17. Hikaye: CyberLife

34 6 7
                                    

Peter, CyberLife tarafından tasarlanan cinayet ve benzeri olayları çözmek için tasarlanmış son derece gelişmiş bir androidti. Bir gün, yeni bir görev için New York polis merkezine atanmıştı.

Peter merkeze girip midirün kapısını çaldı. Ardından içeri girdi.
"Merhaba ben CyberLife tarafından gönderilen android Peter. New York polis merkezine atandım. Size nasıl yardımcı olabilirim?"

Fury gelen uzun boylu çocuk şeklinde androite dikkatlice bakarak. "CyberLife Android göndereceğini söylemişti. Özelliklerin neler? Neler yapabilirsin?"

Peter belleğine yüklenmiş otomatik bilgilerle konuşmaya başladı. "İş yükünüzü hafifletebilirim. İleri düzeyde bilgi işleme ve analiz yapabilirim. Ayrıca çeşitli sensörlerim sayesinde güvenliği sağlayabilirim. Olay yerinde hızlı bir şekilde parmak izlerini inceleyip kime ait olduklarını bulabilirim. Olay yerindeki delilleri laboratuvara göndermeden 15 saniye içinde raporlayabilirim. Hangi alanda yardıma ihtiyacınız varsa bana söylemeniz yeterli." diye açıkladı.

Fury kaşları havadaydı çok şaşırmıştı. "Vay be. Ama senin için CyberLife'a tek kuruş ödemem." dedi. "Olay yeri incelemen gerçekten anlatyığın gibi harikaysa, Teğmen Tony Stark ile cinayet masasında çalışacaksın. 12 numaralı masa."

Peter, Fury'nin söylediklerini dikkatle dinledi ve ardından 12 numaralı masaya doğru ilerlemeye başladı. Masaya yaklaştığında, Teğmen Tony Stark'ı gördü. Stark, bilgisayar ekranına yoğunlaşmış, hızlıca klavyesine basıyordu. Peter nazikçe masaya yaklaştı ve konuştu:

"Merhaba Teğmen Stark. Ben CyberLife tarafından gönderilen android Peter. Size yardımcı olmak üzere atandım."

Stark, gözlerini ekrandan ayırmadan homurdandı, "Evet, evet. Fury mesaj attı. Dinle, ben robotlarla pek aram yok, telefonumun ayarlar bölümüne zor giriyorum. Ama sana katlanmak zorundayım. İşine bak ve ayak altında dolaşma."

Peter, Stark'ın düşmanca tavrını anlayışla karşıladı ve profesyonelce yanıtladı, "Elimden gelenin en iyisini yapacağıma emin olabilirsiniz, Teğmen Stark."

Stark, Peter'a dönüp gözlerini kısarak baktı. Sonra ayağa fırlayarak Peter'ın boğazına yapıştı. "Bana bak, metaldan adam. Senin burada olmanı istemiyorum. Ama Fury'nin emirlerine uymak zorundayım. O yüzden kaybol gözümün önünden."

Peter, başını sallayarak onayladı ve Tony yakasını bıraktı. Peter'ın işi cinayetlerle ilgilenmekti masadaki cinayet raporlarına göz atmaya başladı. Gözlerini hızla metinler ve deliller üzerinde gezdiriyor, bilgileri analiz ediyordu. Kısa bir süre sonra Stark'a dönerek konuştu:

"Teğmen Stark, raporları inceledim. Cinayetlerin hepsi aynı tür bir bıçak kullanılarak işlenmiş ve bu bıçak yalnızca belirli bir mağazada satılıyor. Ayrıca kurbanların hepsi aynı sosyal medya platformunda aktifmiş ve aynı grupta bulunuyorlarmış."

Stark şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. "Bu kadar kısa sürede bu kadar detayı nasıl buldun?"

Peter sakin bir şekilde yanıtladı, "Gelişmiş analiz yeteneklerim sayesinde verileri hızlıca işleyebiliyorum. Bu bilgiler ışığında, şüphelinin bu gruptaki birisi olabileceğini ve bıçağın kaynağını bulmamız gerektiğini düşünüyorum."

