18

189 16 13
                                    

Üzerimi giyindikten sonra kendime sandviç hazırladım ve evden çıktım. Dün gece abimle veya Altay'la bir daha konuşmamıştık. Radyoda şarkı çalarken arabayı telefonumun zil sesi doldurduğunda radyonun sesini kısıp telefonu açtım.

"Efendim canım"

"Günaydın güzelim nasılsın"

"İyiyim canım sen nasılsın"

"Ben de iyiyim. İş çıkışı işin yoksa birlikte yemek yiyelim mi? Seninle konuşmak istediğim önemli bir konu var"

"Tabii canım olur. Ne konuşacaksın bu kadar önemli"

"Sürpriz olsun"

"Öyle olsun 

Şirkete geldiğimde kendime bir kahve aldım ve işimin başına geçtim. İki saatin nasıl geçtiğini anlamamıştım bile. Asistanlardan biri yanıma gelip Emre Bey'in beni çağırdığını söylediğinde yerimden kalktım ve Emre Bey'in yanına ilerledim.

Asansörle birkaç üst kata çıkıp odaya ilerledim ve kapıpyı tılayıp 'gir' komutunu alınca kapıyı açtım.

"Beni çağırmışsınız Emre bey"

"Evet Ada gel, seninle konuşmak istediğim bir şey var"

"Kötü bir şey yoktur umarım"

"Yok, aksine çok iyi bir haberim var sana"

"Daha da meraklandım şimdi"

"Biliyorsun bizim sadece İstanbul'da şirketimiz yok. Bir ayağımız da Manchester'da. Eğer sen de kabul edersen seni Manchester'daki şirketimize transfer etmek istiyoruz"

Seni Manchester'daki şirketimize transfer etmek istiyoruz lafı beynimde dönerken böyle bir şeyi asla beklemiyordum. 

"İstersen biraz düşün ama çok uzun değil tabii. En geç 1 Hafta sonra bize kararını bildirmeni istiyoruz"

"Tabii ki Emre Bey, ben en kısa sürede size geri dönüş yapıcam"

"Bu konuyu iyi düşün Ada, orada çok büyük işler başarıp kendini parlatabilirsin"

"Düşünücem Emre Bey, şimdiden çok teşekkür ederim teklifiniz için"

"Rica ederiz Ada, iyi çalışmalar"

Baş selamı verip odadan çıktım.

Ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Gitmem kariyerim için en iyisiydi ama Altay ile ilişkimiz ne olacaktı?

Düşünceli bir şekilde işimin başına döndüm. O andan sonra da istesem de aşırı odaklanamadım. 

Çıkış saati geldiğinde halen beynimde fırtınalar kopuyordu. 

Altay bana gittiği yerin konumunu attığında derin düşüncelerle oraya doğru gittim. 

Restorana girdiğimde Altayı görmemle yanına gittim ve sarıldık. 

"İyi misin güzelim, durgunsun"

"Seninle konuşmam gereken bir şey var"

"Önce ben, benimki çok güzel"

"Benimki pek değil önce ben söyliyim"

"Tamam güzelim nasıl istersen"

"Tamam önce sipariş verelim de"

Beni kafasıyla onayladı ve garsonu çağırdı. Siparişimizi verdik ve birbirimize bakmaya başladık. O söylemeye ne kadar istekli olsa da ben çekiniyordum. 

"Seni bu kadar durgunlaştıran şey ne merak ettim"

"Söylüyorum o zaman"

"Daha fazla meraklandırma beni"

Suçlarımdan Biri / Altay BayındırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin