Enhypen Reactions

02.09

ᓚᘏᗢ yurtta arkadaşlarıyla vakit geçirirken diğer üyeler tarafından alay edilmelerine tepkileri

Jungwon -

çok utangaç bir bebek. hatta senden daha fazla utanmış bile olabilir.

Tamamen masum bir film gecesiydi. Jungwon, kendisi evdeyken çocukların yiyecek almak için dışarı çıktığını iddia ederek sizi yurtlara davet etmişti. bahanesi çok yorgun olduğu ve muhtemelen yakında uyuyacağıydı. Sen geldiğinde yurt boştu ve neredeyse sessizdi, yatak odasından sessiz bir uğultu geliyordu.

Yumuşak bir kahkaha attın, tek bir yastığı aldın ve geniş bir gülümsemeyle kanepeye doğru yürüdün. "y/n-ahhh~ gel bana yardım et!" diye sızlandı ve senin kanepede hazırlandığını görünce yastıkları ve battaniyeleri yere düşürdü. içini çekti, battaniyeleri kapıp üzerinize atmadan önce şakacı bir şekilde gözlerini devirdi.(çeviri yaparken beynim eridi siz buna mantık kurun bana aciyin)

gülümsedi, bir an ne kadar güzel göründüğüne hayran kaldı, sana doğru eğildi ve burnunun ucuna küçük bir öpücük kondurdu. Sızlandın, sessizce ona bir tane daha istediğini söylemek için dudaklarını büzdün. uygun yerde. Jungwon arsızca gülümsedi ve eğilip dudaklarının kenarına bir öpücük kondurdu.

"Hey hyung." diye mırıldandı Niki, ön kapı eşiğinde durup ikinizi izlerken. Heeseung, Jake ve Sunoo yüzlerinde eşit derecede tiksinti dolu ifadelerle onun arkasında duruyorlardı. Jungwon ofladı, özür diler bir bakışla sana baktı, ayağa kalkmadan önce dudaklarını gagaladı.

"ayyy, bunların hepsini bizim için sen mi hazırladın?" diye sordu Sunghoon, oturma odasına doğru konuşmak için koridorda oluşan küçük grubu iterek. " o kadar tatlı. Herkese film gecesi!!" sunghoon duyurdu.

Jungwon'la özel zamanın var. gerçekten şikayet edebilir misin?

Heeseung -

Heeseung telefonda nefesi kesilerek seni aramış ve pratik odasına gelmeni istemişti. Harika bir kız arkadaş olduğun için belli ki arabanın anahtarlarını alıp neredeyse anında oraya doğru yola çıkmışsın.

Heeseung  ve diğer çocuklar için biraz atıştırmalık almak için markete uğradınız. bunu yapmamak kabalık olurdu.

Geldiğinizde, pratik odasının cam kapısını sessizce çaldınız ve bu da odadaki tüm oğlanların küçük haykırışlarına neden oldu. İsminizin söylenmesiyle kafanız dışarı çıkarken kıkırdadınız, onun kapıya doğru yürüyüp kapıyı sizin için açmasını izlediniz.

"Selam bebeğim." dedi, dudaklarına yumuşak bir öpücük bırakmak için eğilmeden önce soğukkanlı davranmaya çalışarak. Heeseung kelimenin tam anlamıyla senden koparılmadan önce küçük bir gülümsemeyle, dudaklarına doğru mırıldanarak onu kolayca geri alırsın.

"Çocuklar var heeseung" Sunghoon'un sesi mırıldandı ve gözleri Jake tarafından kapatılan Niki'yi işaret etti. Jake'in yüzünde hayal kırıklığı dolu bir ifade var ve ikiniz de bunun bir şaka olduğunu açıkça anlayabilirsiniz. Sunghoon, gözleri elinde tuttuğun çantada durana kadar sana baktı.

nefesi kesildi, sanki büyük bir şeker krizi geçirmiş gibi gözleri irileşti. "bize atıştırmalıklar aldın!!" diye bağırdı, çantayı elinden aldı ve antrenman odasına geri koştu.

"Onlar için üzgünüm, bütün gün böyleydiler." Heeseung gözlerini ovuşturarak açıkladı. Sanki ona umursamadığını söylermiş gibi elini sallarken küçük bir kıkırdamayla başını salladın. "Sorun değil, gerçekten. ama hepsi bitmeden biraz atıştırmalık almak isteyebilirsin.'' dedin hafif bir kıkırdamayla, omzunun üzerinden bakıp yerdeki beyaz plastik poşetin etrafında toplanmış çocuklara baktın.