6

913 111 418
                                    

^^

.
.
.

Üzerindeki bornozun iplerini biraz daha sıkılaştırıp elindeki havluyla sarı saçlarını kurulamaya başladı, Felix.

"Hadi hazırlanda biraz dolaşalım."

"Kendim çıkarım gerek yok."

"Kendin çıkabileceğini bende biliyorum ama benimle çıkmanı istiyorum."

"Nereye çıkayım seninle merdivene mi?"

"Ne?"

Havluyu çekip onun üstüne doğru attı ve koltuklardan birisine kendiside oturdu.

"Bak, eğer düzgün bir cevap vermezsen kendim çıkarım ve sende evde kalırsın. Ayrıca telefonun dahil olmak üzere bütün eğlenebileceğin şeyleri ben eve gelene kadar alırım, seninde oturmaktan başka seçeneğin kalmaz. Şimdi cevap ver, geliyor musun gelmiyor musun?"

"Tehdit mi ediyorsun beni?"

"Nasıl anlarsan öyle."

"Pekâlâ, gelmiyorum o zaman."

"Evde öylece oturacaksın yani?"

"Aynen öyle."

Kucağındaki havluyu rastgele bir yere fırlatıp kalkarak merdivenlere ilerledi.

"Gidiyorum ben öyleyse, biraz dolaşırım."

"Siktir git."

Niye kufur ediyorsun amk

Hyunjin üst kata gittiğinde sırıtarak ıslak saçlarını geriye attı.

"Bende evde duracaktım zaten.."

Ve biraz sonra, Hyunjin düz kırmızı bir tişört giymiş ve bol siyah bir pantolon giymişti. Siyah saçlarını biraz köpükle şekillendirmiş ve ıslak bir görünüm kazandırmıştı. Bileğine de büyük siyah saat takıp kombinini tamamlamıştı.

"Afet."

"Hm?"

Hyunjin'e bakarak söyleyip arkasına iyice yaslandı. Ellerini bornozunun ipine getirip biraz gevşetti.

"Afet gibiyim, değil mi?"

"Öylesin."

Sırıtarak çantasını alıp kapıya ilerledi.

"Ben gelene kadar odan dahil hiçbir yere gidemezsin, otur oturduğun yerde. Salondan çıktığını duymayayım. Televizyonu açmanda yasak. Telefonun zaten bende. İstediğin birşey olursa çalışanlara söylersin, 3-4 gibi gelirim."

Kapının önünde deri ceketini giyerken Felix iç çekti.

"Beni öpmeden mi gideceksin?"

"Öpeyim mi?"

Omuz silkip kafasını aşağıya eğdi. Hyunjin'de gülerek yaklaşıp onun ensesine küçük bir öpücük bıraktı.

"Ensemden öpmeni istemedim."

"Nerenden öpmemi istedin?"

"Sen biliyorsun."

Sırıtarak ellerini onun sarı saçlarından geçirdi ve öne eğik kafasının arkaya gelmesini sağladı. Eğilip dudaklarına tutkulu bir öpücük bırakıp geri çekildi.

"Ben yokken şımardığını duyarsam iyi şeyler olmaz."

Son kez saçlarını karıştırıp evden çıktı. Felix'de sırıtarak ayağa kalktı.

"Tabi şımarmam."

Öncelikle kuralları salondan ayrılıp odasına çıkmakla çiğnedi Felix. Odada saçlarını kuruttu ve dolaptan kendisi için birkaç kıyafet çıkartmıştı.

Oh, Gambler! | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin