I'M FUCKED UP

FINAL

Belini büküp kasıklarını kalçalarıma sertçe bastırıp kendini bana hissettirdiğinde ağzımdan küçük bir inilti kaçtı.
Sıcak soluklarını ensemde hissettiğimde tüylerim diken diken olmuştu.

"Yaramaz tavşan. Yakaladım seni."

Evet.. sanırım uzun bir gece bizi bekliyordu..
.
.
.

"Bebeğim~"

Zorla aralamayı başarmıştı Jungkook gözlerini.
Birkaç kez kırpıştırdığı, boncuk gözleri Taehyung'u bulduğunda sevinmiş ve güzel bir tebessüm sunmuştu sabaha.
Eşinin onu uyandırması onu her zaman mutlu etmeyi başarıyordu.

Taehyung saatler önce uyanmasına rağmen ses etmemiş ve öylece izlemişti Jungkook'u. Jungkook'un her hali çok hoşuna gidiyordu. Yıllar geçse, herşey değişse bile, Jungkook'a olan aşkı ve bakışlarının değişmeyeceğine inanıyordu. Öyle de olacaktı.
Asla kötü günler yaşamalarına izin vermeyecek, hep mutlu, hep aşık olacaklardı birbirlerine..

"Günaydın~"

Eşinin güzel sesi kulaklarına hoş bir melodi gibi yayıldığında, işte o zaman gerçekten güneşi doğmuştu Taehyung'un.

"Günaydın bebeğim. Aç mısın? Kahvaltı söylettim odaya, birazdan gelir birtanem."

Jungkook duyduğu sözlerle şımarmış hissediyordu. Eşi ne zaman böyle güzel kelimeler sarf etse, şımarıyor ve şirince sırıtıyordu.

Taehyung için hava hoştu tabii. Çünkü Jungkook ne zaman böyle sırıtsa, onu yemek istiyordu. Gözüne çok tatlı geliyordu.

Jungkook yattığı yerden hafif doğrulmuş ve kollarını sımsıkı Taehyung'a sarmıştı.

Taehyung kendisine sarılan Jungkook'a karşılık vermiş ve kollarını ince beline sarmıştı.

Belindeki kollarını kullanarak tamamen üzerine çekmişti Jungkook'u.
Jungkook şuan tamamen Taehyung'un üzerinde yatıyordu.

Jungkook kafasını hemen gözleri önündeki esmer boyuna gömmüştü. Taehyung'un kokusunu derince içine çekti, kokusunu çok seviyordu.
Daha fazla koklamaya devam ederse mayışıp tekrar uykuya dalabilirdi Jungkook.

Ancak tam o an aklından geçen sinsi düşüncelerle sırıtmış ve hemen dudaklarının altındaki esmer boyuna dişlerini geçirmişti.

Taehyung bir anda  hissettiği tavşan dişler ile kıkırdamış ve aynı zamanda canı birazcık acıdığı için inlemişti.

"Aah! Demek beni ısırıyorsun sen ha?"

Taehyung'ta karşılıksız kalmamış ve o da dişlerini Jungkook'un bembeyaz tenine geçirmişti.

Jungkook hissettiği sızı yüzünden kıkırdamış ve hemen dişleri arasındaki deriyi serbest bırakıp Taehyung'un dişlerinden kurtarmaya çalıştı kemdini.

Jungkook uzandığı kucakta hafif doğrulmuş ve Taehyung'la yüz yüze gelmelerini sağlamıştı.

Birkaç saniye süren göz temasını Jungkook bozmuş ve Taehyung'un suratına doğru yaklaşarak her yerine küçük öpücüklerini dizmeye başladı.

Taehyung halinden memnun bir şekilde gözlerini kapatmış ve Jungkook'un ardı ardına sıraladığı öpücüklerine teslim olmuştu.

Dakikalar sonunda Taehyung elini üzerindeki bedenin ensesine atmış ve kendine çekerek dudaklarının buluşmasını sağlamıştı. Bu sayede uzun bir öpüşme yaşlamıştı.

Ayrıldıklarında, ikili tekrar birbirlerine sıkıca sarılmıştı ve bütün odada ikilinin kıkırtıları yayılıyordu.

Keyifli anları birden kapının çalınmasıyla bölünmüş ve ikili gözlerini kapıya dikmişti.