GANG PUNİSHMENT | Jenlisa

-1. bölüm-

Evet, yazdığım ilk bölüme hoşgeldin! Umarım hoşuna gider. Eğer kahven ve atıştırmalığın hazırsa, başlayabilirizz.

Not: Bu kitapta Jenlisa başta olmak üzere, bir sürü ship var. Hazırlıklı olun. Çok güzel planlarım var.

2. Not: İtalic (Şu an yazdığım stil) yazılar. Lalisa'nın iç sesi. Bazen yer değiştirip, başka karakterlerin de içinden bakacağız.

Daha fazla uzatmak istemiyorum. İyi okumalar bebeğim. 💗

Saat Sabah 7.40 Pazartesi.
Lalisa'nın odası.

Sabah yatağımdan biraz gerilmiş, biraz heyecanlı, ve tabii ki uykulu bir şekilde kalktım. Saatin kaç olduğuna bakmadan, yatağımdan ağır ağır çıktım. Annem ve babam, belli ki "yine" evde değillerdi. Umursamadan banyoya gittim ve hızlıca bir duş alıp kafamı
toparlamaya çalıştım.

Pf, yine sıkıcı bir gün desene Lalisa. Bakalım bugün seni neler bekliyor.

-

Duştan çıkıp kendime gelmeye çalışırken, en sevdiğim siyah, dekoltesiz ama mükemmel elbisemi üstüme geçiriyordum. Buradaki çoğu kişi büyük ihtimalle birbini tanıyordu. Çünkü burası paralı bir üniversite. Genelde liseden beri arkadaş oluyorlar bu kişiler. Bunlar aklımdayken saçımı yaptım ve küçük çantamı alıp aşağı indim.

Son hazırlıklarımı da hızlıca tamamlayıp evden çıktım. Garajda duran iki arabadan birini isteksizce alıp bindim. Arabayı çalıştırıp, gaza bir anda basıp sürmeye başladım.

Lalisa, sakinleş. Sadece bir okul. Neredeyse kaza yapacaksın!

Bu düşünceler aklımdayken, son sürat arabayı sürüyordum. Okul, en azından evime yakındı. Kısa sürede vardım. Arabayı durdurup indim ve arabayı kilitleyip anahtarını çantama koydum. Okulun içine girerken, okulu dikkatlice inceliyordum. Bu okul gerçekten de büyüktü. Demek üniversitesi böyle birşeymiş. Ayrıca burası Seul'un en prestijli okuluydu. Şaşırmamak lazım.

Katları hızlıca çıktım ve sonunda yeni sınıfıma vardım. Sınıfta yaklaşık 6 kişi vardı. Muhtemelen geri kalan kısmı dışardaydı. İçeri girdim ve çantamı rastgele bir masaya bıraktım.

Etrafı incelerken gözüme iki kız takıldı. Bu kızlardan biri hafif sarıya çalan kumral saçlı, pembe elbiseli bir kızdı. Kafasında küçük bir taç vardı. Kız karşısındaki kişiyle büyük bir gülümsemeyle konuşuyordu. Karşısındaki kız ise siyah saçlı biraz sert görünümlü sarkastik bir tip gibi görünüyordu. Karşısındaki kızı hafif bir sırıtışla dinliyordu. Üstünde dekolteli, deri bir elbise vardı vardı. Bu kıyafet okul için fazla iddialıydı ama pek de takıyormuş gibi görünmüyordu.

Anlık bir cesaretle onlarla konuşmaya karar verdim. Üstümü düzelterek yanlarına hızlı adımlarla onlara doğru yürüdüm ve yanlarına yaklaştım. Kızlar yaklaştığımı gördüklerinde sustular. Cesaretimi toplayıp, pembe kıyafetli kıza doğru elimi uzattım.

"Merhaba, ben Lalisa. Lalisa Manobal.

Kız önce gülümsedi, sonra elimi sıkıca sıktı.

"Selaamm. Ben de Hwang Yeji. Tanıştığıma memmun oldum. Bu da arkadaşım Ryujin."

Az önce isminin Yeji olduğunu öğrendiğim kız yanında duran kızı işaret etti Ryujin yere doğru eğilmiş kafasını bir anda kaldırdı. Önce tiksinir bir yüz ifadesiyle beni baştan aşağı süzdü ve memmuniyetsiz şekilde elini uzattı.