annem eteğimi vermedi|chiscara

Porntakal

MERHABA GECLIK ben geldim🙈normalde dün bölüm yazacaktim ama bilin bakalim basima ne geldi😁😇 ZEHIRLENDIM AMK. DUN SABAHA KADAR KUSTUM ANLATAMAM ÖLÜYORUM FALAN SANDIM ALLAH CAGIRDI BENI BEYAZ ISIGI GORDUM DEDIM YOK GELMIYCEM🤗

Neyse neyse sey dicem bu böyle biraz daha geçiş bölümü gibi bir şey oldu ama sonda gene chiscara ekledim😁

Scaramouche'un ağzından:

Childe'la konuşmamın üzerinden 1 gün geçmişti ve hala utanıyordum. Bugün pazardı ve yarın onu görünce ne yapacaktım en ufak bir fikrim yoktu. Bana ondan kaçmamamı söylemişti ama yinede bir delik bulup kafamı gömmek istiyordum..

Sabah erkenden dışarıya çıkıp işlerimi hallediyordum. Sırtımdaki gitar çantasıyla oflaya puflaya yürürken nereye gideceğimi düşünüyordum. Gitar telim kopmuştu ve sinirlerimi bozuyordu. Cidden bu ekonomide gitar teli değiştirmek ne kadar pahalıya patlıyordu bir bilseler! (BİR BİLSENİZ🙂) ve bu sıcakta ordan oraya yürüyüp duruyordum normalde eğer gitarıma bir şey olursa gittiğim mağaza kapanmıştı ve ben salak salak dolanıyordum.

Hava o kadar sıcaktı ki elimde az önce aldığım buzlu(?) kahve bile kaynamak üzereydi. Kahvemi kaldırıma bırakarak bileğimdeki tokayla saçımı topladım ve kendimi yelledim. Ne biçim bir havaydı bu amk.

Etrafa bakarken köşede bir yerde müzik aletleri satılan bir mağaza görmemle kahvemi elime alarak yudumlaya yudumlaya oraya ilerledim. İçeriyle girdiğimde içerisi serin ve güzeldi. Etrafa asılmış müzik aletlerinin arasından ilerlerken biri var mı diye bakıyordum. Kasanın olduğu tarafa doğru yürürken mor saçlı bir kız kafasını eğildiği yerden kaldırarak elindeki kutuyu kasaya bırakmıştı.

"Yardımcı olabileceğim bir şey var mı?"
Beni görmesiyle gülümseyerek konuşunca benim yaşlarımda olduğunu farketmiştim. Uzun saçları örgülüydü ve üzerinde uzun bir etek vardı. Gözlüğünü düzeltirken sorunca hemen sırtımdaki gitarı indirerek kasaya yaklaştım.

"Tel koptu."

Bir bana bir gitara bakarak çantayı açıp gitarı çıkardı. Gitarımı eline alarak kopan tellerime bakarken kaşlarını çatmıştı.

"Elinizde tel var mı?"
Sorduğum soruyla bana bakarak kafasını salladı ve bana aynı tellerden mi istediğimi sordu daha sonrasında gitarımı bırakarak kasanın aşağısına eğilerek telleri çıkardı.

Aralarından doğrusunu bularak paketinden çıkardı ve yenilerini takmaya başladı.

"Güzel gitar."

Ben etrafa göz gezdirirken konuştuğunda ona doğru baktım ve teşekkür ettim. Evet gitarımı çok seviyordum. Mat ve siyahtı. (İbanez gio serisi..tek hayalim..)

"Burası senin mi?"
Emin olmayarak sorarken cidden merak ediyordum ve aradaki rahatsız edici sessizliği biraz da olsa gidermek istemiştim.

"Hayır değil. Babamın, haftasonları ben bakıyorum."

Anladığımı belirttikten sonra zaten buranın sahibi olamayacak kadar genç göründüğünü bir kez daha kendime hatırlattıktan sonra kendimi aptal gibi hissetmiştim.

"Al bakalım."

Gitarımı bana uzatırken gülümseyerek konuştuğunda elinden gitarı aldım ve kontrol ettim. Akoru olmadığı için saçma salak sesler çıkarken sorun olmadığını anladığımda çantasının içine geri koydum.

"Ne kadardır çalıyorsun?"

"6,7 yıla yakındır. Bilmiyorum."
Çantasının fermuarını çekerken cevap verdiğimde etkilendiğini belli etmek için ıslık çalmıştı. Gitarı sırtıma taktıktan sonra ona baktım.