I'M FUCKED UP

(10)

"Ben bir duşa girsem iyi olacak.. kahvaltıya geç kalabilirim. Sen ye istersen. Malum, uçak kalktı.. biraz uğraştıracak gibi.."

Yaptığı ima daha da kızarmama sebep oldu. Ama bunu umursamayacaktım. Artık karşısında o kadar pısırık biri olmayacaktım. Yeni Jungkookla tanışma vakti geldi Taehyung.

"Sağ eline kuvvet sevgilim.."

"Siktir! Ne!?"

Tepkisine kıkırdamalarımı sunarak odadan çıktım. Arkamdan seslenişlerini umursamadan..
.
.
.

Ben kahvaltıyı hazırlayana kadar Taehyung gelmişti. Onunla birlikte kahvaltımızı yapıp salona geçtik.

"Başın nasıl oldu? İndi mi şişliği?" Diye sordum.

"İyi. İndi şişliği. Sen nasılsın. Yaraların acıyormu?"

"Acımıyorlar o kadar. İzleri geçmek üzere."

Morluklarımın izi hala biraz duruyordu. Artık ilk günki gibi acımıyorlardı. Hareketimi kısıtlayacak bir acı hissetmiyordum. En fazla bastırınca biraz acıyordu o kadar.

"Bu akşam seninle dışarıya çıkalım ister misin?"

Bu iyi bir fikirdi. Taehyung'la vakit geçirmek eğlenceliydi. Beni sürekli sinir etsede eğleniyordum.

"Olurr." Dedim heyecanla.

"Nereye gitmek istersin?"

"Aslında gece yürüyüşü yapabiliriz.. uzun zamandır yürümedim. Malum son yürüyüş yaptığımda seninle karşılaştım ve bir daha yapamadım."

Yaptığım ima ile küçük bir kahkaya atıp beni kendine çekti.
Şimdi birbirimize sarılmış oturuyorduk.

"Olur sevgilim.. yürüyelim. Sen nasıl istersen."

Ona sıcak tebessümümü sundum. Hafif doğrulup yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Sonra utandığım için tekrar kafamı göğsüne koydum.

"Ama sen böyle öpersen ben dayanamam ki?" Dedi belimdeki ellerini sıkılaştırarak.

O da saçlarıma küçük bir öpücük kondurup kokumu içine çekti.

"İyi ki o gün oradaydın tavşanım. İyi ki gitmedin. İyi ki o flaşı açık unuttun. İyi ki seninle karşılaştım sevgilim."

O gün yaptığım aptallığı tekrar hatırlattığında dayanamayıp küçük bir kahkaha attım.

"Hah! Sen bir de bana sor! O gece ne kadar korktum haberin varmı senin? Öleceğim sandım." Dedim dudaklarımı büzerek.

Küçük bir kıkırtı saldı. Eliyle çenemi kavrayıp büzdüğüm dudaklarıma öpücük kondurdu.
.
.
.

Saat gece ikiye gelmek üzereydi.
Taehyung'la anlaştığımız gibi sahile gitmiştik. Akşam beraber bir lokantada yemek yiyip daha sonra sahile geçmiştik.

Şuan yere bir örtü sermiş, oturuyorduk. Yürüme faslı iyice gece olduğunda, insanlar evlerine çekildiğinde başlayacaktı. Sessiz sahil kenarında, baş başa yürüyecektik.

Ben üzerine oturduğum örtüye uzanarak gökyüzünü incelemeye başladım.
Karanlık gökyüzü, ay ışığı ve tek tük gözüken yıldızlar.. bu görüntüye kıyıya vuran dalgalar ve otların arasındaki cırcır böceklerinin sesi eşlik ediyordu.

Kısa süre sonra Taehyung'un yanıma uzanmasıyla gözlerimi ona çevirdim. O da bana bakıyordu.
Bir süre devam eden bakışmamızı Taehyung böldü. Kafasını gökyüzüne çevirip orayı izlemeye başladı.