"Hao sen ne dediğinin farkında mısın?"
Ricky'nin şaşkınlık dolu bağırışı kulaklarıma ulaşıp rahatsızlıkla yüzümü buruşturmama sebep olurken elimdeki fincanı masaya bırakıp iç çekmiştim. "Ricky bence şu an gereksiz fazla tepki veriyorsun geç biraz otur ya, sakin ol bir şey olmaz." Ricky oflayarak karşıma geçip otururken çayını içmesi için fincanını önüne itmiştim. "Bak bence asıl sen işin ciddiyetini anlamıyorsun Hao, bu bildiğin seni sahiplenmiş ve bir omegayı sahiplenmiş alfadan daha kötü başka bir şey yok bu dünyada."
Ricky önüne ittiğim fincanı ince elleri arasına alarak çayından birkaç yudum alırken gözlerimi devirmiştim. "Üf ne sahiplenmesi, o sırf itibarına leke sürmemem için öyle diyor yani kendince beni korkutmaya çalışıyor. Yani bir noktaya kadar işe yarasa da şu baskıcı feromonları ortadan kalktığında cidden boş konuştuğunu anlıyorum." Ricky dediklerimden memnun olmamış bir şekilde bana bakmaya başlarken arkama yaslanıp çayımı içmiştim. "Tamam ama yine de bu düğün günü giyeceğin şeyin denemesini yapman gereken gün, ki bu bugün oluyor, başka bir alfayla daha sevişmen gerektiğini göstermiyor. Başına bir iş açacaksın yakında senin için endişeleniyorum ben, Hanbin de bir alfa sonuçta ve yakında evleneceği omeganın başka alfalar gibi kokarak eve gelmesini istemiyordur."
Ricky beni ikna etmek istermiş gibi gözlerini kocaman açarak bana bakarken yerimde rahatsızlıkla kıpırdanmıştım, şu an resmen vicdanımla oynuyordu. "İyi tamam ama sırf sen dediğin için yoksa ondan korktuğum falan yok." Ricky bana gözlerini devirerek masanın üstünden telefonunu alırken oturduğum koltuğa bıkkınlıkla yaslanıp gözlerimi içeride gezdirmiştim, annem sabah erkenden beni arayıp düğünde giyeceğim şeylerin provasını yapmam için hiç bilmediğim bu dükkana gelmemi söyleyip telefonu yüzüme kapatmıştı ben de dediği gibi gelmiştim ama yaklaşık yarım saattir beklemek dışında bir şey yapmıyorduk sıkılmıştım artık neyi bekliyorduk onu da bilmiyordum.
O sırada ben bunları düşünürken önümüzden geçen çalışan kızla kaşlarım otomatik olarak havalanırken hiç oyalanmadan dudaklarımı aralayıp konuşmuştum. "Burası böyle sürekli müşterilerini bekletip bir şey dememeleri için çay kahve ikramı veren alt tabaka bir mağaza mı acaba?" Kız söylediklerimin hemen ardından şok olmuş bir yüz ifadesiyle duraklayıp bana doğru dönerken arkama yaslanmayı bırakıp dikleşmiştim kızsa şaşkınlıktan olsa gerek ne diyeceğini toparlayamazken bir şeyler gevelemişti. "H-hayır efendim."
Oldukça kısık gelen ses ile gözlerimi devirirken Ricky'nin derin bir iç çektiğini duymuştum. "Madem öyle bir yer değilsiniz neden yarım saattir bizi bekletiyorsunuz? Randevu saatim geçiyor, belki benim buradan çıktıktan sonra yapacağım şeyler var? Alt tarafı prova yapıp çıkacağım bu kadar uzun süren ne tam olarak? İşinizi doğru yapamıyor musunuz siz? İlla gelip size söylememiz mi gerekiyor ha?"
Çalışan kız dediklerimin ardından hızlıca başını olumsuz anlamda sallarken Ricky kıza dönüp. "Sen onu takma git işine bak ve biraz acele edin lütfen." Demişti.
Ricky'nin isteğiyle ikiletmeden uzaklaşan çalışan kız ile kaşlarımı çatarken Ricky'den tarafa dönmüştüm. "Neden işime karışıyorsun Ricky? Azarlanmayı gayet hak ediyordu, daha ne kadar burada böyle oturup bekleyeceğiz tanrı aşkına." Ricky bana yandan bir bakış atıp cebinden telefonunu çıkarıp bir şeyler yapmaya başlarken gözlerini ekrandan çekmeden bana yanıt vermişti. "Biraz abartıyorsun rahatla birazdan çağırırlar ayrıca ikimizde buradan çıktıktan sonra başka bir işin olmadığını biliyoruz." Ricky dediklerini doğrulamak amacıyla gözlerini bana dikip bir onaylama beklerken oflayarak cevap vermiştim. "Evet yok bir işim falan Ricky gitmeyeceğim bir yere." Ricky verdiğim cevapla tatmin olmuş bir ifadeyle geri telefonuna dönerken konuşmuştu. "Ben de öyle düşünüyordum şimdi biraz daha bekle ölmezsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Clove|Haobin
Fanfiction"Yeter artık Hao daha fazla seninle uğraşmayacağız yakında evleniyorsun." Duyduklarımla elimdeki bardağı düşürürken babam eliyle karşımdaki Hanbin'i göstermişti. "Onunla." Haobin in omegaverse universe ✨ Slow update!!