•8• Dürüstlük Nedir?

337 48 10
                                    

"N'olur Lupin." James tam iki saattir karşısındaki kıza yalvarıyordu. Onu takımında görmek istiyordu ve eğer gerçekten Milan Quidditch takımına katılırsa hiç kimse onların önünde duramazdı! Bu düşünce James Potter'ın iştahının kabarmasına neden oluyordu.

"Hayır." Milan elindeki kitapları kütüphane raflarına yerleştiriyordu. Bir aydır kütüphaneden aldığı kitapları iade etmemişti ve olası bir ceza mektubunun evine gitmesini istemezdi. Tabii bu sırada James Potter ona takımına katılmasını için bir bakıma yalvarıyordu. Ona yalvarıyor oluşu Milan'ın egosunu tatmin etse de, okul kariyerinde Quidditch takımına katılmak gibi bir planı yoktu.

Yargıç olmak istiyordu ve eğer kalıcı bir şekilde sakatlanırsa Yargıç olmazdı. Milan sırf bunun için pek çok şeyden vazgeçebilirdi.

"Katılman için her şeye yaparım, lütfen!" James, içten içe Milan'ın bunu reddedeceğini biliyordu fakat yine de şansını deniyordu.

"Zaten Evans yüzünden istediğim her şeyi yapmak zorundasın, söz vermiştin." Milan arkasını döndü ve ona yalvarır gözlerle bakan çocuğa gülümsedi. "Bu halin çok hoşuma gidiyor." James istemsizce yutkundu, sonuçta o Milan'dı ve övgüsü kıymetliydi. "Fakat yine de sakatlanma riskini göze alıp takıma katılmayacağım."

Milan'ın arkasını dönmesiyle James ofladı. "En azından bana nasıl o kadar hızlı uçtuğunu göstersen..? Yıllardır Quidditch oynuyorum ama sen beni çok kolay bir şekilde geçtin, bir taktiğin olmalı. Bu kadar iyi uçup kimsenin bunu bilmemesi de normal değil. Bir şeyler karıştııyorsun." James bunu biliyordu, Milan kendimi övmeyi severdi. Özellikle erkeklerin çok iyi yaptığı bir şeyi o daha iyi yapıyorsa bunu mutlaka onların yüzüne vururdu.

Susması alışılmışın oldukça dışındaydı.

Milan elinde kalan son ansiklopediyi rafındaki yerine yerleştirdi ve arkasını döndü. "Gerçekten bu kadar çok mu istiyorsun?" James hızla başını salladı. Kesinlikle çok istiyordu, eğer Milan kadar atik hareketler yaparsa... O zaman kimse onun önünde duramazdı! Gerçi - zaten duramıyorlardı... "O halde senden bir şey isteyeceğim." Milan'ın dudaklarını haylazlıkla Kıvrıldı. Eh, eğlenebilme şansı varken bunu kullanmalıydı.

"Az önce bir şey istemediğini söylemiştimn." James kaşlarını çattı ve merakla sordu. Umarım bu gücü Milan'ın  eline verdiğine pişman olmazdı.

"Fikrimi değiştirdim, kabul ediyor musun?" James emin değildi, fakat en fazla ne isteyebileceğini düşündü... Milan'ı çok fazla tanımıyordu ama Remus'un en yakın arkadaşına acırdı - yani herhalde acırdı.

Fakat Milan'ın aklında hiç ama hiç hoş olmayan şeyler vardı ve bu şeyler uzun vade de James'in iyiliği içindi.

"Evet, yapabileceğim bir şeys-"

"Oh, evet. Hem de zevkle yapacağın bir şey." James bu sözle heyecanlandı. Kaşları hafifçe kalktı, acaba Lily ile mi ilgiliydi? "Snape'e ufak bir şaka yapmalıyız bence... Bunu ben yaparsam son olan olaylardan sonra dikkat çeker, sen yapmalısın." James düşünceli bir şekilde mırıldandı.

Bunun için Milan'ın rica etmesine gerek yoktu. Slytherine şaka yapmak istediğini söylemesi yeterliydi. Gryffindor binasındaki herkes bir Slytherin ile kavga etmek için anı kovalar vaziyetteydi. Kimse bu istediği ikiletmezdi

"Neden?" Gerçekten anlamamıştı, Milan hiç kimsenin düşüncelerini takmazdı bile. Ayrıca onun hakkında söylenen dedikoduların çoğunu da bilmiyordu, yani galiba bilmiyordu. James onu gerçekten hiç tanımıyordu.

Herkes onun hakkında bir şeyler sölüyordu. Milan Yaxley dedikodusunu biliyordu, evet ama diğerlerini? Remus Milan duymasın diye kendini adeta yırtıyordu.

Kill All Men - James PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin