Koyayım mı? | skz

17- Öhm öhm

[Minho'nun ağzından]

Hepimiz dışarıya çıkmış tekrardan Jisung'u aramaya başlamıştık.

Aklımdan bir sürü ihtimal geçiyordu ve bunlar beni çok korkutuyordu.

Ya bir yerde düşüp bayıldıysa? Ya yolu kaybedip çok farklı bir yere gittiyse?

Hava da soğuktu kim bilir nasıl üşümüştür. Burnu buz gibi olmuştur.

Aklıma bir anda gelen ihtimalle olduğum yere adeta çakılmıştım.

Köyün delisi Shito...

(dun butun gece uyuyamadim koyun delisi ve koyun delisi mi diyim yoksa
sen mi gercek ismini aciklamak istersin SHITO!?)

Hemen Chan'lara olduğum yeri konum atıp gelmelerini söyledim.

O adamın evine gidecektim ama tek başıma gidemezdim.

Yaklaşık 15-20 dakika sonra hepsi yanıma gelmişti.

"Ee Minho ne geldi aklına bizi çağırdın?"

“Shito”

“O kim amına koyim?” dedi Seungmin merakla.

"Köyün delisi" dedim hemen.

"Ne olmuş ona?" dedi Hyunjin.

"Jisung onun yanında olabilir"

"Doğru lan" demişti Jeongin de bana katılarak.

Hızlıca o delinin evine gitmiştik. Kapıyı çaldığımızda açmamıştı tabi ki. Şahsi fikrim, götü yemedi. Bende sinirle tekmemi kapıya geçirmiştim. Kapı açılınca hızlıca salona doğru ilerlemiştik.

Kapıya geldiğimizde piç herif bize bakıp gülmüştü.

"Aa bak arkadaşların gelmiş" demişti koltukta baygın bir şekilde oturan, yüzü gözü kanayan Jisung'a bakarak.

"Ne yaptın lan Jisung'a?" onu yakasından tuttuğum gibi duvara yapıştırmıştım.

“Sen kimsin de Jisung'a elini kaldırabiliyorsun lan?” demiş ve bir yumruk geçirmiştim.

“Sen nesi oluyorsun onun?” demişti gülerek.

“Sanane piç” demiş ve bir yumruk daha geçirmiştim.

“Güzel çocuk ama ha”

“Sikerim seni” (opsiyonel) dedikten sonra o çirkin yüzüne tekrar yumruk geçirmiştim. Chan'ın beni geri çekmesiyle yakasını bırakmıştım.

Kanlı olan ellerimi yandaki muslukta yıkadıktan sonra Jisung'un yanına gitmiştim. Hala baygındı, Felix'ler onu uyandırmaya çalışıyordu.

"Eve götürelim çok üşümüş" dedi Felix.

Tek hamlede Jisung'u kucağıma alıp kapıya yöneldim. Diğerleri de arkamdan geliyordu.

(kucaga kac hamlede alabilirsin ki zaten amk?)

Eve doğru yola çıkmıştık. Hava gece olduğu için daha da soğumuştu. Jisung'un üstüne baktığımda çok kalın olmadığını fark ettim.

“Chan”

“Efendim”

“Jisung'u iki dakika tut” dedikten sonra Jisung'u onun kollarına bırakmıştım.

“Ne yapıyorsun?”

Hızlıca üzerimdeki montu çıkarmış ve diğer yanımda ki Changbin'e vermiştim.

“Tamam Jisung'u ver şimdi bana”