Sex in the royal palace | Jilix (Smut)

Poisonous Poseidon 1.bölüm

Oy sınırı koyucam 5 (önceden 10 demiştim) oyda yb atıcam 💅 (gelmiyecek ama neyse 🙃)

(Anlatıcı)

Yılların birinde bir kraliyet ailesi yaşarmış. Bu aile halkıyla hiç anlaşamazmış hep kavga, hep şikayet. Birde bu aile eşcinsellerden nefret edermiş. Köydeki ibneleri toplar, her yaz bir festival ile idam ederlermiş. Ama bilmedikleri birşey varmış. Prens Lee Felix de eşcinselmiş.

Günün birinde Kral, oğlu Felix'i yanına çağırmış ve demiş ki.

"Ey oğul, eğer ben ölürsem tahta sen geçeceksin, ibne abin gibi hapislerde sürünme! Oğlum diye idama içim el vermedi, ama bu yoldan vaz geçene kadar, aklı başına gelene kadar kalsın nezarethanede."

"Emredersiniz baba- yani özür dilerim kralım, affedin bir daha baba demiyeceğim"

"Zaten 2 oldu 3 de dayağımı yiyeceksin aptal herif, büyüdün hala adam olamadın, abin gibi hapislerde çürümek mi istersin HA! "

"Özür dilerim efendim bir daha olmayacak"

"Şimdi yıkıl karşımdan odana git. Ben çağırana kadarda çıkma"

"Tamamdır efendim"

Ayaklarına bakar bir pozisyonda, ellerini önünde birleştirmiş ve kısık sesle konuşmaktaydı, biraz daha sesli konuşsaydı sesindeki titremeyi duyabilirlerdi ve ozaman yine dayak yerdi.

*****

Odasına çıktı ve bir şeylerle uğraşmaya çalıştı. Hava kararmıstı artık yatması lazımdı, odalara birilerinin girmesi yasak olduğu için her gece çok sevdiği elbisesi ile yatardı, ona annesinden kalan tek şeydi.

Elbisesini giydi. Tam yatıcaktı ki pencereden garip gıcırtılar gelmeye başladı. Ne olduğuna oturduğu yerden bakmaya çalıştı bir şey göremeyince pencereye yaklaştı ve cam açıldı.

"Oh! Merha- "

Dediği anda Felix'den bir tane yumruk yemişti bu yabancı ve sırt üstü 3 kat aşağı düştü.

Felix camdan aşağı baktı.

"Oh özür dilerim iyi misiniz?"

Ses gelmedi.

Kimseye far ettirmeden hemen onu odasına almayı düşündü. Hemen odasındsn çıktı. Sessizce koridorlarda yürüdü, ah şu gerizekalı muhafızlar yine nöbet saatlerinde uyuya kalmışlar. Felix hemen çıktı ve yabancıyı kucakladı.

"Off buda ne ağırmış, oha kaslara bak. Kaş torbası resmen maşallah"

Hemen koşarak odasına vardı. Jisung'u yatağa yatırmak istedi fakat o.. O pisti ve kokuyordu. Önce yere yatırdı. Üzerini çıkardı. Sadece iç çamaşırı kalmıştı.

Elindeki alkollü mendille vücudunu yavaşça sildi. Sildikten sonra ona göre bir kıyafet aramaya kalkıcaktı ki kasları çok dikkatini çekti.

"Aman tanrım bu vücut ne böyle, çok hoş ve çok dokunulası."

Ellerini kaslarının üzerinde gezdirmeye başladı.

"Aman.. Tanrım.. Bu çok hoş.. "

"Şu şey de mi kastan dolayı kabarık acaba"