi ama ben babamdan görmediğim sevgiyi arkadaşlarıma gösterdim. Dertli olup bana sarılıp ağladıklarında bir baba bir abi gibi onlara yardım etdim. Gerçekten onlar benim hayatımın anlamı onların birine bir şey olursa yıkılırım. Bu düşüncelerle okula varmıştık hepimiz sınıflarımıza gitdik. Sınıfa girdiğimde Jimin çoktan sırasında oturmuştu.
