"Her yara bir gün iyileşmez her umut yine yeşermez, artık hiç inanmayınca."
†
|SEUL 2017 KIŞ Eylül (günümüz)Uslanmayan bir kış günü elime değen toprakla karşımdaki hırçın denizin dalgalarını izliyordum yel öyle kuvvetliydi ki sevgili, koca bir yığın üstüme salınmış gibi giderek beni daha da mayıştırıyordu.
Yanımdaki yanı başımdaki senin varlığın ne bu üşüyüşü ne de bu özlemi son bulduruyordu belki de bu özlemi yanımda oluşun bile son buldurmuyordu, kokunun burnuma doluştuğu her saniye tanrıya şükredilmesi gerektiğini hatırlatıyordu.
Sana bundan bahsetmedim hiç kendi kaderimin senin hayatını etkilemesini hiç istemedim ama Ağustos gecesi aile evini terk ettiğim o gün hayatımda verdiğim en derin kararın olduğunu bilmiyordum, daha 12 yaşındaki bir gence göre erken bir karardı hayat maceramın böyle başlaması da kaderin bana verdiği bir imtihandı.
Ama bazen aklıma geliyor da sevgili belki de hayatta verdiğim her karar yolumu sana çıkarmak içindi kim derdi ki o soykırımın sürdüğü topraklarda ben İtalya da çulsuz bir öğrenci olacağım mahallenin serserisiydim ben.
Komşuların ayıpladığı, ailelerin kıyasladığı çocuktum. Öğretmen bir ailenin tembel çocuğuydum ama İngiltere ye gitmek ve karşılığında tanrının seni bana bahşetmesi ne büyük nicelik değil midir sevgili, ne güzel çıktın sen benim karşıma o akşam.
Hatırlıyorsun değil mi sevgili?
O akşamı hatırlamak bile huzur verirken o sevgisiz topraklara getirdiğin tebessüm yaşama bağladı beni biliyor musun.
Hayat dedim bak Hayatın şarkısı çalıyor duyuyor musun yanılmadım değil kalbimin şarkısı da olabilir.
Kimse anlamadı beni 'gerçekten ona mı' deyip kınayanlar oldu, ama kalp bu gireni çıkanı belli değil ki sevgili.
Seni anlatanları dinledim biraz, acaba ben mi çok abartıyorum dedim küçücük bir erkek çocuğu neyi fazla olabilir ki diye düşündüm ama hayır her zamanki gibi bunda da yanıldım sen mükemmeldin küçüğüm ne eksiğin vardı ne fazlan, benim içindin sen.
Fakültede kıskananlar vardı seni, bir profesörün en gözde öğrencisi olmak herkesi kıskandıracak bir sebepti insanlara sevgi dağıtan birini herkes kıskanırdı.
Bazen okulun karşısındaki kafeye oturmak isterdim ama senin amacın
her zaman o çimlerde oturmaktı neydi senin bu toprak sevgin bilmiyordum ama yanına gelen her kediyi sevmeye başladığında sana tekrar ve tekrardan aşık olduğumu hissediyordum.Sevginin bu kadar fazla olması, aşkın artık kalbimden taşacak seviyeye gelmesi senin o zayıf kalbine iyi gelmemişti değil mi sevgili, bu kadar uzaklara gidecek kadar mı iyi gelmemişti.
Bazen hastalıklı olduğumu düşünürdüm ve seninle geçirdiğim tüm zaman boyunca beni iyileştirdiğini hissederdim öyleydi de, ama ben seni hiç göremedim mi sevgili biz gözlerden anlaşırdık ama ben seni hiç anlamadım mı da gittin?
Güzüm derdim ben sana çünkü bir kış günü tanışmıştık ama kaç güz geçti hala sen dönemedin sevgili.
Soğuk kışlar geçirdim, sayısız yazlar, dolunaylı geceler, acılı zemheriler ve her biri senin özlemini daha da büyüttü ve ben hiçbir zaman seni unutamadım, unutmak ne kelime her şey kainattaki her şey bana seni hatırlatırken unutmak ne mümkün ki.
Şimdi karşımdasın ellerimi tuttuğunu hissediyorum bu sefer ellerim titremiyor çünkü sen varsın, eskiden yaptığın gibi hayallerinde kurduğun her karakteri elime çiziyorsun, bunu o zamanlar hiç sevmeyen ben daha dün ellerim titreyerek çizdiğimi hatırlıyorum ama şimdi sen varsın ve bu sefer sende çizmiyorsun hayallerin ölmüş olamaz değil mi sevgili.
Hayır hayır gözlerimdekiler yaş değil gök gürledi yağmur yağıyor ya, yağmurda bize ağlıyor ya şimdi ıslanacak her taraf ve toprağa düşen her damla papatya kokmasına sebep olacak çünkü papatyaların ıslanınca daha güzel koktuğunu hatırlıyorum sevgili, senin de en sevdiğin çiçeğin papatya olması tesadüf değil ya.
Şimdi karşımda uzanmış beni seyrederken senden bir şey isteyeceğim, arkana yaslanır mısın unuttuğun o aşk masalını sana baştan hatırlatmam lazım. Dilerim ki hatırlarsın sevgilim...
SON
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanmış Serenat | Tk
Fiksi PenggemarHayatta verdiğim her karar yolumu sana çıkarmak içindi kim derdiki o soykırımın sürdüğü topraklarda ben İtalya'da çulsuz bir öğrenci olacağım. İngiltereye gitmek ve karşılığında tanrının seni bana bahşetmesi ne büyük nicelik değil midir sevgili. Şim...