1: Çocuk Olmak

75 10 0
                                    

Çocuk olmak... 

En güçlü bahanemiz bu olabilir miydi? Baloya saçma sapan bir kostümle gelmiş, çocuk işte! Dadısını dinlemiyor, çocuk işte! Her yeri dağıtmış, çocuk işte! Komşunun bahçesindeki meyve ağaçlarına dadanmış, çocuk işte!..

Tüm bunları ve daha fazlasını yetişkinler yaparsa kabahat olurdu, mevzu çocuklar olduğunda ise hemen hemen herkes bir miktar körleşebilirdi. Çocuklar özgürdü, çocuklar neşeliydi ve ne yazık ki biz o çocuklardan değildik. 

- R.A.B

__________________________


Öyle bir heyecana kapılmıştım ki bırakın uykusuz kalmayı, nefes dahi alamaz hale gelmiştim. Odam, hatta evim, kıyafetlerim... Her şey bana o kadar dar geliyordu ki heyecanımın dinip de yeniden rahat bir nefes alacağım saatleri iple çekiyordum. 

O an geldiğinde şimdiki benden daha farklı bir insan olacaktım. Sıradan bir büyücü çocuğu değil, ciddi bir sorumluluğu sırtlanmış, genç bir Ölüm Yiyen olarak yeni hayatıma başlayacaktım. Mucize bir yazda büyümek gibi bir şeydi bu.

Ben heyecandan boğulurken, Evan Rosier gürültüyle iç geçirerek dikkat çekti. "Unvanımı elimden alıyorsun, Black." Altı yıllık arkadaşlarım dağlama sonrası kutlama için evime gelmişlerdi ve üçü de hazırdı. "En genç Ölüm Yiyen!.. Bu şekilde anılmak keyifliydi."

"Susacak mısın artık!" Kendine biraz daha Kaymakbirası alan Rabastan Lestrange, Evan'a yükseldi. "En genç ya da en yaşlı, ne fark eder? En azından onlardan birisiniz. Ben burada sıramın gelmesini bekliyorum ve muhtemelen sona kalacağım." 

Ölüm Yiyen olmak... Hepimizin hayali buydu. Amacımıza ulaştıktan sonra ise ne mi olacaktı? Operasyonlara katılacaktık, içimizdeki vahşeti ortaya çıkarıp düşmanlarımızın hayatlarını yaşanmaz hale getirecektik. Bunlar bizim için 'çocuksu' hayallerdi ve karanlık yaşantılarımıza rağmen her şey toz pembeydi. Kasvet henüz hayallerimizi siyaha boyayamamıştı.

"Bana kalırsa, o kadar da aceleci olmaya gerek yok." Diyerek ortamda olduğunu hatırlattı Dominic Avery. "Hepimizin Karanlık Lord ile bağlantıları var. Evan'ın babası, benim babam, Regulus'un kuzeni ve Rabastan, senin ağabeyin... Elbet biz de görüleceğiz."

Haklıydı. Dominic'in saydığı tüm isimler Karanlık Lord'un sadık destekçilerindendi. Eninde sonunda hem o hem de Rabastan bizden biri olacaklardı. Birlikte yıkılmaz bir kale olmayı hayal ediyorduk.

"Neyse!" dedi Evan ayağa kalkarken. Keyfi kaçmış gibi görünüyordu. Bir an için kıskançlık ettiğini düşünmeden edemedim. Sahiden de en genç Ölüm Yiyen olmayı çok önemsiyordu. Şimdi, bu unvanı ben elime geçiriyordum. "Ödevler kendi kendilerini yapmıyorlar."

Odamda sessizlik hakim oldu. Göz ucuyla Evan'ı takip ediyordum. Çalışma masasına oturduğu gibi uzun uzun oflayıp pufladı. "Gerçekten, McGonagall!.. Bir Bulanık yüzünden." Kafasını masaya koydu ve sızlanmaya devam etti. Ödev yapmaktan zehirlenmiş gibi görünüyordu.

İyice dinlenebilelim ve ikinci döneme hazır olalım diye bu Noel tatilinde ev ödevi verilmemişti ancak okulun tatile girmesine iki gün kala Evan sırf eğlencesine bir Bulanık'ın cübbesini ateşe verdiği için büyük bir ceza almıştı. 

Ceza için iki seçeneği vardı: Ya tatil boyunca şatoda kalacak ve şatodakilerin ayak işlerini yapacaktı ya da eve gitse bile tatil dönüşünde boyunun yarısı kadar ev ödevini Profesör McGonagall'a teslim edecekti. 

Evan ikinci seçeneği tercih ettiği için trene bindiğimizden beri ödev yapıp duruyordu. Test olan ödevlerde ise ona yardımcı oluyorduk ki cezası çabuk bitsin. Yine de tüm o kağıtları zar zor yarılamıştık ve muhtemelen yetiştiremeyecekti. Sanırım döndüğümüzde McGonagall'dan merhametli olmasını beklemek dışında yapabileceğimiz bir şey yoktu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 01, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Unmarked | Regulus BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin