•○°●Free Brother●•°○࿐

324 18 6
                                    


Bu ficin tutacağını hiç düşünmemiştim yb için 5 oy 💞

*****

Felix;
Üzülsem mi sevinsem mi bilemedim... Sonuçta yıllarca beni, halkı, abimi, bizi zorbalıyan babam yani nam-ı değer kral ölmüştü. Bunun haberini alan köylüler. Sevinmemiş yada kutlama yapmamışlardı. Çünkü monarşi ile yönetilen bu ülkede tahta geçecek olan bendim. Ve ölen babamdı yani eğer bir kutlama olursa onları idam edeceğimi düşünmüşlerdi. Ama hayır. Sanırım ölmesine sevindim...

Muhafızları yanıma çağırdım. Zindana indik ve abimin kaldığı hücrenin önüne geldik. Abim ayağı kalktı. Demirlere tutundu. Normalde büyük o olduğu için tahta onun geçmesi gerekiyordu. Ama hapis yattığı için çıksa bile ben geçecektim.

"Açın kapıyı"

"Felix.. "

Abim dışarı çıktı çok zayıflamıştı. Üstü başı pisti ve yırtıktı.

"Felix!" bana sarıldı.

"A-abi" yutkundum. Sesim titremişti ve kekelemiştim.

"Kral... Kral öldü.. "

"Ne.. YAŞAS- şey *boğazını temizler* öhm yani çok üzüldüm vah vah"

"Hapisten çıkıyorsun, birde git şu sevgilini bul ki daha çok üzülmeyin bir an önce kavuşun"

Abim elini omuzuma koydu. Ve gülümsedi. Zindan merdivenlerinden yukarı çıktı.

******

"Dikkat dikkat, hwang hyunjin kraliyet ailesi tarafından aranıyor"

"Hassiktir hyun yine ne yaptın"

"Jeong vallahi bişi yapmadım" dedi arkasındaki seyyar tezgahındaki küçük ekmeği cebine dikkatlice kimse görmeden attı.

Önünden geçen at arabası bir anlığına durdu. At garip sesler çıkardı ve kişnedi.

Hyunjin tam ağzına elindeki çerezlerden birini atacakken arkadan çıkan iki adam kollarından tutup arabaya doğru çektiler

"Hey! Durun napıyorsunuz buna hakkınız yok! "

"Bay hwang diretmeyin prens Lee Minho tarafından çağrılıyorsunuz."

"Ne" dedi duraksadı. Bunu fırsat bilen muhafızlardan biri ellerini halatla bağladı.

"Hey! Bu kadarıda fazla ama"

"Sus çok konuşma" arabaya bindirdiler.

Jeonginin sesini kimse duymamıştı ama elli kere "hey! Bırakın onu" demişti.

*******

Saray'a geldiler. Abimin hemen arkasında duruyordum. Abim ciddi bir tavırla, sık prens elbiseleriyle, elleri arkasında ve karizmatik bir şekilde duruyordu.

Muhafızlar hyunjin'i getirdi ve abimin önüne attılar. Hyunjin yere diz üstünde düştü. Bir şey demedi. Sadece yutkundu. Korkarmışcasına yada nutku tutulmuşcasına sadece ölü balık gözleriyle yere bakıp derin nefesler alıyordu.

Abimin yüzüne bakmıyordu kafası eğik ve öndeydi. Abim iki adım attı ve yanına yaklaştı. Yere doğru çöktü ve hyunjinin çenesini tutarak kaldırdı. Göz göze geldiler hyunjinin gözleri titriyordu. Yutkundu. Abim ise suratında yan bir sırıtma vardı. Hyunjin hala şoktaydı.

Sex in the royal palace | Jilix (Smut) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin