Koyayım mı? | skz

21- hoşlanıyorum hatta aşığım

[Seungmin'in ağzından]

Kahvaltıyı bitirir bitirmez dişlerimi fırçalamış ve hazırlanmak için odaya gitmiştim.

Jisung ve Felix benim için kombin seçiyor, Changbin ise oturmuş tiktok izliyordu. Dağın başında interneti nasıl buldu diye sormayın. Duvarın dibinde çekiyordu ve Changbin de o kenara sinmiş oturuyordu.

Jisung "Seung! Bu kazağı giy çok tatlı" diyerek bebek mavisi kazağı bana uzatmıştı.

Felix'te hemen arkasından "Bir de şu pantolonu giy tam olsun" diyerek siyah bir pantolonu uzatmıştı.

Hemen verdiklerini giyip ayna karşısına geçmiştim.

Changbin gülerek "Çok tatlı oldu lan Chan olsam net tekrar aşık olurdum" demişti.

"Ay bence de güzel oldu. E hadi sizde giyinin bir şeyler de çıkalım"

"Tamam!"

Hızlıca giyinmişlerdi ve çıkmıştık. Dere kenarına geldiğimizde Chan daha gelmemişti.

Jisung "Bak Seung şu ağaçların arkasındayız tamam mı?" diyerek arkamızdaki ağaçları göstermişti.

"Tamam"

Onlar ağacın arkasına saklanınca bende yanımdaki ağaca yaslanmış Chan'ı beklemeye başlamıştım.

"Lan Seungmin diğerleri yok mu?" diye bağıran Hyunjin'e ağacı göstermiştim. O da hemen mesaji aldı ve Jeongin'i de sürükleyerek diğerlerinin yanına gitti.

"Selam" arkamdan gelen Chan'ın sesini duymamla hızlıca arkamı dönmüştüm.

"Selam Chan" dedim gülümseyerek.

"Çok beklettim mi?" derken o da yanıma gelip benim gibi ağaca yaslanmıştı.

"Yok yeni geldim sayılır"

"Heh iyi"

"E o zaman direkt konuya geçeyim"

"Dinliyorum"

"Chan ben senden baya hoşlanıyorum hatta aşığım" demiştim tek nefeste.

Chan yüzüme boş boş bakınca utançla gözlerimi kapatmıştım. Dudaklarımın üstünde hissettiğim baskıyla açmam bir olmuştu.

Chan dudaklarımızı ayırıp konuşmaya başladı "Bende sana aşığım hemde çok. Benimle çıkar mısın Kim Seungmin?"

"AY EVET" dememle arkadan konfetilerin patlaması bir olmuştu. Chan ve ben şok içinde hızlıca arkamızı dönmüştük.

Arkadaşlarımız minik bir hoparlörden müzik açıp mutluluktan dans etmeye başlamışlardı. Felix ve Hyunjin evlenir gibi dans ediyorlardı ve çok komik gözüküyorlardı.

Jeongin ve Changbin ise karşılıklı oyun havası oynuyorlardı. Güzel bir çiftti. Tencere kapak misali.

Jisung ise... Tek başına kenarda durmuş gülerek onları izliyordu. Mal Minho.

"Salak bunlar ya" diyerek gülmeye başlamıştı Chan.

"Jisung'uma bak ama" demiştim dudaklarımı büzerek.

"Dur Minho'yu arayalım"

"Olur"

Chan cebinden hızlıca telefonunu çıkarmış ve rehbere girmişti. Kafamı arkadaşlarıma çevirdiğimde o  minik hoparlörden farklı şarkılar açıp dans ettiklerini görmüştüm.

"Arıyorum"

"Görüntülü mü?"

"Evet"

"Tamam~"