Stark, Peter'ın bilgi işlem hızına ve doğruluğuna hayran kalmamak elde değildi ama bunu belli etmemeye çalıştı. Sert bir şekilde başını salladı ve hırladı, "Pekala, çok bilmiş davranmana gerek yok. Ama bu seni seveceğim anlamına gelmiyor. Şimdi bu bilgilerle bir rapor hazırla ve hemen bana getir, yazdığın rapora benim adımı yazmayı unutma. Ayrıca o mağazaya bir ekip gönderip soruşturma başlatalım. Anladın mı, demir kafa?"

Peter başını eğdi ve Tony'yi onayladı. "Evet efendim. Nasıl isterseniz."

Peter, Tony'nin söylediklerini yaptıktan sonra başka bir emir almak için bir köşede akşama kadar bekledi. Mesai saati bittiğinde, Fury tarafından CyberLife'a gitmesi ve iş başı saati geldiğinde merkezde bulunması söylendi.

Tony işten çıktıktan sonra bazı ekip arkadaşlarıyla bara gitmişti. Barın loş ışıkları altında bir araya gelen ekip, günün yorgunluğunu atmak için sohbete dalmıştı.

Rhodey, Tony'ye bakarak konuştu: "Vay be Tony, sana partner olarak son teknoloji bir robot geldi. Onu Fury'le konuşurken duydum. Her şeyi yapabiliyor, gerçekten çok yetenekli."

Tony alaycı bir gülümsemeyle cevap verdi, "Abartma Rhodey, o sadece aptal bir teneke parçası."

Rhodey'nin yanında oturan Bucky, Tony'nin sözlerine itiraz etti, "Bence sen yeteri kadar abartmıyorsun. Onun ne kadar yetenekli olduğunu göremiyorsun."

Tony gözlerini devirdi ve hırçın bir tonda, "Sana susman için ne verebilirim?" diye sordu.

Bucky, Tony'nin sinirini belli etmesine aldırmadan devam etti, "Peter'ın hazırladığı müthiş raporu ve elindeki davayı." Tony'nin, davayı vermeyeceğini biliyordu çünkü dava bitmek üzereydi. Peter, gelmiş ve iki aydır üzerinde çalıştıkları davayı bir buçuk saniyede çözmüştü.

Tony, birkaç dakika düşündü. Gözleri, karşısında oturan Steve ve Natasha'ya kaydı. El ele tutuşmuşlardı. Tony'nin karısı ölmeden önce o da böyleydi; arabada düzgün çalışmayan otomatik sürüş sistemi yüzünden karısı ve karnındaki bebeği ölmüştü. Aptal bir makinenin yazdığı rapora ihtiyacı yoktu. "Tamam, senindir." dedi Tony aniden.

Masadaki herkes şok oldu. Rhodey, Bucky ve diğerleri, Tony'nin bu davayı bu kadar kolay vereceğini düşünmemişlerdi.

Rhodey şaşkınlıkla, "Ciddi misin Tony?" diye sordu.

Tony, bardağını kaldırıp bir yudum aldıktan sonra, "Evet, ciddi olamaz mıyım? Hatta yarın gidip Fury den yeni dava isteyeceğim." dedi, gözlerini kısarak.

Steve, Tony'ye dikkatle baktı. "Belki de Peter'a bir şans vermelisin, Tony. Belki düşündüğünden daha fazlasını yapabilir."

Tony derin bir nefes alarak başını salladı. "Göreceğiz Steve. Göreceğiz."

O akşam, Tony eve dönerken Peter'a karşı davranışı değiririp değiştirmeyeceğini düşünüyordu. Belki de bir Peter'a karşı bu kadar önyargılı olmamalıydı. Sonuçta onun kazada hiçbir suçu yoktu. Ama bu düşünceyi kabullenmek, Tony için kolay olmayacaktı.

Peter Stories /irondad/ One-ShotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin