(10×3)

114 14 0
                                    

Peter uyumayalı uzun zaman olmuştu. Saat henüz sabahın 6'sıydı ama kalktı ve okula gitmek için hazırlandı. Oraya vardığında kitabı ilk olarak Mj'e geri verdi, kız arkadaşından dayak yemek istemiyordu. Dayak yese bile ilk olmazdı. 

Bugün okul günü aslında o kadar da kötü değildi. Flash onunla uğraşmamıştı, görünüşe göre iyi bir gün geçiriyordu. Ned'le Yıldız Savaşları, teknoloji ve Örümcek Adam'ın kostümü hakkında konuşmuştu. İkisinin de kostümü nasıl geliştireceğine dair birçok fikri vardı.

Günün geri kalanını diğer iki en yakın arkadaşı teknoloji sınıfından Harley ve Shuri ile geçirmişti. Kimse onların Harley Keener-Stark ve Wakanda'dan Prenses Shuri olduğunu bilmiyordu. Onlarda Peter'ın Örümcek Adam olduğunu ve kardeşlerini ahtapottan kurtardığını bilmiyorlardı. Harley ve Shuri, Peter'ı her zaman savunurdu. Bazen ona aileleri hakkında da bir şeyler söylemek isterlerdi. Ona çok güveniyorlardı.

Üçlü gün boyunca geçen hafta başladıkları ışın kılıçlarını geliştirmeye devam etmişti. Bitirmişlerdi bile. Peter'ın dün çocukları kurtardığı parkta üçgen şeklinde duruyorlardı; ışın kılıçları ellerinde savaşa hazırlardı. "Kaybetmeye hazır mısın zavallı?" Shuri sordu. Kazanacağından oldukça emindi. 

Sadece 30 saniye sonra Harley, Shuri ve Peter omuz omuza savaşıyorlardı. Savaşın sonunda kazanan Peter olmuştu. İki arkadaşını da çok şaşırtmıştı. İkisi şoku atlattıktan sonra hep birlikte dondurma yemeye gittiler. Dondurmalar bittiğinde hepsi eve dağılmıştı.

Peter eve giderken bir mesaj aldı. Masaja göre Stark kulesine gitmeliydi. Kendi kendine söylendi. "Stark Kulesi mi? Aman Tanrım, Aman Tanrım, Aman Tanrım!!!!"

Shuri ve Harley eve gittiklerinde. Shuri'nin erkek kardeşi Wakanda'ya geri dönmek zorunda olduğu için Shuri de onunla gitmek zorundaydı, yoğun ısrarlar sonucu Harley'in de gelmesine izin verildi.

İkisi de Peter'ı yanlarında olmamasına üzülmüşlerdi ama Wakanda'ya gitmek hiç yoktan iyiydi. Tony onlara kardeşlerini kurtaran adamın bugün geleceğini söyledi. Ona teşekkür etmek istemişlerdi ama Wakanda'ya gitmeyi tercih ettiler. Çantalarını alıp Jed'e koştular. Bir ay sonra geri dönüp Peter'la vakit geçireceklerini düşünüyorlardı.

Peter Stark kulesine girdi ve etrafına baktı. Her şey çok güzel görünüyordu. Resepsiyonist ona "Kayıp mısın genç adam?" diye sordu.

"Oh, eh, Buraya gelmem için bir mesaj gönderildi adım Peter Parker."

Bayan onun adını bir listeye yazdı ve sonra ona bir kimlik kartı verdi. "Lütfen asansöre binin ve Friday size nereye gideceğinizi söyleyecektir."

Peter asansöre bindi ve yukarı çıkmaya başladı, yapay zekaya "Friday" diye seslendi. Bir dergide onun hakkında bir şeyler okumuştu. "Nereye gidiyoruz?"

"Çatı katına." 

"Çatı katına mı?"  Burası Avangers'ın özel katıydı.

"Aman tanrım Ya benim Örümcek Adam olduğumu biliyorlarsa? Yasaklarlar mı?" az önce konuştuklarını Friday'e anlattığını fark eden Peter olayı toparlamaya çalıştı.

"Neyse ki değilim." ve asansör kapıları açılmıştı. Önünde... tüm Yenilmezler vardı. Peter tedirginlikle ve az önce yaptığı aptallık sebebiyle yavaşça asansörden indi.

Dramayı seven Tony "Peki Peter" dedi. "Muhtemelen neden burada olduğunu merak ediyorsundur. Sana teşekkür etmek istiyoruz."

"Ne için?" diye sordu Peter aklını yitirmeye başladığını düşündü. İdolleri ona teşekkür mü edecekti?  Aniden bir grup çocuk ona doğru koşmaya başladı. "Peter!" Morgan mutlulukla bağırdı ve kollarına atladı, diğer çocuklarda aynısını yaptılar. Peter onlara önce sevgiyle ve sonra inanamayarak baktı, gözleri çocuklar ve İntikamcılar arasında ileri geri gidip durdu en sonunda kafasına dank etti. "Bu... bunlar sizin çocuklarınız mı?"

Yenilmezler çocuğun şaşkın bakışına sırıtarak başını salladı. "Peter, sana bebek bakıcılığı ve çocuklarımızın korumalığını yapma işini teklif etmek istedik."

"Elbette"

Peter Stories /irondad/ One-ShotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin