Hwang Hyunjin;
Hayatım, evim, ailem... Sana seslenebileceğim onlarca kelime sayabilirim. Aldığım nefesi bile varlığına borçlu olmamdan sanırım, benim için ifade ettiğin şeyi bir gün bir başkası için hissetmemin olasılığı bile yok. Kalemim pek kuvvetli değil, kelimelerle aram iyi de değil senin gibi. Yine de kendi çapımda bendeki yerini anlatmaya çalışacağım.
Bu benden aldığın ilk ve son mektup. Yüzyüze söyleyemeyeceğim şeyleri yazacağım aynı senin gibi, aşkı tarif edeceğim, tabii bir de aşkını.
Kaç yıldır hayatımda olduğunu bile saymadım. Yıllar geçti, biz büyüdük, değiştik ama benim hislerim de aynı seninkiler gibi hiç değişmedi. Arttı belki ama değişmedi.
Şimdiye kadar sana en çok ''ailem'' dedim. ''Hyunjin benim ailem.'' Ancak bunu söylerken sana her şeyim diye hitap ettiğim günleri unutmuş olmalıyım. Özür dilerim hyung, geç fark ettim, seni üzdüm çokça. ''Ailem'' dediğim kişiyi kaybetmekten çok korktuğumdan belki, sana verdiğim değerin neden diğerlerinden farklı olduğunu hiç sorgulamadım. Bilmiyorum, belki içten içe anlamıştım ama olası bir ayrılık düşüncesi beni korkuttuğu için dile getirmeden gömdüm bu fikri derinlere. İnan hiç bilmiyorum, kendimi yeterince tanımıyorum.
Fakat seni tanıyorum, hyung. Korktuğum ne varsa senin bakış açından baktığımda hepsinin gereksiz kaygılar olduğunu fark ettim.
Eğer aramızda bir şey olursa sonunun ayrılıkla bitmesinden korktum, korkuyorum. Ama biliyorum ki öyle bir şey olsa bile sen beni bırakmazsın. Artık kendimden de senden de eminim. Korksam da geri durmayacağım.
Seni tanıyorum hyung. Sevgilim, arkadaşım, abim ya da başka bir sıfatla, ne olduğu hiç fark etmez, hayatımın sonuna kadar benimle olacağını biliyorum. Evet, terk edilmekten ölesiye korkuyorum. Ama beni terk edecek son kişinin sen olduğuna da inanıyorum artık.
Bastıramadığım bir sevgi var içimde. Özel olarak isimlendirmek gerekirse aşk. Bu aşk öyle büyük ki korkularımın kaynağı olan iç sesimi bile bastırmayı başardı.
Ve ben de geç kalmış olsam da aşkın tanımını öğrendim, hyung.
Aşkın tanımı senmişsin.
Yıllarca görmemişim gözümün önünde olan seni. Aşkım hep oralardaymış, kalbimi kaplamış fakat ben bu sevginin doğru ismini bulamamışım. Şimdi biliyorum hyung, evet, sana aşığım ben. Aşk ise sensin.
Şimdiye kadar benim yüzümden acı çektiğin her an için özür dilerim. Üzüldüğün her saniye için daha çok seveceğim seni.
Ve teşekkür ederim. Bazı şeylerle başa çıkmaya çalıştığım iki yıl boyunca uzaktan bir bakışın bile güç verdi bana. Ufacık bir tebessümünle kaç kez hayatımı kurtardığını tahmin bile edemezsin. Kirli vücudumu bakışlarınla temizlediğinde neler hissettiğimi bilemezsin. Gözlerine bakınca tertemiz hissetmemi, orada bulduğum huzuru hiçbir zaman bilemeyeceksin, hyung.
Hatırlıyor musun, bir keresinde sana sevdiğin kişiyi unutmaya çalışmanı söylemiştim. ''Onu sevmek çok güzel.'' demiştin bana. Anlamamıştım o zaman. Şimdi çok iyi biliyorum. Seni sevmek de öyle hyung, sana aşık olmak da çok güzel.
Hayatım, evim, ailem, her şeyim, aşkım.
Sana aşığım.
Tüm varlığımla, yeniden varlığa özenmeni sağlayabilecek kadar aşığım sana.
Kaybettiğimiz yıllardan daha uzun olacak, belki de bizimle birlikte sonsuzluğa uzanacak bir ilişkiye başlar mısın benimle?
Sana aşığım Hwang Hyunjin.
Aşkını kabul ediyorum. Sen de benim aşkımı kabul eder misin, aşkımıza da aşık olur musun benimle birlikte?
Lee Felix,
imkansız olmayan aşkın---
bu bölümü favorim ilan ediyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
silent cry | hyunlix
Fanfichyunjin: yapma felix bana umut veriyorsun verme felix: ama hyung umutsuz yaşayamazsın ki bırak umudun olayım --- hyunlix text, tamamlandı