MAKARNA VE YOSUN

1.4K 71 19
                                    

Danilo

  O gün diğer günlere nazaran o kadar da yoğun değildi. Rahat rahat mola verebilecekleri zamanları bile vardı. Şu anda da o mola anlarından birindeydiler.

Barbaros: Kerem şu kolayı uzatsana birader.

Barış: Boş bi gün geçirmeyi ne özlemişim ya

Danilo: Harbiden. Senin ayağı uğurlu geldi Alican.

  Alican yüzüme bakıp gülümsedi. Bu çocukta bir şeyler vardı. Ne zaman konuşsak kızarıyordu. Sanırım biraz utangaç biriydi.

Barbaros: Nadir rahat günlerimizden birini yaşamanın kutlamasını yapıp bu gece ortamlara akmamız yok mu?

Cemre: O tek rahat günü de kafayı kazan gibi yapıp boşa mı harcayalım yani

Barış: Bence güzel fikir ya

Kerem: Bence de

  Birkaçımız daha onaylayınca planı yaptık ve bu akşam Mimoza'da buluşmaya karar verdik.

  Günün geri kalanı da çalışmayla geçti. Daha sonra evlerimize dağıldık.

"Saat 22.00"

  Diğerleriyle Mimoza Bar'ın önünde  buluşup içeri girdik.

Alican

  Yaklaşık yarım saattir bardaydık. Daha yeni olduğum için diğerleriyle çok muhabbete giremiyordum. Ben de bir yandan içkimi yudumlarken izlemeyi tercih ediyordum.

  Barbaros az ilerimde gözlüklü, kısa saçlı bir erkekle beraber konuşuyordu. Hakan renkli gözlü bir kızla gayet samimi bir biçimde dans ediyordu. Ekin ve Cemre anladığı kadarıyla çok bu ortamların insanları değillerdi. Geldiklerinden beri bir köşede muhabbet ediyor, başkalarıyla muhatap olmuyorlardı.

  Yaklaşık 2 metre ilerimde oturan Danilo'ya baktım. Geleli 1 saat bile olmamışken o 11. bardağı deviriyordu. Yanına gittim.

- Sence de daha fazla içmesen daha mantıklı olmaz mı

- Hığh?

- Çok içtin diyorum. Tabi ilgilendirmez beni ama kendine zarar diye dedim.

- Hakılısın abijim. Hığk. Çok tutturacak. Sen ısmarlat diğerini.

- Kast ettiğim bu değildi.

  Kaşlarını çattı. Beyin fonksiyonlarını şimdiden yitirmişti.

- Ben tuv-hığk tuvalete gidiyorum.

  Bunu diyerek yanımdan ayrıldı. Başta peşinden gitsem mi diye düşünsem de vazgeçtim. Çocuk gibi peşinden koşturacak değildim.

  Kerem'in yanına doğru ilerledim. Beni Burcu diye bir arkadaşıyla tanıştırdı. Bir süre onlarla takıldıktan sonra Danilo'nun hala gelmediğini fark ettim. Neredeyse 30 35 dk dır yoktu. Keremgilin yanından ayrılıp lavaboya gittim.

- Danilo!

  Sırayla kapıları tıklamaya başladım. En sondaki tuvaleti tıklattığımda kilitlenmemiş olan kapı kendiliğinden açıldı. Danilo içeride kapalı klozet kapağının üstünde oturuyordu.

- Danilo! İyi misin?

  Bayılmış gibi duruyordu. Onu dürtükledim. Bir süre sonra kafasını kaldırıp bana baktı. Gözleri kızarmıştı.

- Ne var?

- Noldu sana böyle be oğlum? Dedim sana çok içtin diye.

  Başı tekrardan önüne düşmüştü. Onu sarstım.

Amore e Dolore || AlDanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin