Karanfil

255 34 71
                                    

Sıcacıktı.

Yatak odasının rahatlatıcı atmosferi ve soğuk havaya rağmen sıcacık ortamı nedeniyle kapalı gözlerimi açmakta zorlanırken kollarımı sıcaklığın kaynağına daha çok dolayıp beni tamamen mayıştıran kokuyu içime daha çok çekmiştim, neden bu kadar rahat hissediyordum ki?

Çok geçmeden sarıldığım şeyin hareket etmeye başlamasıyla gözlerimi hızlıca açarken sarıldığım sıcaklık kaynağının Hanbin olduğunu fark edip dehşete düşmüş ve aceleyle uyanık olduğunu fark ettiğim Hanbin'den uzaklaşıp beceriksizce doğrulmaya çalışırken elimi yüzüme çıkartıp gözlerimi ovuşturmuştum, hava karanlıktı ve hâla çok uykum vardı. "Özür dilerim, sen olduğunu fark etmemişim." Ağzımdan çıkan sessiz kelimelerle Hanbin başını benden tarafa çevirirken bir şeyler mırıldanmıştı, sanırım o da yeni uyanmıştı. "Önemli değil sadece uyu.."

Uykulu bedenim Hanbin'in dediklerini sorgulamadan tekrar uyumak için kendini yatağa bırakırken Hanbin'le olan yakınlığımıza hiç takılamayacak durumdaydım, sanki uyuşturulmuştum.

Sakin nefeslerini saçlarımda hissedebildiğim Hanbin'in bu sefer rahatsız edici olmayan varlığıyla çok geçmeden tekrar uykuya dalarken sabah ne durumda olacağımızı tamamen aklımdan çıkarmıştım.

Sabahın ilerleyen saatlerinde usulca yüzüme vuran sıcak nefesler nedeniyle bilincim açılmaya başlarken zorlukla birbirine yapışmış olan gözlerimi aralayıp etrafı görmeye çalışmıştım. Odanın içini aydınlatmaya yetmeyen perdelerden sızan güneş ışığı nedeniyle gözlerimi kısmama gerek kalmazken yüzümün hemen dibindeki bir diğer yüz yüzünden şaşırmıştım.

Hanbin'nin benimkine oldukça yakın olan yüzü nedeniyle aldığı her nefes yanaklarıma ve dudaklarıma çarpıyordu, sıcak olduğu için rahatsız etmek yerine beni daha çok rahatlatsa da bu kadar yakın olmamız tuhaf geldiği için hafifçe geri çekilmiş ve uyuşukça kaldırdığım ellerimle yüzümü ovuşturmuştum, uyurken birine bu kadar sırnaşık olacağımı hiç tahmin etmezdim.

Ellerimi yüzümden çekerek sırt üstü yatmaya başlarken gözlerimi tavana çıkarmıştım, boş boş birkaç dakika boyunca tavanı izledikten sonra aklıma gelen şeylerle utanarak başımı Hanbin'den tarafa çevirmiştim. Dün resmen feromonlarının kokusu yüzünden uyuşup uyuyakaldığım yetmiyormuş gibi bir de gece uyurken ona sarılmıştım, üstelik o da bir şey yapmamıştı. Kızardığını hissettiğim yüzüm nedeniyle hızlıca Hanbin'e bakmayı bırakıp sırtımı ondan tarafa dönmüştüm, birbirimizden uzak durmamız gerekirken alfaya bu kadar yakın davranmam hiç normal değildi.

Zaten Hanbin dünyanın en iyi insanı falan değildi.

Derin bir nefes alarak komodinin üstündeki telefonumu elime almıştım, umarım dün gece olanları hatırlamazdı.

Düşüncelerimi aklımdan uzaklaştırarak telefonumu açarken saatin daha 8 olduğunu görmüştüm, bu kadar erken uyandığım için kendime şaşırsam da dün akşam erken yattığım için çokta umursamamıştım.

Gelen bildirimleri görmezden gelerek Ricky'e bugün buluşmamız için bir mesaj göndermiş ve Gyuvin ile Taerae'yi de yanında getirmesini istemiştim, düğünden beri onlarla konuşamamıştım hazır artık üstümde saçma kurallar yokken çok geçmeden arkadaşlarımla görüşmek istiyordum.

Bu saatlerde uyanık olacağını bildiğim Ricky çok geçmeden bana dediklerimi onaylayan bir mesaj atarken gülümseyip yorganı üstümden atarak oturur pozisyona geçmiştim kahvaltı yapsam fena olmazdı. Kalkmadan önce son kez gerinip kendimi güne hazırlarken hala uyumakta olan Hanbin'e bir daha bakmadan yataktan kalkmış ve kenarda durduklarını fark ettiğim terliklerimi giyerek yatağın sıcaklığına alışmış olan vücudumun daha fazla üşümemesi için kapının arkasına asılı bıraktığım ceketlerimden birini alarak giyinmiş ve yüzümü yıkamak için odanın içindeki banyoya girmiştim.

Clove|Haobin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin