Ben topuklu ayakkabının çıkardığı gürültülü ve tok ses Yoongi'nin iyice gerilmesine neden olurken sonunda sesin sahibi bayan Jung aşağı inmiş, elindeki tablette bakmayı devam ederken Yoongi ye işaret parmağını gösterip durmasını işaret etmişti.
Yukarıdan toplanmış kahverengi, aralarda beyazlar bulunan dalgalı saçları, minik burnu ve dolgun dudaklarıyla modellerden daha güzel bir yüzü olduğuna yemin edebilirdi Yoongi.
Parmakları küçük, tırnakları kısaydı. Yine de bakımlı olduğunu belli eden, 43 yaşında olmasına rağmen en ufak kırışıklık barındırmayan vücudu, 23 yaşında mini bir iş çalışanı gibi gösteriyordu güzel kadını.
Kadını baştan aşağı süzdü, kendisinden epey kısaydı, muhtemelen 1.60 bile etmezdi.
Kadın kulağındaki AirPodsa dokunup tableti bıraktı kadın, bu sırada mutfaktan kravatını düzelten bir adam geldi.
Boyundan 'Basketbolcu kesin bu herif' diyeceği kadar uzun, muhtemelen 2 metre olan bir adamdı, yüz hatları oldukça keskin, bakışları bile bıçak fırlatır gibiydi. Bu görüntüsüne ters kalp şekilli dudakları insanın dikkatini çekiyordu.
Yeni çıkmaya başlamış sakallarındaki beyazlık, şekilli vücudu ve takım elbisesiyle oldukça yakışıklı bir adamdı.
'Mankenler sanki amına koyayım heybete bak taşşak akıyor heriften'
İçinden düşündükleriyle adamı sürerken Bayan Jung'un öksürüğü ile kendini toplardı ve eğildi.
"Merhaba efendim, ben Min Yoongi, polislik 2. Sınıf öğrencisiyim. Bakıcılık için gelmiştim"
Bakıcılık yapacağı çocuk gözlerinde canlanmaya başlamıştı bile.
'Kızsa uzun saçlı, dolgun dudaklı minik bir prensestir kesin, annesi gibi minik, babası gibi asil duruyordur. Oğlansa kesin haylazın tekidir, hiç sevmem'
Elbette Jung Ailesini duymuştu, herifler çok ünlüydü. Ama detaylı bir araştırma yapmamış, sadece markalarını biliyordu.
Kim ünlü bir marka sahibinin bütün ailesini bilirdi ki?
Doğruldu, dikkatle onu süzen iki aile üyesine baktı.
Bayan Jung yavaşça koltuğa oturdu, kalem eteğine dikkat ederek bacak bacak üzerine attı ve hemen yan taraftaki tekli koltuğu işaret etti Yoongi ye bakarken.
Mesajı alan Yoongi siyah kadife koltuk takımına oturdu, onunla aynı anda Bay Jung karısının yanına oturmuş, elini karısının ince beline atmıştı.
Bayan Jung tabletten Hoseok'un sosyal medya hesabını açtı ve siyah büyük ekranı Yoongi ye uzattı.
"Oğlumuz Jung Hoseok, 18 yaşında. Ettiğimiz ufak bir kavgadan dolayı eve gelmiyor ve mesajlara bakmıyor. Kendisine ufak bir ceza vermek için yardım etmiyoruz ama ailesi olarak onun için endişeleniyoruz"
İlgiyle dinleyip hesaba bakınmaya başladı Yoongi.
'E bundan banane?'
İçinden geçirdiği şeyi dışarı söylememek için büyük bir efor sarf ediyordu."Ona bakıcılık yapmanı istiyoruz"
"Ha?"
Öylece kalakalmış şekilde kafasını kaldırdı Yoongi.
"Pardon efendim, ne dediniz?""Oğlumuza bakıcılık yapmanı istiyoruz. Başında dur, üzülürse ağlarsa zorda kalırsa yanında dur ve ne olursa olsun, onu eve dönmek için ikna et"
Bay Jung kalın sesi ile cümleyi bitirip eliyle hizmetçiye işaret verdi.Takım elbiseli kadın elinde kocaman bir iş çantasıyla geldi, Yoongi'nin önünde bir kere eğildi be çantayı açtı.
Deste deste Euro doluydu çanta.
Şokla gözleri açıldı Yoongi'nin.
Bu para işine hayli hayli yarardı."Kabul ediyor musun?"
Hızlı hızlı kafa sallayıp yutkundu Yoongi.
"Ediyorum"
Gülümseyerek tabletten anlaşmanın olduğu sayfayı açıp tablet kalemini uzattı Bayan Jung.
"O zaman hayırlı olsun Min"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bakıcının bakıcısı
FanfictionHoseok dans okulunun parasını karşılamak için çocuk bakıcılığı yapmaya başlamıştı, Yoongiyse Hoseok'un ailesi tarafından ona bakıcılık yapması için tutulmuş, geçimini sağlamaya çalışan bir üniversite öğrencisiydi. "Yani benden 2 yaş küçük bir çocuğ...