Bölüm 5

36 4 4
                                    

          Telaşlı bir şekilde arkamı dönüp Cemile'ye baktım.

          "Cemile, bizimkilerin lastiği patlamış ve aşırı yağmur yağıyormuş, Berkecan adam gibi giyinip gelin ve yanınızda tekerlek getirin dedi. Montunu al hemen!"

          Cemile dediğimi duyduğu gibi üzerine montunu aldı, benim montumu da kafama fırlattı ve dışarı uçtu. Ben de montumla arkasından fırladım. Hemen asansöre bindik, bindiğimiz gibi de telefonuma sarıldım ve taksi çağırmaya çalıştım. Cemile bana kafa karışıklığı içerisinde baktı.

          "N'apıyorsun oğlum?"

          "Taksi çağırıyorum!"

          "Lan ona para mı vereceğiz bir de! Vaktinde de yetiştiremez bizi gideceğimiz yere. Ablanın burada motoru var, gel."

          Cemile sitenin otoparkına koştu ve motoruna atladı. Saşkınlık içerisinde Cemile ve motoruna baktım. Motoruna bir sürü desen yaptırmıştı. Çok havalıydı.

          "Haydi, gelmiyor musun yoksa?" Kaskını aldı.

          "Geliyorum, geliyorum."

          Cemile'nin hemen arkasına atladım. Cemile ilk kaskına, sonra da bana baktı.

          "Şey... Kusura bakma, başka kaskım yok. Ama istersen bunu alabilirsin."

          "Yok ya, sorun değil. Tak sen."

          "Olsun." Kaskı nazikçe kafama geçirdi. "Sıkı tutun, uçup gidersin sonra bir de."

          Gözlerimi devirdim.

          "Kısa boy şakası mıydı bu yoksa çok mu hızlı süreceksin?" Tek kaşımı kaldırıp gülümsedim.

          Cemile güldü ve motorunu çalıştırıp siteden çıkış yaptı. Cemile'ye sıkıca tutundum. Cidden söylediği gibi hızlı sürüyordu. Arabayı yarım yamalak kullanan birisi az kalsın bizi ezecekti. Cemile kurtulmak için ani bir hareket yapmak zorunda kaldı. Sarsıntıdan dolayı motordan az kalsın düşüyordum fakat Cemile beni kolumdan yakaladı. Kolumdan tutarak arkasını döndü ve sordu.

          "Bir şeyin var mı?" Endişe dolu gözlerle bana baktı.

          "H-Hayır, bir şeyim yok. Sağol kanka."

          "Uçup gidersin demiştim bak."

          Cemile önüne döndü ve lastikçiye doğru sürmeye devam etti.

          Lastikçiye varmıştık ama vardığımızı fark etmemiştim bile. Korkudan Cemile'nin sırtına kafasını gömmüştüm ve sımsıkı sarılmıştım. Cemile kolumu çekti ve motorundan indi. Dükkana doğru ilerledi. Ben ise motorda oturup bekliyordum. Cemile tam dükkana giriyordu ki durdu.

          "Buğra, bizim bu arabanın modeli neydi?"

          "Berkecan Mercedes C180 demişti."

          "Tamam."

          Cemile dükkana girdi. Ben etrafa bakarken dükkanın önünde benden birkaç yaş küçük bir çocuğun oturduğunu fark ettim. Çırak olabileceğini düşündüm. Çocuk elindeki çayı höpürdeterek yudumlarken beni süzüyordu. Ben de ona bakmaya başladım. Yaklaşık bir otuz saniye bu şekilde bakışmayla geçti. Fakat bir süre Buğra sonra artık rahatsız olmaya başladım ve kafamı çevirdim. Kafamı çevirdikten birkaç dakika sonra da Cemile omzunda araba lastiğiyle geri döndü ve lastiği bana uzattı.

          "Tut lan şunu."

          "Hassiktir lan oradan, bir yandan sana tutunurken bir yandan bununla mı uğraşacağım? Ayrıca motor sürüyoruz Cemile! Of... Başka bir çare bul şuna!"

Anlayamazsın (BoyXBoy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin