𝐁𝐮𝐥𝐥𝐲 𝐁𝐨𝐲 𝐀𝐧𝐝 𝐑𝐮𝐝𝐞 𝐆𝐢𝐫𝐥 | 𝐇𝐀𝐍 𝐉𝐈𝐒𝐔𝐍𝐆

6

*Başlayalım mı?*

"Hadi başla bebeğim"

Ilk hamlem tekmeydi. Fakat beni durdurmak onun için çok kolay olmuştu.

"Bunların bana işlemediğini biliyorsun Hee So. Tekmen benim için hiç bir şey"

Bildiğim için mutlaka puştluk yapmam gerekiyordu. Bu yüzden en iyi yaptığım şeyi yaparak yani  oyunculuğumu konuşturarak Wong'u şaşırtmalıydım.

Wong'un bana saldırmasını bekledim ve o bana tekme attıktan sonra ringin dışındaki sınır yaylarına çarpmış gibi davrandım.

Ve Wong'un mutlu mutlu sırıttığı bir anda şaşırmış gibi davrandım.

*Bay Lee?* (Wong'un babası)

"Yer miyim bu numarayı sence?"

Ah siktir... Dövüşmekten başka çaremiz yok yani...

Son enerjimle Wong'un üstüne atlayıp üstüste birsürü yumruk geçirmiştim.

O bunu yapmamı beklemediği için şaşırmış ve afallamıştı. Haliyle o karşılık veremeden burnu kanamaya başlamıştı. Son yumruğumla da dudağını patlatıp üstünden kalkmıştım

*Ben kazandım. Şimdi bana Jisung'un yerini söyle.*

"Jisung hiç bir zaman benle değildi aptal."

*Ne?Ama telefonu-*

"Konu sevdiklerin olunca çok safsın Hee So. Fakat saf olduğun için teşekkür ederim:D"

*Siktir*

Ne olduğunu anlamaya başladığım gibi Jisung'un en yakın arkadaşı olan Seung'u aradım

*Alo Seung?*

"Bu kadar önemli ne oldu da bu yüzle yani yüzsüzlükle arıyorsun sen?"

*Ne olduğunu anlamış değilim ne demek ne yüzle?*

"Aklın sadece Jisung'u aldatırken ve kandırırken mi çalışıyor Hee So?"

*Ne aldatması amınakoyayim?*

"Elimizde fotoğraf var artık kes sesini!"

*Bak Seung, Jisung'u hiç bir zaman aldatmadım, o fotoğraf tamamen sahte yemin ederim ki bak buluşalım her şeyi anlatacağım lütfen sakin kal ve mantıklı düşün*

"Ben okey olsam bile Jisung seni görmek istemiyor Hee So lütfen artık rolü kes.."

Seung'a kendimi izah etmeye çalışırken arkadan gelen hıçkırık sesi beni susturmuştu. Sesin tonu çok tanıdıktı. Kurdugu cümle ile onun Jisung olduğundan emin olmuştum.

'SEUNG BEN ÇİKOLATA YEMEK İSTİYORUM BANA ÇİKOLATA AL!'

*Seung şu an tam zamanı lütfen adres ver şu an sana yalvarabirim bile*
*Ne istersen yapıcam bir gün kölen olurum ne olur adresi söyle*

"Jisung seni görmek istemezse gideceksin."

*Tamam beni görmek istemezse çikolatayı verip gideceğim..*

"Adresi mesaj olarak atıyorum."

Kaşımdaki patlak çok acıyordu ve yüzümün çoğu yerinde yara vardı ama şu an acımı umursayamazdım. O yaralardan daha çok acıyan şey kalbimdi.

Adresi aldığım gibi adrese doğru gitmeye başlamıştım. İlk gördüğüm markete uğrayıp sepete tüm çikolataları doldurmaya başlamıştım.  Yanımdan gelip geçenler bana acıyarak bakıyorlardı.Her zamanki gibi umursamamazlıktan geldim. Sepetin içine Jisung sevdiği için  iki tane de çikolatalı süt atmıştım.

Kasaya gittiğimde kasiyer bana garip garip bakarken tüm sepeti geçiyordu. Bense Jisung beklemesin diye son hız bir şekilde çikolataları poşete koyuyordum.

  Çikolataların parasını ödedikten sonra koşarak bana atılan adrese gittim. Kapıyı çaldım. Kapıyı açmasını beklediğim kişi Seung iken Jisung kapıyı açtı.

"Neden yüzün bu kadar çok kanadı Hee So?"

*You drew stars around my scars*

"Ne?"

*But now I’m bleedin’*

Bunu dedikten sonra gözlerim kararmıştı...

... 

Uyandığımda başımda Seung ve Jisung vardı. Gülümsedim.

'Aptal beni çok korkuttun!'

"Ben hiç korkmadım Hee So vallahi sadece formalitede-"

'Sussana gerizekalı kız dayak yemiş'

*Dövdüm de ama!*

"Jisung bak sana diyorum bu kızdan olmaz"

'Neyse uyandıysan bana ne oldugunu anlatmak zorundasın Hee So.'

*Hemen anlatayım Jisung*

Yaşananları Jisung'a anlatmaya başlayacakken kapı yumruklanarak çalınmaya başlamıştı.

*Ne oluyor amk?*

'Kim geldi bu saatte ya?Kimseyi beklemiyorduk değil mi Seungie?'

"Beklemiyorduk da açalım bakalım kimmiş."

*Ben bakarım!*

"Sen bilirsin."

*Kimsini-Wong?*

"Selam güzelim:)"

.....

Bu bolumu atip Penthouse
izlemeye gidiyprum benn