[Jisung'un ağzından]
4 tane kararsız insan toplanmış markete gelmiştik. Tabi ki ne alacağımız konusunda hiçbir fikrimiz olmadığı için ortamda bir kargaşa vardı.
"Ya tamam susun bi şimdi planlama yapacağım" dedi ve devam etti Seungmin.
"Changbin sen abur cuburları hallet. Jisung sen makarnadır, hazır yemektir bilmem nedir onları hallet. Felix sende temizlik malzemelerini hallet bende manav kısmıyla ilgileneceğim okey mi?"
"Tamamdır kaptan" diyerek asker selamı verip ve abur cubur reyonuna doğru koşmuştu Changbin.
Hepimiz görevlerimizi yapmak üzere dağılmıştık. Bende makarnalara bakıyordum.
En sevdiğimiz makarnaları bularak hemen sepete attım. Salça lazım olur diye onu da almıştım. Salçasız makarna mı yenir?
Felix salçasız seviyordu o yüzden ona yoğurt almıştım. Bir kaç tane de hazır yemeklerden almıştım.
Bol bol donmuş patates, donmuş pizza, lavaş falan da almıştım.
Et almadığımızı fark ettiğimde hemen et almaya gittim. E lavaş aldık bi tantuni yapılmaz mı?
Sonunda hepimiz alışverişi bitirmiştik.
Changbin 2 sepet dolusu abur cubur almıştı. Bol bol cips, birkaç jelibon, çubuk krakerler ve dahası.
Felix işe baya kendini kaptırmış olacak ki vileda bile almıştı. Deterjanlar falan derken o da bir sepeti çoktan doldurmuştu.
Seungmin ise resmen tüm manavı almıştı! Hepimiz tam bir meyve düşkünü olduğumuz için bu kadar çok almıştı.
Onlara dediğime bakmayın bende 2 sepeti doldurmuştum.
Sıra ödemeye gelmişti. Giden para bizden değil ailelerimizden olduğu için hiç dert etmemiştik.
Bizim paramızla olsaydı bu alışveriş 100 lirayı geçmezdi emin olabilirsiniz.
Her şeyi poşetledikten sonra marketten çıkıp eve doğru yol almıştık.
Tam 5.645 lira tutmuştu. Bu ülkenin hali ne kardeşim?
Eve giderken tüm poşetleri elimizde taşıdığımız için adeta can çekişmiştik.
Hiç oturmadan aldıklarımızı yerleştirmeye başladık. Bomboş olan dolaplar artık taşmak üzereydi.
Ev baya kirlenmişti. Süpürmemiz gerekiyordu ama bilin bakalım ne eksik?
Süpürge!
"Bence karşıdaki teyzeden alabiliriz" diye bir fikir sundu Changbin. Hepimize gayet mantıklı gelmişti bu fikir.
"E ben gidiyorum o zaman" dedim ve hemen ayakkabılarımı giydim.
Koşarak karşı eve gittim çünkü gerçekten çok soğuktu.
Kapıyı çaldım ve yaklaşık 5 dakika sonra kapı açıldı. Donarak ölmemi mi beklediniz?
"Buyur yavrum bi sorun mu var?"
"Ha yok teyzecim de biz evi biraz kirlettik süpürgeye ihtiyacımız var"
"Ahahah şapşal çocuklar dur oğlum getireyim hemen"
"Siz zahmet etmeyin ben alırım yerini söylemeniz yeterli"
Hızlıca eve girip süpürgeyi alarak tekrar kapıya gelmiştim.
"Ne kadar terbiyeli, eli yüzü düzgün bir oğlansın sen oy oy" demişti teyze yanaklarımı sıkarak.
"Teşekkür ederim efendim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koyayım mı? | skz
FanfictionJisung: toplanin beyler gidiyoz Changbin: nereye Jisung: koy Changbin: Ne koyayim mi? Kime koyayim?