"İnsanın evi gibisi yok valla" Hoseok ve Yoongi hastaneden çıkmış eve gelmişlerdi. Hoseok ise koltuğa uzanarak rahat bir nefes verdi.
"Burası senin evin değil Hoseok." Hoseok küçük bir gülümsemeyle Yoongi'yi izlemeye başladı. Saçlarını arkaya atarak oynayışını izliyordu nedensizce.
"Ne bakıyorsun yiğidim?" Yoongi'nin seslenmesiyle kendine gelerek Yoongi hariç her yere bakınmaya başladı.
"Hiç, öylesine." Yoongi kendini koltuğa attı yorgunlukla. Hoseok ise tam yanına yatan bedene bakarak biraz geriye çekildi.
"Neden çekildin başımı kucağına koyacaktım?" Hoseok gözlerini şaşkınlıkla açarak ona daha fazla yaklaşan Yoongi'yi izliyordu. En son ayağı kalkarak banyoya girip kapıyı kilitledi.
"Sanki ne yapacağım. Hastanede sevgiliyiz derken iyi!" Yoongi söylediği şeyle gülümseyerek koltukta iyice yayıldı.
"Oh be evimi özledim." Gözlerini yavaşça kapatarak uyuyakaldı. Hastanede gördüğü kabus yüzünden uykusunu alamamıştı.
...
"Ah kendime geldim." Hoseok saçlarını kurulayarak Yoongi'nin uyuduğu koltuğun önünde durdu.
"Yoongi biliyor musu-" Yoongi'nin uyuduğunu yeni idrak ederek duraksadı ve yavaşça çömeldi önünde. Kendi bile ne yaptığını bilmeyerek elini uzattı Yoongi'nin saçlarına. Önündeki bedenin yüzünü incelerken bir anda aklında bir şeylerin canlandığını hiseetti, bu hayal gibiydi ama çok gerçekçiydi.
"hyung baksana ne buldum!"
"Hayır Hoseok o şey senin elini kesebilir bırak onu!"
"Hyung burası çok güzel her yerde çiçek var!"
...
Hoseok iç geçirerek gülümsedi. Bu hayalî çözememişti. Sahi bu hayal de neyin nesiydi? Yoksa bir anı mıydı? Yoongi'nin saçlarını hafifçe okşamaya devam edeceği sırada arkadan omzuna dokunan ellerle ellerini hemen çekerek arkasını döndü.
"Napıyorsun?"
"J-ungkook"
"Hoseok?" Jungkook kaşlarını çatarak karşındaki bedene bakıyordu tedirginlikle.
"Şey Yoongi'nin saçınd-"
"Hadi ama Hoseok sakın bana duşa girdiğini söyleme." Hoseok lafının yarıda kesilmesiyle ağızı açık bir şekilde Jungkook'a bakıyordu. Beklediği tepki bu değildi.
"Şey ben."
"Yaran için ne kadar tehlikeli olduğunu biliyor musun? Ya yaranı kanatsaydın?!?"
"Noluyo lan!" Uyuyan Yoongi Jungkook'un sesiyle gözlerini ovuşturarak açtı sinirle.
"Günaydın Yoongi hazretleri!"
"Ne bağırıyorsun? Hayırdır?!"
"Hoseok'u sana emanet edende kabahat zaten." Jungkook Hoseok'un hiç beklemediği bir haraket ile Yoongi'yi kolundan tutarak ayağı kaldırıp Hoseok'u uzandırdı yavaşça.
"Ne yapıyorsun Jungkoo-"
"Yarana bakacağım düzgün dur." Hoseok jungkook'un emriyle sesini kesip uzandı. Onları izleyen Yoongi Jungkook'un dediği şeyi idrak ederek gözlerini kısarak baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Time is running out- Sope
Fanfiction-semegi- Madde alıp satan bir çetenin lideri min yoongi ve onların arasına ajan olarak giren polis Jung Hoseok. Başlangıç: 14 Haziran 2023