Ertesi sabah uyandığımda Hanbin yanımdaydı.
Genellikle bu olmazdı, sabah ben uyanmadan Hanbin kalkıp hazırlanır ve işe giderdi sabahları onu yatakta benimle birlikte görmem çok nadir oldurdu o zamanlarda da uyuyakaldığını anlayıp onu uyandırıyor ve aceleyle yanımdan kalkıp hazırlanmasını izliyordum kısaca beraber uyanıp kahvaltıya inmemiştik hiç.
Ama bugün bir ilk yaşanacak gibiydi çünkü Hanbin uyurken kollarını belime dolayıp sırtım göğsüne denk gelecek şekilde beni kendine çekmiş ve başını boynuma yerleştirerek uyumuştu bu nedenle hareket edip onu uyandırmam mümkün değil gibi duruyordu ayrıca itiraf etmek istemesem de bu şekilde uyanmaktan biraz memnun olmuştum.
Zaten uyku sersemi olan beynim yüzünden her şeyi daha tam olarak kavrayamazken ellerimi yavaşça hareket ettirip yüzüme çıkartmış ve sıcaktan dolayı alnıma yapışmış olan saçlarımı çekerek iç çekmiştim, Hanbin'i uyandırmam gerekiyordu.
Bilincim açıldıkça fark ettiğim başka detaylarla yüzümün kızardığını hissederken gözlerimi tavana dikmiştim bunların hepsi bir rüya olmalıydı. Zaten Hanbinle bir bakıma iç içe olduğumuz yetmiyormuş gibi bacaklarımızda birbirine dolanmıştı ayrıca Hanbin'in düzenli sıcak nefesleri de yakınlığımızdan dolayı boynuma çarpıyor ve mümkünmüş gibi daha çok utanmama neden oluyordu. Kendimi toparlamaya çalışarak gözlerimi birkaç kez kırpıştırıp yavaşça Hanbin'in kollarından çıkmaya çalışmıştım ancak Hanbin refleks olarak uykusunda belime daha güçlü sarılarak gitmemi engellerken elimde kalan son seçenekle kısık sesle inleyip ellerimden birini Hanbin'in kollarından birinin üstüne koyarak uyanması için hafifçe dürtmüştüm "Hanbin, uyan..."
Rahatsız birkaç mırıltı çıkartan Hanbin sürekli dürtmelerime ve seslenmeme dayanamamış olacak ki en sonunda uyanırken belimdeki tutuşunun gevşemesiyle rahat bir nefes alıp kollarının arasından çıkmış ve yüzümü Hanbin'den tarafa dönmüştüm etrafa manasız bakışlar atan Hanbin yüzünden gülmeden edemezken kaba olmaması adına elimi kaldırıp dudaklarımın üstüne kapatmıştım, böyle komik görünüyordu.
Hanbin güldüğüm için neler olup bittiği konusunda daha çok kafası karışmış görünürken bacaklarımı kendime çekip bağdaş kurmuştum. "İşe gitmiyor musun Hanbin?" Sorduğum soruyla başını olumsuz anlamda sallayan Hanbin ile onu uyandırdığım için anında kötü hissetmiştim, zaten pek izin yapmıyordu bu sayılı günlerinden birini onu erken kaldırarak resmen mahvetmiştim. "Özür dilerim izinli olduğunu bilmiyordum, uyumaya devam et istersen.." Hanbin dediklerime karşılık bana birkaç saniye bakmakla yetinirken uyuşukça yataktan kalkıp saçlarını karıştırırken. "Saçmalamaya sorun değil, gayet dinlendim zaten hatta sanırım hayatım boyunca çektiğim en iyi uykulardandı." Demişti.
Yüzümün Hanbin'in dedikleri yüzünden tekrar kızarmaya başladığını hissederken bu garip atmosferden kaçmak adına hızlıca yataktan çıkarak kapıya yönelmiş ve arkasında asılı olan hırkamı alarak giyinmiştim. "O zaman ben aşağı inip Bayan Kim'e kahvaltıyı hazırlamasını söyleyeceğim." Ağzımın içinde aceleyle gevelediğim şeylerle Hanbin'e bir daha bakmadan kapının koluna asılıp açmış ve kendimi dışarı atmıştım çok garip hissediyordum.
Kapıyı arkamdan kapatıp alt kata çoktan geldiğini varsaydığım Bayan Kim'in yanına inerken aldığım kokulardan çoktan kahvaltıyı hazırladığını anlamıştım. Aslında zaten Bayan Kim her gün biz kalkmadan gelip kahvaltıyı hazırlıyordu ona tekrar hazırlamasını söylememe gerek yoktu sadece o an odadan kaçabilmek için öyle söylemiştim, umarım Hanbin anlamamıştır.
Alt dudağımı çiğnerken vardığım mutfakla açık kapıdan içeri girip masayı hazırlamakla meşgul olan Bayan Kim'e gülümsemiştim. "Günaydın Bayan Kim." Bayan Kim bana her zamanki sıcak gülümsemelerinden birini sunarak elindeki tabakları masaya bırakmış ve konuşmuştu. "Günaydın Hao-shi, nasılsın? Biraz kızarmış gibisin, ateşin mi var?" Ellerimi Bayan Kim'in söyledikleriyle yüzüme çıkartıp kendimi yoklarken utanarak başımı olumsuz anlamda sallayıp masadaki yerime geçip oturmuştum. "Hayır sadece evin içi çok sıcak ve uyurken baya bunalmışım ondan oldu herhalde." Saçma bahanemi Bayan Kim mantıklı bulmuş olacak ki başını olumlu anlamda sallarken önüme dönüp ortadaki sebzeli omletten bir parça alarak ağzıma atmıştım, biraz daha konuşursam iyice saçmalayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Clove|Haobin
Fanfiction"Yeter artık Hao daha fazla seninle uğraşmayacağız yakında evleniyorsun." Duyduklarımla elimdeki bardağı düşürürken babam eliyle karşımdaki Hanbin'i göstermişti. "Onunla." Haobin in omegaverse universe ✨ Slow update!!