|5|§

4 1 0
                                    

🌙

- Enemies to Lovers-

- Beloved Mirage-


Kahvaltı sofrasında tam olarak anlayamadığım bir gerginlik vardı. Dün şaraptan ve benim saçma sorularımdan sonra sarhoş olup yatmıştım. Sabah uyandığımda ise duşa girmiş ve kahvaltıya inmiştik ama gelen telefonla huzurunun bozulduğu aşikârdı.

Tek eli yumruk olmuş, diğer eli ise telefonu sıkıca kavramıştı. İş ile ilgili olabileceğini düşündüm. En mantıklı seçenek bu gibi gelmişti.

Ben ise ona inat bugün dalgındım. Dün yaşananlar beni ondan daha fazla sarsmıştı. Eğer o dediği gibi bana aşıksa şuan olanlar onun için iyi birşeydi ama benim için garipti. Ona aşık mıydım yoksa sadece bir hırs mı yapmıştım anlayamıyordum ve daha tanımadığım bu adama yapıp kabul aldığım bu teklif beni çok geriyordu. Saçmalamış gibi hissediyordum. Ama bir yandanda çok doğru geliyordu.

"Bir siki beceremediniz yani?" Gözleri bana kaydığında ufak bir gülümseme gönderdi bana.

Bu çok kısa bir andı. Hemen aynı sinirli ve agresif surat ifadesine döndü. "Ha-ru'ya haber ver, gelsin hemen." Diyerek telefonu kapattı. Ha-ru der demez dikkatimi tamamen ona yönelttim.

Ha-ru?

Telefonu masaya sertçe bıraktığında ona merakla bakan bakışlarımı yakaladı. "Ha-ru kim?" Diye sordum ona. Kaşları havalandı ve elleri birbirine kenetlendi.

"Merak etme senin Ha-ru'n değil. Saçma sapan birinin teki." Kaşlarımı çattım. Bana gönderme mi atmıştı şimdi bu?

"Ha-ru'm? Öyle biri olmadığını biliyorsun sadece ismi tanıdık gelince merak ettim."

"Gelmesin." Dedi ağırca ve devam etti. "... o zaman. Gelmesin tanıdık. Unut, sil onu ve bir daha asla duymayayım senden onun adını."

Abartmıyordu. O kadar abartmıyordu ki şok içinde izliyordum onu. Dünki halinden eser yoktu. Bambaşka agresif biri gibi konuşuyordu. Saygısızca.

"Saçmalama, Kim. Şuanda neden böyle davrandığını bilmiyorum ama bir daha bana böyle bir muamele yapma."

Yüzünde alaycı bir gülümseme belirdi. "Yaparsam ne olur? Gider misin?"

Tek kaşımı kaldırıp güldüm. Şuanda gerçekten başka biri gibiydi ve ben bu halinden iğrenmiştim. "Görürsün."

Masadan kalkmak için yeltendiğimde bileğimden yakaladı.

Bakışları bende değildi. Tabağına doğru bakıyor ancak düşündüğü şey her ne ise gözlerine kini ve nefreti yansıyordu. Bana mıydı bu? Bana mıydı gerçekten? Herşey onu kadar kolay mı sinirlendiriyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 20 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Wine To You +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin