I'M FUCKED UP

(24)

"Yemek yiyeceksin."

Of hadi ama! Yine mi beni zorlayacaktı? Hergün aynı senaryoyu yaşıyorduk ve ben artık bıkmıştım.

"Of Taehyung!" Dedim gözlerimi kapatıp sabır dilercesine.

"Yemezsen poponu ısıracağımı biliyorsun?" Dedi ve bana göz kırptı.
.
.
.

Ayaklarıma kara suların indiği bir gün sonunda bitmiş, mutlu bir şekilde eve dönüyorduk Taehyung'la beraber.

Düğün sonunda bitmişti.

Düğünde kimseyi tanımadığım için bazen sıkılmıştım ancak Taehyung'la evleniyor olmam koca bir heyecanla dolup taşmama sebep olduğu için sıkıntım hemencecik geçiyordu.

Ayrıca Yoongi'nin sevgilisi Jimin'de düğünümüze gelmişti. Onunla konuşma fırsatı yakaladığım için mutluydum. Çünkü ilk karşılaşmamız hüsranla sonuçlanmıştı. Yoongi'yi gördüğüm an Jimin'e hiç birşey söylemeden öylece orada bırakıp kaçmıştım ve o zamandan beri bir daha görüşememiştik. Gönlünü almış oldum bu sayede. Ayrıca birbirimize daha sonrada görüşmek için telefon numaralarımızı da vermiştik. Çok daha yakın arkadaş olmuştuk.

Her ne kadar yorucu bir gün bile olsa, şimdi elimdeki evlilik cüzdanı ve yanımdaki kocam Taehyung'la beraber mutlu mesut eve dönüyorduk. Hala inanamıyordum. Rüyada gibiydim. Ben gerçekten evlenmiştim. Hemde Taehyung'la.

Taehyung'la düğünde çok komik anlar yaşamıştık. Bütün misafirlere rezil olmuştuk hatta.
Beraber romantik bir şekilde dans ederken ben yalnışlıkla Taehyung'un ayakkabısına basmıştım ve bu yüzden az daha yere yapışıyorduk beraber.

Nikah memuru geciktiği için Taehyung ortalığı birbirine katmıştı. Evlenemeyeceğimizi, birbirimize kavuşamayacağımızı düşünüp gözleri dolmuştu. Misafirler onu rahatlatmaya, sakinleştirmeye çalışırken, bense haline yerlere yatacak kadar gülüyordum. Çok stresliydi ve davranışları çok komikti. Herkesin eli ayağına dolaşmışti Taehyung yüzünden. Bu kaosu sadece nikah memuru geciktiği için çıkarmıştı.

Aksiyonlu geçen düğünün sonunda baş başa arabadaydık işte.. eve dönüyorduk.

Yüzümdeki istemsiz bir tebessüm ile Taehyung'u izlemeye başladım.
Bu güne kadar neler neler yaşamıştık. Hepsi bir film şeridi gibi geçti aklımdan. Bir yıl önce bana bir mafyaya bulaşıp sonunda onunla evleneceğimi söyleselerdi buna götümle gülerdim sanırım. Herşey biranda gerçekleşmişti. Neye uğradığımı şaşırdım.

Taehyung ona olan bakışlarımı farketmiş olacak ki kısa süreliğine gözlerini yoldan ayırıp bana dönmüş ve benim gibi gülümsemişti.

Bana göz kırpmasıyla utanıp gözlerimi kaçırdım. Kalbimin hızlandığını hissediyordum. Neden bir anda bu kadar heyecanlanmıştım ki?

"Jungkook?" Diye seslendi Taehyung.

Bana seslenmesiyle dönüp ona baktım. Gülümsüyordu.
Daha da utandığımı hissederken tekrar gözlerimi kaçırmamak için kendimi zor tutuyordum.

"Efendim kocacım."

Bunu söylememi beklemiyor olacak ki direksiyon hakimiyetini kaybetti.
Araba bir anda sağa sola yalpalayınca ağzımdan küçük bir çığlık kaçtı.

Ancak Taehyung hemen arabayı toparlamayı başarmıştı.

"Tavşanım bir anda denir mi öyle ya!" Diye çıkıştığında dayanamayıp kahkahalarımı saldım.

Bir süre kahkahalarımız birbirine karışmış bir şekilde yola devam ettik.

"Biz şimdi gerçekten evlendik mi?" Diye sordu Taehyung.
Sanırım o da benim gibi inanamıyordu evlendiğimize.