Cinderella • taekook

2. bölüm

Eveet sizi daha fazla bekletmemek adına bölümü bügün atıcam, normalde yarın atıcaktım neyse baslayalımmmm.

*flash back*
ne kadar zaman dans ettiklerini bilmiyorlardı her şey sorunsuz ilerliyordu, ta ki jeongguk başını çevirip saate bakana kadar omeganın başından aşağı kaynar sular dökülmüş gibiydi, çünkü gece yarısına yarım saat vardı...

Yazardan;
Omega ne yapacağını bilmiyordu, acele ile Prens'in elini bırakıp elbisesini tutarak çıkışa doğru koşmaya başlamıştı, tam merdivenlerin orta kısmına geldiğinde acele ile indiği için yere dizlerinin üstüne kapaklanmış ve elinin kanamasına sebep olmuştu. Eldiven ise kanadığı eline yapışmasın diye bir köşeye "nasıl olsa büyünün etkisinden sonra kaybolacak" Diye rahatlıkla fırlattı, herşeyden habersiz...

Prens ise ilk başta ne olduğunu anlamayıp koşarken arkasından onu gözden kaybolana denk izledi, ardından olanlar beynine hızlı bir şekilde işledi ve  gitmek için harekete geçti ilk başta yavaş olsada sonradan hızını arttırarak neredeyse koşar duruma geldi. Çıkıştaki merdivenlerin başına geldiğinde ise omega yoktu, sanki tüy olup uçmuş gitmişti. Prens tam ümitlerini yitirip arkasına dönüp gidecekken yerde duran kanlı eldiven'i fark etti. Eldiven'i alıp incelediğinde ise bunun omega'ya ait olduğunu anladı, hızlıca tekrar etrafına göz attı ama sonuç yine hüsrandı. Hızla gardiyan'larına seslenip yanına gelmeleri için emir verdi.

"Gardiyanlar derhal buraya gelin!"

Prensin kurduğu cümle ile bir çok gardiyan önünde durup saygı ile eğilmişti, prens onlara başını kaldırmalarını ve dikkatlice onu dinlemesi gerektiğini emretti.

"Başınızı kaldırıp beni dikkatlice dinleyin! Bu eldivenin sahibi omegayı yarın sabah neredeyse bütün şehirde arayacağız ve onu bulacağız, bulmadan ne bu şato'ya dönebilirsiniz ne de aileninizin yanına, anlaşıldı mı!?"

Hep bir ağızdan "anlaşıldı prensim!" Diyerek başlarını eğerek prens'e tekrar saygı duydular. Prens ise hazırlıklara başlamaları için emir vermiş ve şato'ya doğru yol almıştı...

😞😣☹️😳🤩
____
|||
||*
|*
*

Jeongguk;
Eve taksi beklemeden koşarak gidiyordum umarım büyünün etkisi geçmez çünkü evim bulunduğum yere uzaktı, çok yorulduğum için ara sokağa girerek dinlenmeye başladım ancak kurdumu kullanarak çok hızlı koştuğum için aldığım nefesler ile canım acıyordu. Yere çöküp başımı kendime doğru çektiğim dizlerime gömdüm, fakat fazla zamanım olmadığı için bir kaç dakikanın ardından tekrar kurdumu kullanarak koşmaya başladım.

...

Yetişemedim...

Kurdumun günlerce halsiz kalacağını bilmeme rağmen son hızımı kullanarak eve yetişmeyi başaramamıştım, titreyen ellerimle zorda olsa kapının kilidini açmayı başarmıştım çünkü arkamdan gelen omegalar ve alfalar vardı. Hızlıca kapıyı kapatıp yere çöktüm,hızlı ve derin nefesler almaya çalışıyordum ardından annemin sert sesi ortamda yankılandı başımı kaldırdığımda annemin geldiğini gördüm, onu fark edemeyecek kadar yorulmuştum..

"Jeon Jungkook."

Hızlıca başımı kaldırıp anneme baktım, bana oldukça sinirli gözüküyordu.. Haklıydı benim güvenliğim için erken gelmemi istemişti ama işte bende prensi bırakamamıştım çünkü o.. Tanrım o gerçekten eşsizdi...

"E-efendim anne.."

Gözlerini gözlerimle buluşturduğunda korkmadım desem yalan olurdu çünkü o çok.. Gerçekten tehlikeli bakıyordu..

"Cezalısın."

Hızlıca gözlerim irileşmişti ve korkudan ayağa kalktım.

"N-ne hayır anne h-hayır olmaz, yarın prens'in eşi belirlenecek o-olmaz-"

"KES SESİNİ! Sana eve gece yarısından önce gel demiştim! Ama sen kurallarımı  çiğnemeyi tercih ettin Jeon Jungkook"

"Ann-"

"Ben lafımı bitirmeden beni bölme."

Hemen başımı öne eğip onu dinlemeye devam ettim, istemeyerek..

"Cezan 1 hafta boyunca yemek yemeden odada kapalı kalmak"

Başımı kaldırıp gözleri ile buluşturdum. Bu.. Bu fazla değil miydi?..

"Anne b-ben orada ölürüm açlıktan nolur yalvarıyorum beni oraya kitleme, h-hem orası k-karanlık ben korku-korkuyorum"

Ağladığım için kelimeler yarım yamalak çıkıyordu dudaklarımdan, beni dinlemeden kolumdan sıkıca tutarak beni oraya sürüklemeye başladı

"A-anne acıyor bırak, ben kor-korkuyorum oradan.."

Kapıyı açarak ve beni dinlemeden omzumdan destek alarak beni odanın ortasına fırlattı,

"Anne yalvarırım çıkar beni, y-yemin ederim gitmeyeceğim yarın.."

O ise beni dinlemeden gitti.. Önceki cezaları bu kadar ağır olmamıştı, 1 ya da 2 gün veriyordu, O zaman zorda olsa dayanabiliyordum ama 1 hafta çok zordu.. Ağlayarak yerde cenin pozisyonuna gelip kendimi sallayarak uyutmaya çalışıyordum..

____
|||
||*
|*
*
______

"Prens'im bu omega'da değil"

"Offff, diğer eve geçelim"

Prens sabahın ilk ışıkları ile yola çıkmış neredeyse bütün omega'ların evini dolaşmış ama eldivenin sahibini bulamamıştı, ama içindeki ümidi asla kaybetmiyordu. Gardiyan'ları ile diğer eve geçmiş ve kapıyı tıklatıyorlardı.

"Şu siktiğimin kapısını neden açmıyorlar?" Ard arda zili çalan prens, en sonunda eli ile kapıya vuracağı sırada kapı açıldı.

"Buyrun?"

"Omega... O burada içeri girin."

Kadından izin almadan içeriye giren gardiyanlar evi aramaya başladılar, ama omeganın annesi akla gelmeyecek bir şey yapmıştı, kendi öz oğluna içirdiği suyun içine uyku ilacı atmış ve kendi evladı gibi gösterecek erkek omega bulmuştu kendine.

"İsterseniz çağırayım oğlumu? Bogum! Buraya gelir misin?"

Tabi bunun içinde omegaya para teklifi etmişti, paraya ihtiyacı olan omega ise bunu seve seve kabul etmişti.

"Efendim anne?"

"Oğlum prens'imiz omegasını arıyormuş o yüzden eldiven denemek zorundaymışsın gel geç dene bakalım"

"Tabi annecim"

İkilinin bu tavırları prens'in hiç hoşuna gitmemişti, ama sessiz kalmak iyisidir diyerek gardiyan'ların eldiven giydirmesi için kaşları ile işaret verdi.

...

Ne kadar zorlasalarda eldiven omeganın eline girmiyordu, ama omega hala zorlamaya devam ediyordu.

"Biraz daha zorlarsanız giricek eminim"

"İsterseniz zorlamayalım eldivene zarar gelicek."

"Son bir defa lütfen eminim olucak"

Herkes bıkkın bir şekilde tekrar deniyordu, ama inatçı omega hala zorluyordu. Ama olmuyordu,

"Ülkede başka omega kalmadı! Kim bu eldivenin sahibi?"

...

Bu sırada eldivenin sahibi olan omega uyanmış sayıklıyordu.

"Anne çıkar beni"

"Söz gitmeyeceğim çıkar beni lütfen"

"Anne karnım ağrıyor"

Oda kapısının yanında duran gardiyan gelen seslerden emin olduğunda prensine seslendi.

"Prens'im! Burada kitlenmiş bir omega var!"

AMAN TANRI'M BENCE ÇOK GÜZEL OLDU🥺🥺

Beğendiyseniz oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın! Her gün yeni bölüm atıcam 🤭 SİZİ SEVİYORUM GÖRÜŞÜRÜZ!!!!!! Xx.